hepinizden nefret ediyorum ama tek başıma da canım sıkılıyor
başlık "gerektiğinde muhalif" tarafından 17.04.2021 20:24 tarihinde açılmıştır.
1.
bir yıldız tilbe sözü, öyle diyorlar.
devamını gör...
2.
şu an yaşadığım durum.
devamını gör...
3.
günün mottosu benim için. hepinizden demeyelim de dediğim başlık.
devamını gör...
4.
(bkz: ben sana mecburum bilemezsin)
devamını gör...
5.
en sevdiğim duvar yazısı...
devamını gör...
6.
bir yıldız tilbe klasiği
devamını gör...
7.
8.
(bkz: kirpi ikilemi) arthur shopenauer
devamını gör...
9.
bugün böyle hissediyorum.
devamını gör...
10.
çok yaşa metaverse..
devamını gör...
11.
hepinizi çok seviyorum ama tek başıma daha mutluyum..
devamını gör...
12.
yıldız tilbe aslında önemli bir konuya temas etmiş;
bildiğin, güldürürken düşündürmüş.
''hepinizden nefret ediyorum ama tek başıma da canım sıkılıyor'', yıldız tilbe'ye özel bir ruh hali değil elbet.
şööyle bir baktığımızda, toplum genelinde son derece yaygın olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
hemen her ortamda, bu psikolojide birileri var artık...
ve şu da unutulmamalı ki; herkes için geçerli bir durum bu.
herkesin başına gelebilir.
bazıları vardır, sürekli öyle değildir ama arada da olsa, girer bu psikolojinin içine...
hepimiz gireriz...
herkes hayatının belli bir döneminde girer...
ama işte bazıları var, kronik hale gelmiş bu ''hepinizden nefret ediyorum'' duygusu, düşüncesi...
ikna etmek mümkün değil artık hiçbirini.
o ön yargılar... saplantılar... ''kesinlikle olmaz''lar...
simsiyah bir bulut gibi kaplamış her taraflarını...
bazıları işte uygun ortam oluşunca fırsatını bulup, bir yanardağ gibi patlayabiliyor, aynı yıldız tilbe gibi...
sanatçı ruhlu olur zaten bu insanlar..
sanat olayına meyillidirler.
sanata ilgi gösteremeyenler, kediye köpeğe falan ilgi gösterir... hatta insanlardan daha fazla severler, öncelikle evcil, sonrasında da sokak hayvanlarını...
ilgi gösterebilecekleri bir şeyler bulurlar yani mutlaka.
çalışıyorlarsa, yaptıkları işte oldukça iyidirler... insanlara duydukları nefretle doğru orantılı olarak, gerekirse tüm hayatlarını işlerine adayabilirler...
bazıları vardır, din olayına ilgi gösterir mesela...
kurtuluşu orada ararlar..
kendilerini kitaplara adayanlar var tabii bir de...
onlar son derece zararsızdırlar...
ben, başka bir noktaya gelmek istiyorum...
şimdi, şu zamanda, müthiş bir araç geçti eline bu arkadaşların;
internet!
tam istedikleri gibi bir alet...
insanlardan uzaktasın ama istediğin zaman içlerindesin de!
muazzam!
istersen gir, iki tur at... ilgi alanın ne ise ona yoğunlaş...
insanlar arasına mı karışmak istiyorsun?
gir istediğin ortama trolllük yap, istersen orada burada nefretini kus...
son derece kolay ve zararsız eylemler bunlar artık...
fiziksel temas yok, aynı odanın içinde bile değilsin!
istediğini yapabilirsin, bu muhteşem!
eskiden öyle miydi?
sayıları oldukça azdı ve somurtkan şirinlerimizdi onlar bizim, canlarım benim..
eskiden internet diye bir şey yoktu elbet, her şey yüz yüze yaşanıyor.
sabit telefon vardı ama tek bir kişiye ait değildi sonuçta o da...
evin ortak malı.
cep telefonu ile internet öyle bir girdi ki bu ortama... oy oy oy...
sonra birleşti hatta 2010'lu yıllarla birlikte... akıllı telefon diye bir şey çıktı... ikisi bir arada!
mükemmmel gerçekten de!!
ve sayıları arttı!
