#ödüllü filmler
orijinal adı: ghostland / incident in a ghostland
2018 yılı çıkışlı, pascal laugier yönetmenliğindeki kanada ve fransa ortak yapımı korku ve gerilim filmidir. kendilerine miras kalan eve yerleşen anne ve iki kızının, evde geçirdikleri ilk gün korkunç şeyler meydana gelir. sağ kurtulan aile bu olayın travmasından kurtulamaz. iki kız kardeş, bu olayın 16 sene sonrasında aynı evde yeniden buluşurlar ve akılalmaz tuhaflıkta şeyler yaşanmaya başlar.
2018 yılı çıkışlı, pascal laugier yönetmenliğindeki kanada ve fransa ortak yapımı korku ve gerilim filmidir. kendilerine miras kalan eve yerleşen anne ve iki kızının, evde geçirdikleri ilk gün korkunç şeyler meydana gelir. sağ kurtulan aile bu olayın travmasından kurtulamaz. iki kız kardeş, bu olayın 16 sene sonrasında aynı evde yeniden buluşurlar ve akılalmaz tuhaflıkta şeyler yaşanmaya başlar.
yönetmen:
pascal laugier
oyuncular:
crystal reed
anastasia phillips
emilia jones
mylene farmer
taylor hickson
pascal laugier
oyuncular:
crystal reed
anastasia phillips
emilia jones
mylene farmer
taylor hickson
*gérardmer film festivali (2018) - en iyi film: büyük ödül ve seyirci ödülü / syfy jüri ödülü [pascal laugier]
*molins film festivali (2018) - en iyi senaryo: jüri ödülü [pascal laugier]
*sant cugat fantàstic (2019) - en iyi film: seyirci ödülü
*molins film festivali (2018) - en iyi senaryo: jüri ödülü [pascal laugier]
*sant cugat fantàstic (2019) - en iyi film: seyirci ödülü
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dahlvier" tarafından 04.05.2022 16:08 tarihinde açılmıştır.
1.
işkence odası (martyrs) filmiyle korku dünyasını bile korkutan pascal laugier'nin 2018'de gösterime giren, şimdilik son filmi. kanada ve fransa ortak yapımıdır ve hem ingilizce hem de fransızca dillerindedir(ikisi ayrı tabii).
laugier eğer işkence odası'nı da aşacak bir film yapmak isteseydi yapabilir miydi bilinmez ama bunu başarabilirse başına bela da alabilir; film en "modern" denen ülkelerde bile sansürlenebilirdi. yani burada tanıttığım film o kadar manyak bir yapım değil anlayacağınız. yine de çok sıkı bir korku filmi. yer yer korku klişeleri kullanılsa da yapıtta, tansiyon hiç düşmüyor ve tüm o dehşetli sahneleri irkile irkile izliyoruz.
bu filmde bir yerden sonra gerçek ve hayalin iç içe geçtiğini fark ediyoruz ve aslında büyük travmaların psikolojik olarak insanları nasıl etkileyebileceğini, onların gerçeklik algısını sarsıp, yarattığı ilüzyonlar ve sebep olduğu delüzyonların nelere yol açabileceğine şahitlik ediyoruz. böyle durumlarda yakın akraba bağlarının da ne denli önemli olabildiğinin, bazen tutunabilecek tek dalımızın yakınlarımız olduğunun da yansıması diyebileceğim sahneler de filmde yer buluyor.
üç buçuk attıran bir film olmasa da, ghostland (filmin diğer/kısaltılmış adı) insanı kesinlikle gerim gerim geriyor. bir teksas elektrikli testere katliamı gibi klasikleşmeyecek belki bu film ama kalitesiyle de her zaman takdir görecektir bence. üstün yönetmenliği, çok inandırıcı oyunculukları ve çarpıcı senaryosuyla övülmeyi hak eden bir sinema eseri.
filmin yönetmeni laugier'yi takibe almanızı öneririm. şu ana kadar izlediğim tüm filmleri klas ve hepsi birbirinden farklı.
laugier eğer işkence odası'nı da aşacak bir film yapmak isteseydi yapabilir miydi bilinmez ama bunu başarabilirse başına bela da alabilir; film en "modern" denen ülkelerde bile sansürlenebilirdi. yani burada tanıttığım film o kadar manyak bir yapım değil anlayacağınız. yine de çok sıkı bir korku filmi. yer yer korku klişeleri kullanılsa da yapıtta, tansiyon hiç düşmüyor ve tüm o dehşetli sahneleri irkile irkile izliyoruz.
bu filmde bir yerden sonra gerçek ve hayalin iç içe geçtiğini fark ediyoruz ve aslında büyük travmaların psikolojik olarak insanları nasıl etkileyebileceğini, onların gerçeklik algısını sarsıp, yarattığı ilüzyonlar ve sebep olduğu delüzyonların nelere yol açabileceğine şahitlik ediyoruz. böyle durumlarda yakın akraba bağlarının da ne denli önemli olabildiğinin, bazen tutunabilecek tek dalımızın yakınlarımız olduğunun da yansıması diyebileceğim sahneler de filmde yer buluyor.
üç buçuk attıran bir film olmasa da, ghostland (filmin diğer/kısaltılmış adı) insanı kesinlikle gerim gerim geriyor. bir teksas elektrikli testere katliamı gibi klasikleşmeyecek belki bu film ama kalitesiyle de her zaman takdir görecektir bence. üstün yönetmenliği, çok inandırıcı oyunculukları ve çarpıcı senaryosuyla övülmeyi hak eden bir sinema eseri.
filmin yönetmeni laugier'yi takibe almanızı öneririm. şu ana kadar izlediğim tüm filmleri klas ve hepsi birbirinden farklı.
devamını gör...