#televizyon dizileri #popüler diziler #final yapan diziler
dram / gizem
10 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

gregory house'u oynayan oyuncu da gercek hayatında sarki soyluyor, ates hekimoglu'nu oynayan da. beni sasirtan bi tesadufu sizinle paylasmak istedim. meraklisina guzel bi tibbi dizi. üstelik anlamak icin saglik sektorunde olmaniza gerek yok.
devamını gör...
aslında dizi tıp dizisi olduğu kadar, etik konuları temel alarak ilerlemekte. house karar mekanizmasında en sancı çektiği kısmın etik boyutu olduğu vurgulanıyor. etik derslerimizde izletilirdi. baş kahraman da etik ahlakına ve vicdanına uyanı yapıyor, her ne kadar umursamaz karakterde görünsede.
devamını gör...
8 sezon boyunca nerdeyse tüm bölümlerinde “everyone lies” repliğinin kullanılıp, dizinin son bölümünün adı “everyone dies” olması, beni mest etti. spoiler yok rahatça okuyabilirsin.

bi diziden beklediğim her şeyi karşıladı. en beklenmedik anlarda güldüm. yer yer ağlattı. en derinlerime sakladığım yaralarımı gün yüzüne çıkardı. ve her zaman hatırlamam gereken büyük bi ders verdi.
devamını gör...
beni gregory house'a emanet edin dediğim, çılgın doktorun etrafında dönen tıp dizisi.
neden doktorlarda tanrı egosu vardırın yanıtı gibi bir karakter. başrol oyuncusu aynı zamanda sağlam bir müzisyen (bkz: hugh laurie). severim seni dr. house. kendine iyi bak.
buradan
devamını gör...
en sevdiğim diziler sıralamasında en üstlerdedir. 8 sezonluk bir dizi olup, keşke daha fazla sürse dedirtendir. tanı koyma departmanı sorumlusu olan house ve ekibi (ki her ekip üyesi şahsına münhasır tipler) her bölümde diğer doktorların çözemediği vakaları çözmeye çalışırlar. aslında house'un niye bu departmanda çalışma sebebi oldukça hisli bir şeydir. sakat kalmasına sebep olan şey geç/yanlış teşhistir. daha erken müdahale edilseydi böyle olmayacaktı. velhasıl kelam gregory house'un dahi deliliğini izliyoruz her bölümde.

her house m.d. başlığına yazasım geliyor a dostlar. beş yüzüncü kez başladım, 4.sezon 14.bölümdeyim. ömrümün sonuna kadar böyle böyle izleyeceğim kendisini.
devamını gör...
house m.d karakteri sherlock holmes'dan esinlenilerek yaratılmıştır. birçok ayrıntıda bellidir aslında.

acayip kıvrak zeka, müzik düşkünlüğü (sherlock holmes keman iken house m.d piyano, gitar), oturduğu daire numarası (6. sezon başlamadan önce 221b idi aynı sherlock'un ki gibi), sherlock holmes karakteri de aslında ilk başta sherlock'u doktor yaparak yaratılmıştır, house zaten doktor. house eskiden vicodin kullanırdı, sherlock ise kokain.

house çalışanlarına ve en yakın arkadaşı olan "dr.james wilson" a "wilson" der, sherlock holmes'da en yakın arkadası olan "dr.james watson"a "watson" der ki zaten en yakın arkadaşlarının isimleri de çok benzer.

ikisi de insanlardan kaçar, dramatik bir aşkları vardır, içinde giz, ölüm, farklılık bulunduran zor vakaları severler insanlara bakarak ne mal olduklarını anlarlar acayip kibirlilerdir hatta sherlock holmes, insanlara humility is a lie der.
house md der ki everybody lies en iyi arkadaşları, aynı zamanda tek arkadaşları ve ev arkadaşlarıdır.

house'un bacağı ile ilgili bir sorunu varken, sherlock holmes'un en yakın arkadaşının (watson) ayağı ile sorunu vardır.
devamını gör...
sherlock'tan esinlenerek yapılmış en iyi dizi film. 2004–2012 arası 8 sezon 176 bölüm yayınlanmış hastane, drama dizisi. yazar david shore, başrol hugh laurie. en çok izlediğim dizi-film. ilk 3 sezonunu 4-5 defa izlemişimdir. sonraki sezonları da birkaç defa. ilk 3 sezonun orijinal dvd lerini almıştım. iki tane alman yazar diziyle ilgili kitaplar yazmıştı almıştım. hatta hugh laurie polisiye roman yazmıştı da onu da almıştım. aklı, düşünceleri, hayata bakışı, yaşam tarzı, giyim kuşamı, evi, mesleği, sevdiği müzikler... izlediğim binlerce dizi film içinde en sevdiğim karakterdir. hatta yazarları ve kitap karakterlerini de katayım. sadece bu dizide kullanılan şarkıları dinleseniz müzik zevkiniz gelişir. bittiğinden beri (2012) hiç izlemedim ama ölmeden 4-5 defa daha izlerim umarım.

