heinrich schliemann
başlık "kahpe bizanstaki gavur bey" tarafından 18.05.2021 11:35 tarihinde açılmıştır.
1.
alman iş adamı ve arkeolog. troya antik şehri'ne takıntı derecesinde ilgili bir adam. homeros'un ilyada ve vergilius'un aeneas eserlerinde bahsedilen troia'yı bulmayı kafasına koymuş. ama troia tarih boyunca yerleşim görmüş bir kent ve üst üste tam dokuz kent dokusu var. bu abimiz ne yapıyor dersiniz? 1870 yılında mitik troia kentinin ikinci kent katmanı (en alttan ikinci) olabileceğini tahmin ediyor ve üzerindeki yedi antik yerleşimi dinamitle havaya uçuruyor. bu katmanda bulduğu ve bugün helen'in veya priamos'un hazinesi olarak adlandırılan hazineyi de eşine hediye ediyor romantik abimiz. sonra anlaşılıyor ki heinrich'in aradığı mitik troia kenti ikinci kent değilmiş, adam aradığını bulmak uğruna diğer tüm katmanları havaya uçururken kendi aradığı katmanı da uçurmuş. helen'in hazinesi dediği de troia savaşından yaklaşık bir milenyum öncesindenmiş. günümüzde hala bu abinin müthiş arkeolojik yöntemleri yüzünden troia'da arkeolojik kazı yapmak oldukça zor bir olaydır. kendisinin sürekli dinamit kullanmamış olduğu da tartışılır, hakkını verelim. ama en azından birkaç kez kullandığı kesin.
bonus:
bonus:
devamını gör...
2.
alman arkeolog ama bana sorarsanız bir tarihi eser kaçakçısıdır. bizim truva hazinelerini indire gandi yapan kişidir. tarihi eser kaçakçısı yakıştırması, yaşadığı dönemde yine arkeoloji dünyası tarafından söylenmiştir. tescilli yani. ancak hatırlatmak isterim, özellikle 18 ve 19. yy avrupası tarihi eserler konusunda tam bir istilacı, yağmacı tutum içerisindedir. mısır’dan maya’lara, sibirya’dan yeni zellanda’ya kadar birçok tarihi eseri avrupa’ya kaçırmışlardır.
bu kaçakçı pardon arkeolog aynı zamanda çok zengin bir iş adamıdır. düşünsenize tüm kazı çalışmalarını tek başına finanse etmiş. dönemin osmanlı yönetimiyle bir anlaşma yapar. anlaşmaya göre çıkarılacak eserlerin yarısı istanbul arkeoloji müzesine verilmesidir. ancak schlieman çıkardığı altın ve gümüş yaklaşık 8830 parça eseri önce atina’ya oradan berlin’e kaçırır. kimseye zırnık koklatmaz.
600 gram saf altın. m.ö 2300 yılına tarihlenir. bu anlamıyla eşsiz kabul edilen bir kap
troya antik kentinde daha sonra yapılan çalışmalarda görülür ki, bu alan 9 farklı dönemi işaret eder. bu nedenle 9 katmanlı yerleşim alanı da denir. bizim köylü homeros’un yazdığı ilyada destenında anlattığı truva bu katmanda tarihsel olarak 6/7. katmana denk gelir. schlieman ise derine daha derine kazar ve ikinci katmanda bulunan priamos hazinelerini bulur. bu kadar kısa sürede bu kadar derine kazmak kolay iş değil. kazılar sırasında patlayıcılar kullandığı söylenir. bu kazılar sırasında tarihi yapıya o kadar zarar verir ki, bilim dünyası schlieman’ın truva’ya verdiği zararı savaşlar, yangınlar, depremler vermemiştir derler.
efendim konu uzun ama kısa keselim. ikinci dünya savaşında ruslar, savaş tazminatı olarak hazineye el koyar. eserler bugün moskova’da puşkin müzesinde sergilenir.
kazının kaynağı: kaz kaz kaz
efendim daha çok yazardım konu hakkında ama bir destan da ben yazayım istemedim.
bu kaçakçı pardon arkeolog aynı zamanda çok zengin bir iş adamıdır. düşünsenize tüm kazı çalışmalarını tek başına finanse etmiş. dönemin osmanlı yönetimiyle bir anlaşma yapar. anlaşmaya göre çıkarılacak eserlerin yarısı istanbul arkeoloji müzesine verilmesidir. ancak schlieman çıkardığı altın ve gümüş yaklaşık 8830 parça eseri önce atina’ya oradan berlin’e kaçırır. kimseye zırnık koklatmaz.
600 gram saf altın. m.ö 2300 yılına tarihlenir. bu anlamıyla eşsiz kabul edilen bir kap
troya antik kentinde daha sonra yapılan çalışmalarda görülür ki, bu alan 9 farklı dönemi işaret eder. bu nedenle 9 katmanlı yerleşim alanı da denir. bizim köylü homeros’un yazdığı ilyada destenında anlattığı truva bu katmanda tarihsel olarak 6/7. katmana denk gelir. schlieman ise derine daha derine kazar ve ikinci katmanda bulunan priamos hazinelerini bulur. bu kadar kısa sürede bu kadar derine kazmak kolay iş değil. kazılar sırasında patlayıcılar kullandığı söylenir. bu kazılar sırasında tarihi yapıya o kadar zarar verir ki, bilim dünyası schlieman’ın truva’ya verdiği zararı savaşlar, yangınlar, depremler vermemiştir derler.
efendim konu uzun ama kısa keselim. ikinci dünya savaşında ruslar, savaş tazminatı olarak hazineye el koyar. eserler bugün moskova’da puşkin müzesinde sergilenir.
kazının kaynağı: kaz kaz kaz
efendim daha çok yazardım konu hakkında ama bir destan da ben yazayım istemedim.
devamını gör...
3.
yattığı yerde kemikleri sızlaması muhtemel, siz deyin arkeolog ben diyeyim tüccar olan şahıs . kendisiyle troya müzesi’ni gezerken tanıştım. müzenin sanırım en üst katında onun için ayrı bölüm oluşturulmuş, o bölümde ilgili dönemden kalma telefon, alet vb ile birlikte, hazineleri nasıl kaçırdığını anlatan bir de yazı bulunmakta. müzeyi her gün onlarca kişi gezdiğine ve en az 2/3 tanesinin bu yazıyı okuma ihtimali hesap edilirse, kemikleri en azından 2-3 kere sızlıyordur. şanslı ki müze gerçekten çok büyük; 2 defa gidince ancak bitiriyorsun; o da hakkıyla gezmek istiyorsan.şahane eserler var çünkü, ki kaçırılanlar da burada olsaydı, en azından tarih bir arada olurdu.
ozgur1ey’in dediği gibi, nazik bir kazı çalışması yerine, direkt patlatmayı tercih etmiş. daha önce arkeolojik kazı çalışmasını izleyen var mı bilmiyorum ama , ellerinde fırçalarla, haldır haldır değil, minik bölmeler belirleyerek sabırla fırçalıyorlar bu bölmeleri. bunu özellikle belirtiyorum, kazı alanında dinamit patlatan biri bir arkeolog olamaz. arkeolog tarihe de saygı duyar çünkü. kendisinin tarihe saygısı olmadığı aşikar sanırım. ha bir de müzede yanlış hatırlamıyorsam, bulunan en büyük hazinelerden büyükçe bir kolyeyle ve bir çok değerli takıyla eşinin çekilmiş bir fotoğrafı var.
ben yazdım, ozgur1ey de yazdı; bunu okuyanları da sayarsak bugün kemikleri hepten sızlamıştır.
resim kaynak: m.haberturk.com/kultur-sana...
edit: düzeltme imla.
ozgur1ey’in dediği gibi, nazik bir kazı çalışması yerine, direkt patlatmayı tercih etmiş. daha önce arkeolojik kazı çalışmasını izleyen var mı bilmiyorum ama , ellerinde fırçalarla, haldır haldır değil, minik bölmeler belirleyerek sabırla fırçalıyorlar bu bölmeleri. bunu özellikle belirtiyorum, kazı alanında dinamit patlatan biri bir arkeolog olamaz. arkeolog tarihe de saygı duyar çünkü. kendisinin tarihe saygısı olmadığı aşikar sanırım. ha bir de müzede yanlış hatırlamıyorsam, bulunan en büyük hazinelerden büyükçe bir kolyeyle ve bir çok değerli takıyla eşinin çekilmiş bir fotoğrafı var.
ben yazdım, ozgur1ey de yazdı; bunu okuyanları da sayarsak bugün kemikleri hepten sızlamıştır.
resim kaynak: m.haberturk.com/kultur-sana...
edit: düzeltme imla.
devamını gör...
4.
adam netice olarak o dönem kıta avrupası'nın kafa yapısını ortaya koyuyor. anadolu coğrafyasına gel, zengin kültürel mirasları topla, sırtla ve hoop avrupa'ya kaçır. kazıp götürmedikleri ne kaldı ki? koca zeus sunağı gitti. athena tapınağı nanay. agora kapısı gitti bize meyhanesi kaldı. içip içip berlin müzesinin kapısına dayanıyoruz. ulan bunlar bizim toprağın değerleri açın kapıyı girelim diyoruz da, görsek ne fayda? buruk buruk mekanı terk ediyoruz. toprağımızdan çekip almışlar, ciğerimizi sökmüşler tık yok. onu bırak 2. mahmut athena tapınağı'nı blok blok fransızlara hediye etmiş. hırsızın suçu var elbette de bu kapıları kim açık bırakıyor kardeşim? hemşerimiz aristo'nun mekanını, sen elin fransız'ına ne diye al götür diyorsun?
adamlar antik yunan kök arayışları vesaire teraneleriyle talanın dibine vurmuş. ha bu hergele biraz daha adanmış bir manyak. kafayı troya'ya takmış! eh her saplantılı insan gibi sonunda bombayı patlatmış. kemiklerinin sızlayacağını zannetmiyorum. ruh çağırma seansı düzenleyelim. kesinlikle bize haklı olduğunu söyleyecektir. yüksek avrupa medeniyetinin, barbarların (!) toprağında böyle kültürel mirasları bırakması mümkün mü? hector'un öcünü aldık ama mirasına sahip çıkamadık diyelim, başlıktan basıp gidelim.
adamlar antik yunan kök arayışları vesaire teraneleriyle talanın dibine vurmuş. ha bu hergele biraz daha adanmış bir manyak. kafayı troya'ya takmış! eh her saplantılı insan gibi sonunda bombayı patlatmış. kemiklerinin sızlayacağını zannetmiyorum. ruh çağırma seansı düzenleyelim. kesinlikle bize haklı olduğunu söyleyecektir. yüksek avrupa medeniyetinin, barbarların (!) toprağında böyle kültürel mirasları bırakması mümkün mü? hector'un öcünü aldık ama mirasına sahip çıkamadık diyelim, başlıktan basıp gidelim.
devamını gör...