''hepinizden nefret ediyorum'' ruh halindeki insan sayısı emin olun, son 20 yılda, 100 kat artmıştır toplum genelinde...
eskiden, inzivaya çekilirdi bu insanlar.
evden çıkmazlardı..
yüzlerini kimse görmezdi.
şimdi artık internet var!
yine görmüyoruz belki onları ama orada olduklarını biliyoruz!
bizi izliyorlar!
okuyorlar...
onlar şu an, buradalar!
her an, her yerdeler...
bildiğin, güldürürken düşündürmüş.
''hepinizden nefret ediyorum ama tek başıma da canım sıkılıyor'', yıldız tilbe'ye özel bir ruh hali değil elbet.
şööyle bir baktığımızda, toplum genelinde son derece yaygın olduğunu rahatlıkla görebiliriz.
hemen her ortamda, bu psikolojide birileri var artık...
ve şu da unutulmamalı ki; herkes için geçerli bir durum bu.
herkesin başına gelebilir.
bazıları vardır, sürekli öyle değildir ama arada da olsa, girer bu psikolojinin içine...
hepimiz gireriz...
herkes hayatının belli bir döneminde girer...
ama işte bazıları var, kronik hale gelmiş bu ''hepinizden nefret ediyorum'' duygusu, düşüncesi...
ikna etmek mümkün değil artık hiçbirini.
o ön yargılar... saplantılar... ''kesinlikle olmaz''lar...
simsiyah bir bulut gibi kaplamış her taraflarını...
bazıları işte uygun ortam oluşunca fırsatını bulup, bir yanardağ gibi patlayabiliyor, aynı yıldız tilbe gibi...
sanatçı ruhlu olur zaten bu insanlar..
sanat olayına meyillidirler.
sanata ilgi gösteremeyenler, kediye köpeğe falan ilgi gösterir... hatta insanlardan daha fazla severler, öncelikle evcil, sonrasında da sokak hayvanlarını...
ilgi gösterebilecekleri bir şeyler bulurlar yani mutlaka.
çalışıyorlarsa, yaptıkları işte oldukça iyidirler... insanlara duydukları nefretle doğru orantılı olarak, gerekirse tüm hayatlarını işlerine adayabilirler...
bazıları vardır, din olayına ilgi gösterir mesela...
kurtuluşu orada ararlar..
kendilerini kitaplara adayanlar var tabii bir de...
onlar son derece zararsızdırlar...
ben, başka bir noktaya gelmek istiyorum...
şimdi, şu zamanda, müthiş bir araç geçti eline bu arkadaşların;
internet!
tam istedikleri gibi bir alet...
insanlardan uzaktasın ama istediğin zaman içlerindesin de!
muazzam!
istersen gir, iki tur at... ilgi alanın ne ise ona yoğunlaş...
insanlar arasına mı karışmak istiyorsun?
gir istediğin ortama trolllük yap, istersen orada burada nefretini kus...
son derece kolay ve zararsız eylemler bunlar artık...
fiziksel temas yok, aynı odanın içinde bile değilsin!
istediğini yapabilirsin, bu muhteşem!
eskiden öyle miydi?
sayıları oldukça azdı ve somurtkan şirinlerimizdi onlar bizim, canlarım benim..
eskiden internet diye bir şey yoktu elbet, her şey yüz yüze yaşanıyor.
sabit telefon vardı ama tek bir kişiye ait değildi sonuçta o da...
evin ortak malı.
cep telefonu ile internet öyle bir girdi ki bu ortama... oy oy oy...
sonra birleşti hatta 2010'lu yıllarla birlikte... akıllı telefon diye bir şey çıktı... ikisi bir arada!
mükemmmel gerçekten de!!
ve sayıları arttı!
''hepinizden nefret ediyorum'' ruh halindeki insan sayısı emin olun, son 20 yılda, 100 kat artmıştır toplum genelinde...
eskiden, inzivaya çekilirdi bu insanlar.
evden çıkmazlardı..
yüzlerini kimse görmezdi.
şimdi artık internet var!
yine görmüyoruz belki onları ama orada olduklarını biliyoruz!
bizi izliyorlar!
okuyorlar...
onlar şu an, buradalar!
her an, her yerdeler...
devamını gör...
13.
tam olarak öyle.
devamını gör...
14.
iş yerinde ara ara dediğim.
devamını gör...