her şeyi devletin yapmasını bekleyen yurttaş

genellikle sosyalizm, komünizm gibi sol görüşlere sempati besleyen yurttaşların olabileceği; aslında tam olarak siyasal düşünce barındırmasına gerek de olmadığını düşündüğüm eylemi arzulayan yurttaştır.

o para senin paran be... kendi paranı başkasının kullanmasını neden beklersin ki. serbest piyasa da yap işte istediğini. devlet kuralları koysun sadece dediğim durumdur.

şu durumda gerçekleşmeyecek durumdur.
her şeyi devletin yapması demek zaten 'devletçilik' ilkesidir.hatta cumhuriyetimizde 1930 sonrası uygulanmış bir yöntemdir. daha önceki senelerde serbest piyasa benimsenmiş ancak sermaye azlığı,vatandaşın para tutma isteği ve yatırımcı azlığı nedeniyle bu yöntem başarısız olmuştur ve devletin el atması gerekmiştir.

türkiyenin şuan ki durumunda bahsi geçen serbest piyasa mevzuu gerçekleşmez. çünkü türkiye yedek parça ülkesidir.yani dev markalar çıkarmış bir ülke değildir. tarım gibi bir mevzu da bile dışa bağlanmış bir ülkedir.
sanayi tekstil ve inşaat üzerine yükselmiştir. tekstile lafım yok ancak her yerin müteahhit dolu olması inşaatın ne kadar önemsediğini gösterir bir herzedir bana göre.
bunlar dışında adını duyurmuş kaç tane sanayi ürünümüz var diye bakıldığında pek bir şey benim aklıma gelmiyor, gelen varsa sarılandırsın*.

türkiyedeki çok kazanma arzusu,birden zenginlik isteği,finans ve plan eğitimsizliği bizi devletçilik ilkesine sürüklüyor. normal şartlarda olması gereken serbest piyasadır.başlığı açan arkadaşın dediği gibi olması akıl karıdır ancak türkiye durumundaki bir ülkede yakın gelecekte başarıya ulaşamaz. her ne kadar akp bu şekilde ilerlemeye çalışsa da ne kadar başarılı olduğu gözler önündedir.

ve bahsedildiği gibi devletin yasaları koy çekil durumunu ortaya koyması içib eğitim, adalet gibi konularda reformlar yapması gerekmekte.
yani bu sistemi kabul etmemiz için**türkiyeyi baştan sona revize etmemiz gerekir.
*sarılandırmak:ekşideki yeşillendirmek terimine kafa sözlük alternatifi olarak kullandım
**kabul etmiş olsakta uygulamada başarısız olduğumuzu düşünüyorum.

vergi veren halkın beklentisidir. her alışverişinde, fatura ödemesinde vb işlemlerinde devletine verdiğinin karşılığını görmek istiyordur.

çok şaşırdığım insan tipidir. canım avrupa örneğinde halk sandığa gitmeye bile gerek görmüyor salak mı bu insanlar demeyin. çünkü bizim gibi geri demokrasilerde halk devlet kurumlarından ziyade kendi kendine çözüm bulmaya çalışıyor sorunlarına. yani bir sorun varsa parası olan imkanı olan çözmeye çalışıyor bu sıkıntıyı.

çalışmayan insanlar pek bilemez kafayı yormadıkça ama türkiye'de devletin eli sürekli insanların cebindedir. aylık 10bin, yıllık 120bin lira net para kazanan maaşlı bir çalışanın verdiği vergi ve haraçlar 35.600 tldir. böyle bir çalışanın işverene maliyeti 200bin liradır.
35.600 lira vergi verdim diye kurtuldun mu? yok. kdv ve ötv diye bir şey köşede bekliyor. vergisini verdiğin parayı harcarken bir de kdv ve eğer devletin "bu özel tüketimdir" dediği bir şey alıyorsan ötv ödersin.
ben serbest piyasacıyım, kendi işimi yapacağım mı dediniz?
devlet "oh bir keriz daha çıktı" diye el ovuşturur. sadece kazanca ortak bir ortak olur size. bir milyon lira sermayeyle işe mi başladınız? he mi? daha besmele çektiğiniz gün devlet %40'ını alır.
bu kadar çok vergi alan, vatandaşın kazandığı her kuruşa büyük ortak olan devletten beklemek kadar doğal ne olur bu durumda?