daha önce yazmış olduğum bir yazıyı düzelterek paylaşayım;

sir arthur conan doyle sherlock karakterini yaratırken ilham aldığı kişi adli tıbbın öncülerinden profesör doktor hocası joseph bell'dir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

agatha christie romanlarındaki dedektif hercule poirot da sherlock karakterinden esinlenerek yazılmıştır fakat hercule poirot biraz daha farklıdır; sherlock dikkat üstünlüğü sayesinde olayları çözerken poirot topladığı bilgilerle çözer ama esin kaynağı sherlock'tur. poirot'un john h. watson'ı ise arthur hastings'tir. poirot ile ilgili yapılmış en iyi iş agatha christie's poirot.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

maurice leblanc > arsene lupin karakterini yaratırken marius jacob adlı hırsızdan etkilenmiştir. birkaç romanında sherlock karakterini kullanmıştır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

peyami safa da cingöz recai karakterini yazarken arsene lupin'den esinlenmiştir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

monk dizisi agatha christie's poirot dan esinlenme, poirot da sherlocktan.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

günümüze kadar sherlock'tan esinlenerek birçok karakter ve kitap yazıldı, onlarca dizi film çekildi.

mesela orson welles in the touch of evil filminde canlandırdığı polis sherlock, arkadaşı olan polis ise watson gibidir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

steven moffat ve mark gatiss in yazdığı sherlock en güzel modern uyarlamasıdır.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

house ise joseph bell'dir aslında, yani conan doyle'un sherlock u yazarken ilham aldığı doktor hocası. dizideki en yakın arkadaşı james wilson karakteri watson, wilson'ın hastane odasında asılı olan film afişi the touch of evil'dir.
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel

house bence sherlock un ulaştığı en üst karakterdir...
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
geçen the blacklist izliyorum. izlediğim bölümde bu dizide house'un doktor olan arkadaşını gördüm.

bazı şeyler unutulmuyor demek ki. binlerce dizi film izlemiş biri olarak bana desen ki ilk üçe alacağın bir dizi olsa bu ne olurdu ben lost ile birlikte house md. derdim. prison break, sherlock falan da güzel, başka diziler de var ama bu dizi gibi bir drama yok.
devamını gör...
house'un bizzat kendisini oynayan hugh laurie muazzam bir yetenek. kendisi çok iyi piyano çalıyor ve aynı zamanda şarkı da söylüyor. oyunculuktaki kabiliyetini ise burda zaten şov yapa yapa sergiliyor.

dizide şöyle hoş bir mesele var: yapımcı sherlock holmes'ün büyük bir hayranı. house'u oluştururken de ona tıpkı sherlock'un watson'ı gibi bir yan karakter yaratmak istiyor: wilson. zaten isimler de benziyor gördüğünüz üzere; house/holmes, wilson/watson. ayrıca house'un da tıpkı holmes gibi diğer insanların göremediği detayları görme, olayları farklı ağlarla birbirine bağlama gibi godgiven bir yeteneği var.
devamını gör...

"bizi öldürmeyen bizi güçlü kılar" değil mi? nietzsche de melarsoprol alsaydı, öyle ukalalıklar yapmazdı.




house: babanın bir böbreğe ihtiyacı var.kız:babamın böbrekleri iflas mı etmiş? house: hayır 3 böbrekle havasından geçilmez diye düşünüyoruz




insanların daha güvenli araba kullanmasını istiyorsan, hava yastıklarını çıkartıp, boyunlarını hedef alan bir maket bıçağı yerleştir. kimse saatte 5 kilometreden fazla hız yapamaz.





oksijen ,sevgiden çok daha önemlidir.


gibi aforizmalari yumurtlayan nefrolog ve bulasici hastaliklar double major uzmanligina sahip tıp doktorudur.sürekli ağrı kesiciyle gezer ve patir patir yutar onlari.realisttir,gerektiği kadar ve belirli durumlarda eser miktarda duygusaldir.ve orijinaldir.
devamını gör...
amazon primeda bulunan en iyi dizilerden biri. seneler önce izleyip bu ne la sıkıcı saçma dedim, şimdi izledikçe sarıyor, gece izleyince uyku kaçırıyor. iyi dizi yani izlenir.
devamını gör...
medikal drama türünde bir televizyon dizisidir ve 2004-2012 yılları arasında sekiz sezon boyunca yayınlanmıştır. başrolde yer alan dr. gregory house, dünyanın en iyi teşhis uzmanlarından biridir. ancak, sert ve kibirli kişiliği nedeniyle, hastalarıyla ve meslektaşlarıyla olan ilişkileri oldukça zordur.

dizinin en büyük gücü, teşhis etmek için ilginç ve çözülmesi zor olan tıbbi vakaların ele alınmasıdır. bölümler boyunca, house ve ekibi, çözmekte zorlandıkları tıbbi vakalara çözüm bulmaya çalışırken, her bölümde farklı bir hikaye anlatılır. dizi, sıra dışı teşhis yöntemleri, ilginç karakterleri ve beklenmedik hikayeleriyle dikkat çeker.

dizinin diğer bir güçlü yanı, karakterlerinin gelişimi ve ilişkileridir. house, kendini çevreleyen insanlara karşı sert bir tutum sergilese de, meslektaşları ve hastaları arasında duygusal bağlar kurar. ayrıca, house'un karakteri ve kişiliği de bölümler boyunca gelişir ve seyirciye derin bir anlayış sunar.

dizinin en büyük eksikliği, bazı bölümlerin tekrar eden kalıplara sahip olmasıdır. ayrıca, bazı karakterlerin arka plan hikayelerinin yeterince derinleştirilmediği hissi verir. bununla birlikte, house md, tıp draması sevenler için izlenmesi gereken bir yapım olarak öne çıkmaktadır.

sıra dışı teşhis yöntemleri ve ilginç karakterleriyle dikkat çeken, zekice yazılmış bir televizyon dizisidir. dizi, sağlık sektörüne ve tıbbi tedaviye ilgi duyanlar için ilginç bir deneyim sunar. ayrıca, karakterlerin gelişimi ve ilişkileri, seyircilerin dizide bağ kurmalarını sağlar ve bu da izleme deneyimini daha kişisel hale getirir, çünkü her izleyen farklı bir karaktere kendini daha yakın hisseder.

oldukça fazla ödül alan bu diziyi herkese öneririm.
devamını gör...
iki kez baştan sona bitirmiş, bazı bölümlerini de üç kez izlemiş bir olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki henüz izlemeyip izlemeyi düşünenler izleyenlerden daha şanslı. kendilerini aşırı kıskanıyorum. nasıl güzel bir hazine var önünüzde bir bilseniz. tadını çıkartarak izleyin, çok çabuk tüketmeyin. böylesine derinlemesine işlenmiş bir karakter ve bu karakteri hayatının rolü haline getirebilecek kadar dev bir performans sergilemiş usta aktör bir daha kolay kolay çıkmaz karşınıza. gelmiş geçmiş en sağlam drama yapımlarından biri. bazı efsane bölümler yok mu, bir tıpkı benim yaptığım gibi kez izlemekle yetinmeyebilirsiniz. sinematografi, hikaye ve kurgu açısından aşmış. seni ve zekanı özleyeceğiz muzur, dahi ve ukala adam...
devamını gör...
5. sezonunun son üç bölümünü çok beğendiğim dizi. son iki sezonunu da bir hayli seviyorum.

direkt konuya girer gibi olacak ancak, dr. house karakterinin tasarımına dair biraz bilgi vereyim.

senaryo yazarları, psikoloji kuramlarını kullanmayı çok severler. hatta bu onlar için textbook gibi hatta kılavuz gibidir. sigmund freud, carl gustav jung, erik erikson, rollo may, joseph campbell gibi insanların kuramlarını sık sık uygularlar. psikolojik ve mitolojik öğelerin her insana dair olanlarını kullanarak, izleyicilerin karakterle daha iyi uyuşmasını, onunla empati kurmasını, kendilerini dizinin içinde hissetmelerini sağlarlar. house md karakterine dair herkesin hatırlayacağı bir vicodin kutusu ve bir de baston vardır. vicodin kutusu, freud'un psikoseksüel gelişim kuramından hareketle senaryolara dahil edilen oral bağımlılığa dair bir sembolizmdir. birçok karakterin oral bağımlılığı vardır. kimisi sigara içer, kimisi hap kullanır, vampirler ısırır vs vs... oral sembolizm stresi, güven duygusunu, bağımlılığı sembolize ediyor. bastona gelecek olursak, o da fallik bir sembol. karakterin erilliği, kendine haslığı ve iktidarını sembolize ediyor.
devamını gör...
bizdeki bezhat ç'nin, leyla ile mecnun'un hastanelisidir bu dizi. mükemmel olay örgüsü içinde gülünecek halinize de ağlayacak bir noktaya geliverirsiniz.
devamını gör...
amazon prime video’da hd görüntü kalitesinde izleyebileceğiniz şaheser, televizyonda yayınlanırken de bitirmiştim şimdi tekrar bitiriyorum. amazon 8 liradan 40 liraya çıkmasaydı iyiydi tabi.
devamını gör...
bazı detaylara daha çok dikkat edilseydi daha başarılı bulurdum ama tabii bu başarılı bulduğum gerçeğini değiştirmiyor. zaten genel olarak sevilen, geniş bir kesime hitap eden bir dizi. bölüm sayısının fazla olması ve tıbbi aksiyonun bol olması kaliteyi düşüren önemli sorunlardan bence. bir noktadan sonra klişeliyor sanki dizi. diğer doktorların tanı koyamadığı bazı sendromları şiddetli yaşayan hayati tehlikesi bulunan hastanın gelmesiyle başlıyor bölüm, ekibin kendi arasında tartışması falan tanı koymaya çalışıyorlar yanlış tanı koyup yanlış tedavi uyguluyorlar hastanın durumu daha da kötüleşiyor derken son anlara doğru house'un çok uç noktalardan tanıyı bulup hastayı tedavi etmesiyle sonuçlanıyor genel olarak. dramatik bir şekilde iyileşiyor hastalar çoğu zaman. hastaların yaşadıkları oldukça nadir görülen şeyler ve insanın psikolojisini bozabilecek kadar da ağır.
house tanı ekibinin başında ve ekip çok donanımlı doktorlardan oluşuyor. hastanın tanısı ne olabilir diye tartışırlarken bazen öylesine tanılar söylüyorlar ki o donanımdaki doktorların böyle düşünmesi beklenmez ya da bazen düşünmeleri gereken tanıları düşünmüyorlar. kendi aralarında konuşma biçimleri bazı şeyleri en temel biçimde açıklamaları dizinin gerçekliğini azaltan etkenler, belgesele dönüşüyor sanki dizi. dizideki doktorların uzmanlığının dışında kalan çok çeşitli tıbbi işlemleri, ameliyatları yapabilmeleri de dizinin gerçekliğini azaltıyor. özellikle bazen hastalara hadi şunu deneyelim ne olacak şeklindeki yaklaşım sonrasında hastanın durumumun daha da kötü olması ama sonrasında bir şekilde durumu kurtarabilmek gerçeklikten çok uzaklaştırıyor. house risk alan bir doktor ama bazen bu riskleri almak için yeterince sebebi olmuyor, house gibi zeki donanımlı bir doktorun böyle riskler alması hiç mantıklı değil. bu tarz tıbbi durumlara dikkat edilmemesi dizinin kalitesini düşürüyor ama bu diziye sadece bu açıdan bakmak da haksızlık olur. tıbbi açıdan bu kadar abartılı olmayıp karakterlere daha çok odaklanılsaydı daha başarılı olurdu diye düşünüyorum.

dizinin asıl başarılı kısmı karakterleri derinlemesine incelemesi ve diyaloglar diye düşünüyorum. zaten 'greg house' başlı başına bu diziyi izlemek için bir sebep, hugh laurie rolle öyle bir bütünleşmiş ki yani o artık hugh laurie değil de greg house olmuş. bir nevi james gandolfini'nin tony soprano olması gibi. dizideki diğer karakterler olsun diziyi izleyenler olsun sürekli bir house'u belli kalıplara sokma onun hakkında yargılarda bulunma eğilimi var ama bu yersiz bir çaba gibi kalıplara sığmayan birisi o. ayrıca kendisini wittgenstein'a çok benzetiyorum onu canlandırdığı bir filmde izlemek çok güzel olurdu.
dizide sherlock karakterine dair göndermeler var*. aslında sherlock gibi karakterlerin dayanak noktası da eski zamanın hekimleri. gözlem yetenekleri o kadar gelişmiş ki hastayı görür görmez birçok şeyi anlayabiliyorlar. zaten house da çoğu zaman bu tarz dedektifvari detaylarla çözüyor vakaları. hastaların* yalan söylediğini düşündüğü için onlara soru sormaktansa evlerini eşyalarını karıştırarak gerçeği kendisi bulmayı tercih eder house. zaten birçok bölümde de hastaların yalan söyleyerek kendi hayatlarını tehlikeye attığını da görüyoruz.
'no reason' gibi bölümlerin daha fazla olmasını dilerdim.
devamını gör...
hugh laurie'nin oyunculuğuna hayran olarak izlediğim, polisiye andıran tıp içerikli dizi.
severiz efendim, son sezonu eski tadını bırakmasa da, çok güzel iştir. izlenir. iyi seyirler.
devamını gör...
polisiye hastane dizisi. tıp etiğine tepki olarak doğmuş bir doktorun içsel yolculuğudur anlatılan.


dizinin son bölümünde görülür ki bu hikaye wilson ile house'un hikayesidir.
everybody lies/everbody dies.
devamını gör...
çok geç izlemeye başladığım ama geç olsun güç olmasın dediğim dizidir.

2.sezonunun final bölümündeyim, house'un ekiptekilerin taklidini yaptığı sahnede kahkahama engel olamadım.

sahne için tık
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"house md" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim