ali ekber çiçek'in efsanevi bestesi.

şarkı değil, bir felsefe anlatısı.
devamını gör...
üstteki yazara katılıyorum muhteşem bir bestedir.
devamını gör...
ali ekber çiçek'in, bizleri alıp götürdüğü, hüzünlerle getirdiği bir başyapıttır.
devamını gör...
heriflerin şaşkın bakışları altında....

devamını gör...
selda bağcan'ın seslendirdiği versiyonunu çok sevdiğim anonim bir türküdür.
devamını gör...
müslüm gürses'in seslendirdiği güzel bir parçasıdır.
devamını gör...
sözleri aşık sıdkı’ya, bestesi ali ekber çiçek’e ait türkü. sözlerine bir bakalım;

“ondört bin yıl gezdim pervanelikte 

sıtk-ı ismin buldum divanelikte 

içtim şarabını mestanelikte

kırkların ceminde dara düş oldum.”


aşık burada, 14 yıl boyunca diyar diyar gezmeyi ve sonunda kendisini bulmasını anlatır. pervanelikten, bir öğreti olarak divaneliğe. sıtk-ı ismin buldum divanelikte dediği kısım, aslında aşık olarak bir olgunluğa ermesi demektir. ve kendisine “divane” mahlası verilmesidir. o güne kadar mahlas olarak “pervane” yi kullanan aşık sıdkı, artık “divane” mahlasıyla sözlerini yazacaktır. (aşık sıdkı’ya ait bir başka güzel türküde “zülfü kaküllerin amber misali” erkan oğur seslendirmiştir.)
içtim şarabını dediği kısım ise, alevi öğretisinde önemli yer olan “kırklar cemi” nde bir üzüm tanesinin kırk kişiye eşit şekilde pay edilmesidir ki, buna “dem” denir. aşık burada şarabın değil, aşkın sarhoşluğunu anlatır.

türkünün sözleri kadar ve hatta bana göre sözleri de dinamitleyen kısmı ise bestesidir. ali ekber çiçek bu beste için iki yıl çalışmıştır. besteyi tamamladığında “ben ne yaptım?” der.

sanatçı uzun saplı bağlamayı çoğur düzeniyle kullanmaktadır bu bestede. böylece şarkının temel ezgisini bir yandan verirken diğer yandan akor örgüsüyle temel ezgiyi güçlendirme fırsatı bulur. vuruşlar aranağmelerde 16 hatta 32'lik mızrap (tezene) vuruşuna kadar çıkabilmektedir. bestenin ana nağmesinde ise mızrap sert vuruşlarla tellerde gezinmekte ve bilek ise muazzam bir dengeyle inip çıkmaktadır. şarkının duraksamaları (es) da hatırı sayılır oranda müzikal beceri istemektedir. bu nedenle haydar haydar bestesinin icrası hemen her bağlama virtüözünde bir "ölçüt" sayılır.
bağlama tellerine dokunan biri olarak şunu belirteyim; bu beste bir başyapıttır.

bir çok sanatçı tarafından icra edilmiştir. benim sevdiğim yorum ise cem adrian’dır.
erdal erzincan’nın solo bağlamasıyla transa geçen cem adrian’ı dinleyin derim.

transagider
devamını gör...
ali ekber çiçeğin bir de hikayesi vardır bu türküyle ilgili.

nida tüfekçi amerikalı bir akademisyene bu türküyü dinletir. bu akademisyen de önce "haydar haydar'ı amerikalı müzik otoritelerine dinletir ardından yine bu akademisyenlere bir konser vermek üzere ali ekber çiçek'i amerika'ya çağırır. usta'yı dinlerler. gerisini şöyle anlatır ali ekber çiçek.

- dinlediler... amerikalı müzik otoriteleriymiş. tek bir sazdan nasıl çıkıyor bu sesler? biz bunu kendi çalgılarımızla çalmaya kalksak, 10-15 enstrüman bir arada olmalı, dediler..."

suratlarına şöyle bir baktım baktım. sonra tercümana dönüp söyledim lafımı. söyle onlara haydar onların sazlarına sığmaz.
devamını gör...
ali ekber çiçek'in başyapıtıdır. uğur önür kabak kemane ile denemiş. ben biraz garipsedim, sesler tam olması gereken gibi çıkmamış sanki. birde yapıt bağlamaya uygun bir yapıt, kemanenin aynı anda bir kaç tele basıp aynı anda ses çıkarması imkansız. çok uğraşmış uğur. (imkansızlık şöyle; kemanede bastığın tele yayı sürtmek için o bölgeyi kendine doğru eğmen gerekir, o zamanda diğer teller yayın menzilinden çıkar, yani kemanenin klavyesi düz değil ovaldir, aynı anda tüm tellere yayı sürtemezsin)

devamını gör...
kuan performansı ile tripler arasında güzel bir gezintiye çıkabileceğiniz şaheser.

devamını gör...
kadın seslerde en çok sevdiğim minor empire yorumu;

devamını gör...
bir müzik resitalidir. bağlama şölenidir. nefistir. tarif edemeyecek kadar güzeldir.

ali ekber çiçek bu besteyi yaptıktan sonra kör olsaydı şaşırmazdım. acayip bir iştir hakikatten. dinlerken kendimden geçerim.
devamını gör...


can gox'da mükemmel yorumlamış.
devamını gör...
ben melamet hırkasını kendim giydim eynime
ar-u namus şişesini taşa çaldım kime ne


ali ekber çiçek şaheseri. kıvırcık oğlan müthiş bir girizgahla döktürmüş.

devamını gör...
müzeyyen senar'ın rakısı...
devamını gör...
şarkı orgazmı yaşatan şaheserlerden birisidir.
devamını gör...
bu şarkının çıtası allahu ekber dağlarıdır.
devamını gör...
ali ekber çiçek'in bestesidir.
sekiz yılda bestelediği söylenir.
bu eser olmasaydı, bağlama virtiôzleri, bağlamanın çalınış sırlarını bilemezlerdi denilir.
tabi bu düşünce tartışmaya açıktır.
bağlamada bu eseri çalan birisi olarak söylüyorum ki basit bir parça değil.
devamını gör...
ceminde dara düş oldum.
devamını gör...
şarkıdan öte bir şeydir.. bir yaşam biçimi ve felsefenin dile getirilişidir. sazın tüm diğer enstrümanlara meydan okuyup gücünü haykırışıdır. sözsüz de olsa güç ve etkisi değişmezdi bence.. haydar haydar, kadim bir kültür ve düşüncenin sanki binlerce yıl öncesinden esen inançsal sesidir..
dinler yalan söylüyor: vahiy vardır ve böyle bir şeydir..
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"haydar haydar" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim