hayata dair birçok teori mevcut. ancak benim de bu konu hakkında uydurduğum bir teori var. öyle ki yaşadıklarımız aslında çoktan yaşandı ve bitti. biz aslında daha önce yaşanan bu olayların bir başka evrendeki yansımalarını izleyerek zamanımızı geçiyoruz.

hayat dediğimiz şey kendisini tekrar eden bir döngüden ibaret olabilir. birçok mitoloji ve dinin de bu dediğimi konu alması tesadüf olamaz. biz bir şekilde bu gerçekliği hissedebiliyoruz. bu tıpkı dejavu görmek gibi bir şeydir. konuyu bir dine, yaratıcıya veya mutlak adalet gibi bir saf kurguya bağlamayacağım. biz sadece farklı formlarda tekrar tekrar aynı duyguları yaşayan bilgi paketlerinden ibaretiz. hinduların bu dediğimi farklı hayvanların bedenlerinde yaşamak olarak düşünmeleri, aslında benzer şekilde diğer dinlerdeki yozlaşmanın benzeri bir durum olarak görüyorum.

islam dinindeki ölüm sonrası yaşamla ilgili olarak bahsedilen şeyler de aslında, ölümden sonra, dünya benzeri bir yaşamın olmayacağı fikri de buna benzerlik gösteriyor. kimsenin yemek yemek zorunda olmadığı, kötü kokmadığı, kin duymadığı, sürekli muhabbet edilen farklı bir formda yaşamdan bahsedilir. yaşamın özü olan şey, bizi ortaya koyan maddelerden ibaret değil. yani bizimle aynı genetik bilgiye sahip birisini var edebilsek bizimle aynı şekilde düşünebilme ihtimali olmadığı gibi özümüz sadece maddeden ibaret değil beynimizin içinde dönüp duran bilinç çok daha farklı bir şey, tıpkı bir elektrik kontağından çıkan kılıvcım gibi kendisini tekrar etmiyor, deterministik davranmayan ve benzersiz bir şeydir.

tam olarak bahsettiğim şey çok farklı bir evrende aynı bilinçle var olmaktır. çok daha farklı bir formda yaşamak. örneğin, karbon bazlı olmayan bir başka uzaylının, bilinci taşıyabilecek gelişkinlikte bir beyne sahip olması durumunda, bu evrendeki bilincimiz öldükten sonra o evrendeki bir canlıya geçiyor. bu geçişe ait çok şey hatırlayamıyoruz. ancak, dünya üzerindeki inançların tümüne bakacak olursak, bunu bir şekilde hissedebiliyoruz. belki de insanın tek mucizesi budur. kendi boyutunun ötesindekileri hissetmek. belki de dinleri ortaya atan insanların bu özellikleri daha gelişkin olduğu için söylemişlerdir bu sözleri.

peki tüm bu kaosun içinde bizlerin hiçbir değiştirici faktörü yok mu? bu uydurduğum teoriye göre öyle görünüyor. yani zor bir işi başardığınızda, birisi ile ilişki kurduğunuzda veya başarısız olduğunuzda aslında bu sizin bir başarınız veya başarısızlığınız olmayabilir. sadece olması gerektiği için olmuştur. sadece bilinciniz yani sizin başarılı veya başarısız olduğunuzu hissetmeniz için tüm koşullar o an evrende meydana gelmiştir.

bir diğer ihtimal ise bilinçlerimizin evrenlerin ötesinde bir canlının dışkıladığı enerji paketleri olması ihtimalidir. gerçek kişi veya kuruluşlarla ilgisi yoktur ve tamamen hayal ürünüdür.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"her şeyin yaşanmış ve bitmiş olma ihtimali" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim