hıdır'ı elinden gelenin bu olmadığına ikna edecek psikolog
başlık "echabrenef7091" tarafından 01.12.2023 22:25 tarihinde açılmıştır.
1.
ne büyük psikologtur. varsa eğer böyle biri, alnından öpüp başpsikolog unvanı vermek lazımdır kendisine. yıllardır bir sürü hıdır geldi geçti şu gezegenden. dertlerini kederlerini güvensizliklerine siper etti hepsi de. ''olsun, bunu da atlatır, sınırlarımı aşarım.'' demediler. diyemediler... yüzyıllardan gelen kodlar onlara da sirayet etti ve o özgüven eksikliğiyle çaresizlik sanrısının karıştığı döngüyü kıramadılar. adlarının, fiziksel görünümlerinin, memleketlerinin, geçmişlerinin geleceği olumluya çevirmeye yetmediği yanılgısıyla bir ömür boyu yaşadılar. kendilerine çok anlatıldı ama denemenin ve fazlasını istemenin gücünü bir türlü tadamadılar. üçüncü çoğul ekiyle konuştuğuma bakmayın, ben de dahilim zaman zaman bu çaresiz hıdırlara, bu hıdırlaşmışlara.
cam tavan sendromuna yakalanmış gibi hep bir kendine sınır belirleme, hep daha sonrasına yetememe düşüncesi ve özgüvensizlik, bir tutam garibanlık, bir çay kaşığı ses titremesi, yanında birkaç damla yaş ve 75 derece eğik bir kafanın iki yanına açılmış kollar... çaresizliğin belirtildiği durum kimi zaman hakikaten elden bir şeyin gelmediği zorlayıcı bir durumken bazı zamanlardaysa az daha kulaç atmakla, kendine güvenip işe atılmakla, fedakârlıkla çok kolay şekilde lehe çevrilebilecek bir pürüzdür. önemli olan durumun zorluğunu bilip ona göre hareket etmek işi halletmemize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik durumumuzun da iyiye gitmesini sağlar. çok kötü bir durum olmadıkça hep çaremiz olduğunu biliriz. o zaman da adımız hıdır olmasına rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaktan yüksünmeyiz. kör kadercilik zihnimizi terk eder ve kaderi biraz da tercihlerimizin belirlediğini kavrarız.
psikologlara burada düşen görevin ne olduğunu soracak olursanız elindeki az imkânlarla büyük işler başarmış kişilerin hikâyelerinden bahsetmek, başaramayan hıdırlara da destek verip insanın sınırının olmadığını göstermek ve onları bu çaresizlik psikolojisine iten kişi ve olaylardan uzaklaştırarak rehabilite etmektir. şekilciliğin hüküm sürdüğü bu topraklarda hıdır ismine duyulan küçümseyicilik ve güvensizlik sonucu hıdır gibi birçoğumuz kendimize başarıyı ve mutluluğu yakıştıramıyor, hep başkasının mutluluklarını seyrediyoruz. ben hiç şöyle bir söz duymadım yabancılardan:
''my name is harry, my capacity is that.''
çünkü neden söylesin ki? kendine güveniyor, olaya hâkim, iyi yetişmiş, cesaretlendirilmiş. kimse onu başaramadıklarıyla ve fizikî özellikleriyle ezbere yargılamamış. işte bizim hıdırlarımızın da bu profile dönmesi lazım. elinizden gelen yalnızca bu değil beyler, çok daha fazlası. emin olun. evet siz etten kemiktensiniz, ama dünya da geoitten kiremitten. yani kendinizi küçültüp dünyayı ve diğer insanları büyütmeyin. onca başaran varken siz de başarırsınız. emin olun.
cam tavan sendromuna yakalanmış gibi hep bir kendine sınır belirleme, hep daha sonrasına yetememe düşüncesi ve özgüvensizlik, bir tutam garibanlık, bir çay kaşığı ses titremesi, yanında birkaç damla yaş ve 75 derece eğik bir kafanın iki yanına açılmış kollar... çaresizliğin belirtildiği durum kimi zaman hakikaten elden bir şeyin gelmediği zorlayıcı bir durumken bazı zamanlardaysa az daha kulaç atmakla, kendine güvenip işe atılmakla, fedakârlıkla çok kolay şekilde lehe çevrilebilecek bir pürüzdür. önemli olan durumun zorluğunu bilip ona göre hareket etmek işi halletmemize yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda psikolojik durumumuzun da iyiye gitmesini sağlar. çok kötü bir durum olmadıkça hep çaremiz olduğunu biliriz. o zaman da adımız hıdır olmasına rağmen elimizden gelenin en iyisini yapmaktan yüksünmeyiz. kör kadercilik zihnimizi terk eder ve kaderi biraz da tercihlerimizin belirlediğini kavrarız.
psikologlara burada düşen görevin ne olduğunu soracak olursanız elindeki az imkânlarla büyük işler başarmış kişilerin hikâyelerinden bahsetmek, başaramayan hıdırlara da destek verip insanın sınırının olmadığını göstermek ve onları bu çaresizlik psikolojisine iten kişi ve olaylardan uzaklaştırarak rehabilite etmektir. şekilciliğin hüküm sürdüğü bu topraklarda hıdır ismine duyulan küçümseyicilik ve güvensizlik sonucu hıdır gibi birçoğumuz kendimize başarıyı ve mutluluğu yakıştıramıyor, hep başkasının mutluluklarını seyrediyoruz. ben hiç şöyle bir söz duymadım yabancılardan:
''my name is harry, my capacity is that.''
çünkü neden söylesin ki? kendine güveniyor, olaya hâkim, iyi yetişmiş, cesaretlendirilmiş. kimse onu başaramadıklarıyla ve fizikî özellikleriyle ezbere yargılamamış. işte bizim hıdırlarımızın da bu profile dönmesi lazım. elinizden gelen yalnızca bu değil beyler, çok daha fazlası. emin olun. evet siz etten kemiktensiniz, ama dünya da geoitten kiremitten. yani kendinizi küçültüp dünyayı ve diğer insanları büyütmeyin. onca başaran varken siz de başarırsınız. emin olun.
devamını gör...
2.