1.
hun türkçesi, adı üstünde hun türkleri'nin konuştuğu eski bir türk lehçesidir.
devamını gör...
2.
yazılı hiçbir belge, aktarılmış tek söz olmadığı için ne sesi, ne sözcük ve ne cümle yapısı hakkında hiçbir bilgimizin olmadğı, muhtemelen de olamayacağı teorik bir dildir.
devamını gör...
3.
"hiung-nulara ilişkin dil gereçleri çin kaynaklarında çince yazı ile geçer. çoğu özel ada ya da unvan olan ve anlamları bilinmeyen bu sözcüklerin sayısı bir araştırmacıya göre 190'dır. ancak, çince'deki hunca sözcüklerin sayısı böylesine çok ve kesin değildir.
hunca'dan, değişik yabancı kaynaklarda, 30-40 sözcük, birkaç sözden oluşan bir tümce, bir ağıt çevirisi vardır. sözcüklerin çoğu askeri terimler, devlet örgütü sözleridir. bunlar çok kolay ödünçleme olabilir. çince'de geçen hunca sözlerin gerçek biçimini saptamak ise neredeyse olanaksızdır. çin yazısında l ve r ünsüzleri ayırt edilemez. ayrıca ö ve ü ünlüleri bulunmaz. bu nedenle, anlamları verilen yirmi dolayında hiung-nu sözcüğü ile on hecelik hunca ikiliği okuyup yorumlamak bilginler için büyük sorun olmuştur. nemeth, çeşitli kaynaklarda geçen hunca sözleri derler ve açıklamaya çalışır. bunlardan bir bölümünü türkçe'yle açıklamak ister. türkçe olması olası sözler şunlardır:
*akatziri: bir hun kabilesi. sözcüğün, eski türkçe büyük erkek kardeş anlamındaki aga/aka sözü ile ordu anlamındaki çerig kökeninden geldiği söylenir.
*atakam: bir hun ileri geleni. bu adın ata ile kam sözlerinden oluştuğu savunulur.
*dengizik: attila'nın oğlunun adı. sözcüğü türkçe açıklamak isteyenlere göre deniz sözünden gelir.
*irnek: attila'nın oğlunun adı. er kökünden geldiği öne sürülür.
*ilek: bey, han, hükümdar. ülke anlamındaki el sözüne -k ekinin getirilmesinden oluştuğu söylenir.
*karaton: kara kabile/oymak anlamına gelir. kırgızlardaki örnekleri için bozton, akton gibi örneklerle benzer.
*kimos: bir hun içkisi. sözcüğün kımız sözü olduğu söylenir. ancak, doerfer'e göre, bu içki hunlar gelmeden önce de avrupa'da vardır. bu yüzden kımız sözü ile ilişkisi bulunamaz. ve hun imparatorluğu bünyesindeki slavlara ait olduğu tahmin edilir.
*ki-ts'u: kız. türkçe kız sözü olduğu sanılır.
*krekal/rekan: attila'nın baş hatunu. arı ile karı sözlerinden oluştuğu söylenir.
*mundiukhos/muncuk: attila'nın babası. türkçe boncuk ya da moncuk sözü olduğu sanılır.
*oibors/baybars: attila'nın amcalarından biri. türkçe ay ve pars sözlerinden geldiği savunulur.
talat tekin, hunlar'ın dili adlı incelemesinde hunca'dan kalan sözcükleri türkçe olarak açıklamak ister. i.ö. 206-i.s.220 yılları arasında yedi (dört olması gerekiyor, sanırız bir yazım yanlışı, b.n.) yüz yıl sürecek bir imparatorluk kuran hiung-nular'ın kimliği ve dili üzerine bugüne değin on ayrı kuram ileri sürüldüğünü söyler. bu kuramlardan en çok yandaş bulanın hiung-nular'ın türk soylu oldukları ve eski bir türkçe konuştukları olduğunu vurgular. tekin'e göre aşağıdaki sözcükler türkçe'dir.
*ç'eng-li ku-t'u şan-yü : gök kutu ya da oğlu
*ku-t'u < kuo-d'uo: et* kut, kud, gut, hut omo* kutag, hutag
*şan-yü veya çen-yü< dian-giwo: d'abgu. cabgu: et yabgu.
*king-lu < king-lak hsiung-nuların tören kılıcı, kıngrak, kıngırak sözü, televütçe, yeni uygurca ve kırgızca'da 'iki yüzlü bıçak', 'büyük bıçak' anlamlarında kullanılır. eğri, kıvrık anlamındaki kıngır sözünden türemiştir.
*yen-çi ya da yem-çi hükümdarın eşi, hatun. et abçi 'eş, hanım.
*teu-lo: mezar anlamına gelir, et tuplu/tublu
*tieh-fah: demir < teit-bat, tieba: tebär: et tämir.
*eu-ta: 'gözetleme yeri, pusu, siper, korunma yeri.'
*wo-lu-to, ao-t'ot: 'ordu karargahı'; et ordu, ordo, karargah.
tekin, t'opalar'ın dilini de hunca ile birlikte değerlendirir. t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu göçebe halk, i.s. 220 yılında hiung-nu imparatorluğu'nun yıkılışından hemen sonra, kuzey çin'de, şimdiki şansi ilinin kuzeyinde kurulur. bu hlak önceleri, büyük hsien-pi konfederasyonu'nun bir bölüğünü oluşturur. bu boyun öncüsü li-wei 248'de daha önce bağımlı olduğu mo-lu-hui ordusunun başçısını öldürür. iki yüz bin okçudan oluşan bir göçebe boylar birliğinin başına geçer. li-wei on yıl sonra çin'in kuzey sınır bölgesine yerleşir.ts'ao-wei imparatorluğu ile yakın ilişki kurar. t'o-palar bundan yarım yüz yıl sonra çin imparatorluğu'nun yıkılışı ile sonuçlanan büyük barbarlar eyleminin içinde bulunurlar. i.s. 450 yılından 550'ye değin bütün kuzey çin'e egemen olurlar.
çin kaynaklarında t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu halkın kimliği, daha doğrusu nasıl bir barbar dili konuştuğu da kesin olarak saptanamaz. t'o-palar'dan kalan kimi san ve özel adlarla bu gizem çözülmeye çalışılır. tekin, türkçe olduğu kanıtlanabilen t'o-pa sözcükleri olarak şunları verir:
çin kaynaklarında t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu halkın (tabgaçlar) kimliği, daha doğrusu nasıl bir barbar dili konuştuğu da kesin olarak saptanamaz. t'o-palar'dan kalan kimi san ve özel adlarla bu gizem çözülmeye çalışılır. tekin, türkçe olduğu kanıtlanabilen t'o-pa sözcükleri olarak şunları verir:
*k'o-po-çen: < k'â-pâk-çin 'kapı muhafızı', kapıcı: t'o-pa 'kapagçın: et kapagçı
*pi-te-çen: < pyi- (ya da b'yi-)-tik-çin 'yazıcı': t'o-pa 'bıtıgçin: et bitigçi.
*hsien-çen < gam-çin 'atlı ulak': t'o-pa 'd'amçin, 'camçın: osmanlıca yamçı. bu sözcüğün çince cam ya da gyam kökenli, 'posta istasyonu' anlamındaki yam sözcüğüne türkçe -çı ekin gelmesiyle türediği ileri sürülür. çok eski bir tarihte türkçe'ye geçtiği sanılır.
*hu-la-çen: < guo-lâk-çin 'hükümdarı silahla donatan, kuşandıran görevli, techizatçı başı: t'o-pa 'kurlagçın < kur+la-g-çın: et kur kursaş, ana türkçe "kurla", kuşandırmak.
*to-po-çen: < tâp'âk-çin piyade, yaya: t'o-pa ta:pakçın: ana türkçe ta-pan (ve ta:pak?) taban, ayağın alt kısmı.
*a-çen < a-çin t'o-pa sarayının mutfak kısmı: t'o-pa aşçın ya da alçın: et aşçı.
*hu-lo 'silah: t'o-pa kural: genel türkçe kural silah, alet.
*k'ih-wan-çen: < k'iet-mi an-çin 'çevirmen'.: t'o-pa kelmerçin: orta moğolca kelemürçi ay.
*muh-kuh-lü: 'kabakbaşlı, dazlak.: t'o-pa mukur, mukurıya da mukulig: omo. mukur 'kör, küt (bıçak vb.); boynuzsuz, kuyruksuz, yuvarlak. mo. mukulig 'yuvarlak'.
*teu-lu, tou-lu: < d'eu-luo 'töreye uymak, sadık olmak': t'o-pa törü, töre: et törü, örf, adet, yasa.
i.s. 329 yılında lo-yang'da gelişen bir olay nedeniyle on çince imden oluşan hunca bir beyit ya da tümce saptanır.bu hunca beyit, 20. yüzyıl başlarından beri bilinir. ancak, bugüne değin inandııcı bir açıklaması yapılmamıştır. beyit çok değişik seslendirmelerle, çok değişik biçimlerde açıklanmış, yorumlanmıştır. tekin, çin-şu'daki hunca beyiti pulleyblank'ın yazı çevrimine göre şöyle okuyup yorumlar:
sûx-keh the-let-kanf buk-kok goh- thok-tang
sü:kä tılıkang bugukgu tuktang
(düşmana karşı) savaşa çıkın, buguk'u (liu yao) tutun!beyit küçük bir düzenleme ile şu biçime sokulur ve daha düzgün bir anlam kazanır:
sü:gg (i)ti tılıkanf bugukgı tuktang
'orduyu düzenleyip çıkın, öncüyü tutun!'
ibrahim kafesoğlu, çin yıllıklarında hiung-nu dilinden tanrı, kut, böri, il, ordu, tuğ, kılıç gibi sözlerin geçtiğini bildirir. bunların, türkçe'nin en eski dil anıları olduğunu söyler. hun sözünün 'insan' anlamındaki türkçe kun sözü olduğunu savunur.
hunca, türk dili sayılırsa, ki-ts'u ve dengizih sözlerine göre türkçe'nin 'z türkçesi' kolundan olması gerekir. bu bakımdan 'r türkçesi' kolunda sayılan bulgarca'dan ayrılır. birçok araştırmacı hunca'yı türk dili ailesinden kopmuş bir kol sayar. türk dillerinin gelişim evresinde bir aşama saymaz. doğu hunca ile yakutça arasında bağlantı kurmaya çalışır. ancak hunca ile bulgar, hazar ve eski çuvaş dilleri arasında bağlantı kurmak isteyen bilim adamları da vardır."
* et: eski türkçe
* omo: orta moğolca
hunca'dan, değişik yabancı kaynaklarda, 30-40 sözcük, birkaç sözden oluşan bir tümce, bir ağıt çevirisi vardır. sözcüklerin çoğu askeri terimler, devlet örgütü sözleridir. bunlar çok kolay ödünçleme olabilir. çince'de geçen hunca sözlerin gerçek biçimini saptamak ise neredeyse olanaksızdır. çin yazısında l ve r ünsüzleri ayırt edilemez. ayrıca ö ve ü ünlüleri bulunmaz. bu nedenle, anlamları verilen yirmi dolayında hiung-nu sözcüğü ile on hecelik hunca ikiliği okuyup yorumlamak bilginler için büyük sorun olmuştur. nemeth, çeşitli kaynaklarda geçen hunca sözleri derler ve açıklamaya çalışır. bunlardan bir bölümünü türkçe'yle açıklamak ister. türkçe olması olası sözler şunlardır:
*akatziri: bir hun kabilesi. sözcüğün, eski türkçe büyük erkek kardeş anlamındaki aga/aka sözü ile ordu anlamındaki çerig kökeninden geldiği söylenir.
*atakam: bir hun ileri geleni. bu adın ata ile kam sözlerinden oluştuğu savunulur.
*dengizik: attila'nın oğlunun adı. sözcüğü türkçe açıklamak isteyenlere göre deniz sözünden gelir.
*irnek: attila'nın oğlunun adı. er kökünden geldiği öne sürülür.
*ilek: bey, han, hükümdar. ülke anlamındaki el sözüne -k ekinin getirilmesinden oluştuğu söylenir.
*karaton: kara kabile/oymak anlamına gelir. kırgızlardaki örnekleri için bozton, akton gibi örneklerle benzer.
*kimos: bir hun içkisi. sözcüğün kımız sözü olduğu söylenir. ancak, doerfer'e göre, bu içki hunlar gelmeden önce de avrupa'da vardır. bu yüzden kımız sözü ile ilişkisi bulunamaz. ve hun imparatorluğu bünyesindeki slavlara ait olduğu tahmin edilir.
*ki-ts'u: kız. türkçe kız sözü olduğu sanılır.
*krekal/rekan: attila'nın baş hatunu. arı ile karı sözlerinden oluştuğu söylenir.
*mundiukhos/muncuk: attila'nın babası. türkçe boncuk ya da moncuk sözü olduğu sanılır.
*oibors/baybars: attila'nın amcalarından biri. türkçe ay ve pars sözlerinden geldiği savunulur.
talat tekin, hunlar'ın dili adlı incelemesinde hunca'dan kalan sözcükleri türkçe olarak açıklamak ister. i.ö. 206-i.s.220 yılları arasında yedi (dört olması gerekiyor, sanırız bir yazım yanlışı, b.n.) yüz yıl sürecek bir imparatorluk kuran hiung-nular'ın kimliği ve dili üzerine bugüne değin on ayrı kuram ileri sürüldüğünü söyler. bu kuramlardan en çok yandaş bulanın hiung-nular'ın türk soylu oldukları ve eski bir türkçe konuştukları olduğunu vurgular. tekin'e göre aşağıdaki sözcükler türkçe'dir.
*ç'eng-li ku-t'u şan-yü : gök kutu ya da oğlu
*ku-t'u < kuo-d'uo: et* kut, kud, gut, hut omo* kutag, hutag
*şan-yü veya çen-yü< dian-giwo: d'abgu. cabgu: et yabgu.
*king-lu < king-lak hsiung-nuların tören kılıcı, kıngrak, kıngırak sözü, televütçe, yeni uygurca ve kırgızca'da 'iki yüzlü bıçak', 'büyük bıçak' anlamlarında kullanılır. eğri, kıvrık anlamındaki kıngır sözünden türemiştir.
*yen-çi ya da yem-çi hükümdarın eşi, hatun. et abçi 'eş, hanım.
*teu-lo: mezar anlamına gelir, et tuplu/tublu
*tieh-fah: demir < teit-bat, tieba: tebär: et tämir.
*eu-ta: 'gözetleme yeri, pusu, siper, korunma yeri.'
*wo-lu-to, ao-t'ot: 'ordu karargahı'; et ordu, ordo, karargah.
tekin, t'opalar'ın dilini de hunca ile birlikte değerlendirir. t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu göçebe halk, i.s. 220 yılında hiung-nu imparatorluğu'nun yıkılışından hemen sonra, kuzey çin'de, şimdiki şansi ilinin kuzeyinde kurulur. bu hlak önceleri, büyük hsien-pi konfederasyonu'nun bir bölüğünü oluşturur. bu boyun öncüsü li-wei 248'de daha önce bağımlı olduğu mo-lu-hui ordusunun başçısını öldürür. iki yüz bin okçudan oluşan bir göçebe boylar birliğinin başına geçer. li-wei on yıl sonra çin'in kuzey sınır bölgesine yerleşir.ts'ao-wei imparatorluğu ile yakın ilişki kurar. t'o-palar bundan yarım yüz yıl sonra çin imparatorluğu'nun yıkılışı ile sonuçlanan büyük barbarlar eyleminin içinde bulunurlar. i.s. 450 yılından 550'ye değin bütün kuzey çin'e egemen olurlar.
çin kaynaklarında t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu halkın kimliği, daha doğrusu nasıl bir barbar dili konuştuğu da kesin olarak saptanamaz. t'o-palar'dan kalan kimi san ve özel adlarla bu gizem çözülmeye çalışılır. tekin, türkçe olduğu kanıtlanabilen t'o-pa sözcükleri olarak şunları verir:
çin kaynaklarında t'o-pa ya da t'u-fa adıyla anılan bu halkın (tabgaçlar) kimliği, daha doğrusu nasıl bir barbar dili konuştuğu da kesin olarak saptanamaz. t'o-palar'dan kalan kimi san ve özel adlarla bu gizem çözülmeye çalışılır. tekin, türkçe olduğu kanıtlanabilen t'o-pa sözcükleri olarak şunları verir:
*k'o-po-çen: < k'â-pâk-çin 'kapı muhafızı', kapıcı: t'o-pa 'kapagçın: et kapagçı
*pi-te-çen: < pyi- (ya da b'yi-)-tik-çin 'yazıcı': t'o-pa 'bıtıgçin: et bitigçi.
*hsien-çen < gam-çin 'atlı ulak': t'o-pa 'd'amçin, 'camçın: osmanlıca yamçı. bu sözcüğün çince cam ya da gyam kökenli, 'posta istasyonu' anlamındaki yam sözcüğüne türkçe -çı ekin gelmesiyle türediği ileri sürülür. çok eski bir tarihte türkçe'ye geçtiği sanılır.
*hu-la-çen: < guo-lâk-çin 'hükümdarı silahla donatan, kuşandıran görevli, techizatçı başı: t'o-pa 'kurlagçın < kur+la-g-çın: et kur kursaş, ana türkçe "kurla", kuşandırmak.
*to-po-çen: < tâp'âk-çin piyade, yaya: t'o-pa ta:pakçın: ana türkçe ta-pan (ve ta:pak?) taban, ayağın alt kısmı.
*a-çen < a-çin t'o-pa sarayının mutfak kısmı: t'o-pa aşçın ya da alçın: et aşçı.
*hu-lo 'silah: t'o-pa kural: genel türkçe kural silah, alet.
*k'ih-wan-çen: < k'iet-mi an-çin 'çevirmen'.: t'o-pa kelmerçin: orta moğolca kelemürçi ay.
*muh-kuh-lü: 'kabakbaşlı, dazlak.: t'o-pa mukur, mukurıya da mukulig: omo. mukur 'kör, küt (bıçak vb.); boynuzsuz, kuyruksuz, yuvarlak. mo. mukulig 'yuvarlak'.
*teu-lu, tou-lu: < d'eu-luo 'töreye uymak, sadık olmak': t'o-pa törü, töre: et törü, örf, adet, yasa.
i.s. 329 yılında lo-yang'da gelişen bir olay nedeniyle on çince imden oluşan hunca bir beyit ya da tümce saptanır.bu hunca beyit, 20. yüzyıl başlarından beri bilinir. ancak, bugüne değin inandııcı bir açıklaması yapılmamıştır. beyit çok değişik seslendirmelerle, çok değişik biçimlerde açıklanmış, yorumlanmıştır. tekin, çin-şu'daki hunca beyiti pulleyblank'ın yazı çevrimine göre şöyle okuyup yorumlar:
sûx-keh the-let-kanf buk-kok goh- thok-tang
sü:kä tılıkang bugukgu tuktang
(düşmana karşı) savaşa çıkın, buguk'u (liu yao) tutun!beyit küçük bir düzenleme ile şu biçime sokulur ve daha düzgün bir anlam kazanır:
sü:gg (i)ti tılıkanf bugukgı tuktang
'orduyu düzenleyip çıkın, öncüyü tutun!'
ibrahim kafesoğlu, çin yıllıklarında hiung-nu dilinden tanrı, kut, böri, il, ordu, tuğ, kılıç gibi sözlerin geçtiğini bildirir. bunların, türkçe'nin en eski dil anıları olduğunu söyler. hun sözünün 'insan' anlamındaki türkçe kun sözü olduğunu savunur.
hunca, türk dili sayılırsa, ki-ts'u ve dengizih sözlerine göre türkçe'nin 'z türkçesi' kolundan olması gerekir. bu bakımdan 'r türkçesi' kolunda sayılan bulgarca'dan ayrılır. birçok araştırmacı hunca'yı türk dili ailesinden kopmuş bir kol sayar. türk dillerinin gelişim evresinde bir aşama saymaz. doğu hunca ile yakutça arasında bağlantı kurmaya çalışır. ancak hunca ile bulgar, hazar ve eski çuvaş dilleri arasında bağlantı kurmak isteyen bilim adamları da vardır."
* et: eski türkçe
* omo: orta moğolca
devamını gör...
4.
hitayoviç yandanyemişyan yine mabadından uyduranların alıntısını alıp getirmiş sözlüğe..
abiii ama ameet taşaklığil öyle deyyo.
başlığı açan arkadaş hiç kale alınmaz , kahraman kürt kadını nene hatunu türk yapmıştı bir ara ,nen hatun türkçü-ırkçıların hışmına uğramış ve bu büyük kadın kahraman tc. vatandaşı olarak son yıllarını yoksulluk içinde geçirmiştir. (nen hatun'un önünde saygı ile eğiliyorum)
kokoreç koçanları , başlık altında köpek düşmanı arkadaş yazmış benim yazmama gerek yok yazdığı doğrudur .
,ms. 450 ,şabanlar hunbaşı got soyundan attila'nın hun ismi yok ,kardeşleri amcası dayısı kuzeni ,ablası teyzesi hiç birininin ismi
türkçe'de yok..
attila denen hun başı got ,babasının karısını haremine h-katmış ulan hangi türk boyunda var bu rezillik .
araştırmacı mo tun'a mete dem,iş sonra yahu çeviri hatası yapmışım diye özür dilemiş.
ama türkçü cahiller ki çoğuda türk kanı taşımıyor , mete türk ismi diye zırlamış.
bu hitayoviç yandanyemişyan türk kanı taşımıyor her iddiaya varım kesin kürt'tür.
ister misin memet ali'nin dedesi gibi atası göt çıksın ,hitayoviç'in (ayyy pardonnn got olacaktı.)
ah hoh hah ha ha ha ah hah ha.
bunların faşo başı tokyolu ümit'te suriye 7000 yıllık türk toprağı diye zortlamıştı zamanında ..
alayı sallamacı ..
abiii ama ameet taşaklığil öyle deyyo.
başlığı açan arkadaş hiç kale alınmaz , kahraman kürt kadını nene hatunu türk yapmıştı bir ara ,nen hatun türkçü-ırkçıların hışmına uğramış ve bu büyük kadın kahraman tc. vatandaşı olarak son yıllarını yoksulluk içinde geçirmiştir. (nen hatun'un önünde saygı ile eğiliyorum)
kokoreç koçanları , başlık altında köpek düşmanı arkadaş yazmış benim yazmama gerek yok yazdığı doğrudur .
,ms. 450 ,şabanlar hunbaşı got soyundan attila'nın hun ismi yok ,kardeşleri amcası dayısı kuzeni ,ablası teyzesi hiç birininin ismi
türkçe'de yok..
attila denen hun başı got ,babasının karısını haremine h-katmış ulan hangi türk boyunda var bu rezillik .
araştırmacı mo tun'a mete dem,iş sonra yahu çeviri hatası yapmışım diye özür dilemiş.
ama türkçü cahiller ki çoğuda türk kanı taşımıyor , mete türk ismi diye zırlamış.
bu hitayoviç yandanyemişyan türk kanı taşımıyor her iddiaya varım kesin kürt'tür.
ister misin memet ali'nin dedesi gibi atası göt çıksın ,hitayoviç'in (ayyy pardonnn got olacaktı.)
ah hoh hah ha ha ha ah hah ha.
bunların faşo başı tokyolu ümit'te suriye 7000 yıllık türk toprağı diye zortlamıştı zamanında ..
alayı sallamacı ..
devamını gör...
5.
lir türkçesinin çok antik bir koludur. ilk türkler lir türkçesi ile konuşurdu. eskiden kelimelerin sonlarındaki ş sesi, l olarak, z sesi, r olarak okunurdu. zamanla l sesi ş, r sesi z sesine dönüştü. bunu gör- göz, tengir- tengiz, töre-töz gibi çok kelime üzerinden günümüzde dahi takip edebilmekteyiz. bu ses değişimi genel olarak kelimelerin sonlarındaki harflere etki etti. bu şekilde şaz türkçesi oluştu. hunlar’ın r (lir) türkçesi konuştuğunu onogur dillerinden avrupa hunlar’ının açık devamı bulgar kağanlığı ve attila’nın torunu kubrat han’ın r türkçesi konuşmasından ve çuvaşlardan anlayabiliyoruz. yeniden yapılandırmalara göre örnek olsun diye kelimeleri vermek isterim ki anlayabilesiniz.
bir - bir
iki - eki
üç - üç
dört - töröt/tört (yeniden yapılandırmalar farklı olabiliyor)
beş - bel(j) (l ş geçişi için güzel bir örnek)
altı - altı
yedi - yeti
sekiz - sekir (r z geçişi için güzel bir örnek)
dokuz - tokur (rz geçişi için güzel bir örnek)
oğuzhan tekdenin sayılar yayınından aldım bu örneği.
hitay dostum çin kaynaklarında hun dilinden geçen kelimeleri ve cümleleri #3179018 no’lu girdisinde çok açıklayıcı bir şekilde vermiş. onun bu yazdığını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. kendisini tebrik etmek lazım.
lakin dengizik kelimesi için şöyle bir çürütme yapmak isterim ki, günümüz türkiye oğuz türkçesinde hem tanrı kelimesi hem de deniz kelimesi bulunmakta. hunlar batıya doğru göç ederken onlara hiç şüphesiz z türkçesi konuşan insanlar da katıldılar. zaten o ms 2. asırda z türkçesi konuşan insanlar hun döneminde batıda kalıyordu. bu esnada z türkçesi ile r türkçesi arasında bir etkileşimin gerçekleşmesi ve dengiz/dengizik kelimesinin z türkçesi konuşan gruplardan geçmiş olması oldukça olası. muhtemelen kendisi de bunu savunuyordur ya, yine de açıklamak istedim.
son olarak hunlar bana göre türk tarihinin en etkileyici ulusudur. eflatitleri, avrupa hunlar’ını, asya hunlar’ını kuran insanlar onlar. r türkçesinin gizemini korumaya devam ettiği şu dönemlerde bu bög ulusun tarihini ortaya koymanın önemi çok büyük.
bir - bir
iki - eki
üç - üç
dört - töröt/tört (yeniden yapılandırmalar farklı olabiliyor)
beş - bel(j) (l ş geçişi için güzel bir örnek)
altı - altı
yedi - yeti
sekiz - sekir (r z geçişi için güzel bir örnek)
dokuz - tokur (rz geçişi için güzel bir örnek)
oğuzhan tekdenin sayılar yayınından aldım bu örneği.
hitay dostum çin kaynaklarında hun dilinden geçen kelimeleri ve cümleleri #3179018 no’lu girdisinde çok açıklayıcı bir şekilde vermiş. onun bu yazdığını mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum. kendisini tebrik etmek lazım.
lakin dengizik kelimesi için şöyle bir çürütme yapmak isterim ki, günümüz türkiye oğuz türkçesinde hem tanrı kelimesi hem de deniz kelimesi bulunmakta. hunlar batıya doğru göç ederken onlara hiç şüphesiz z türkçesi konuşan insanlar da katıldılar. zaten o ms 2. asırda z türkçesi konuşan insanlar hun döneminde batıda kalıyordu. bu esnada z türkçesi ile r türkçesi arasında bir etkileşimin gerçekleşmesi ve dengiz/dengizik kelimesinin z türkçesi konuşan gruplardan geçmiş olması oldukça olası. muhtemelen kendisi de bunu savunuyordur ya, yine de açıklamak istedim.
son olarak hunlar bana göre türk tarihinin en etkileyici ulusudur. eflatitleri, avrupa hunlar’ını, asya hunlar’ını kuran insanlar onlar. r türkçesinin gizemini korumaya devam ettiği şu dönemlerde bu bög ulusun tarihini ortaya koymanın önemi çok büyük.
devamını gör...
6.
yav bu xoxocu kro yine ne ağlamış. ağlamış da güya "çürüttüğü" bizim yazıya bir cevap da kaynak da sunamamış
yavrum ne hunların ne de attila'nın got olduğu yok bu 1800'lerde iddia edilen fakat mevcut bulgular neticesinde tamamiyle reddedilmiş bir iddia. hunlar gotlar, alanlar-sarmatlar, süevler, burgundlar, tursilingler(?) gibi çeşitli irani ve cermen kabilelerini bünyelerine katmışlardır. hatta amal hanedanlığı da hunlara bağlıdır. zaten adı üzerinde "imparatorluk" haliyle yapısı gereği çok dilli, çok kültürlü olacak.
attila'nın ismine gelecek olursak
*bazı bilim adamları, "attila" adının doğu cermen kökenli olduğunu iddia etmektedir; gotça veya gepidce "baba" anlamına gelen atta isminin sonuna, "-cık", "-cik" e benzer bir küçültme eki olarak -ila eklenmesi ile attaila (küçük baba) isminin meydana geldiği söylenmektedir.
*bazı başka bilim insanları ise ismin kökeninin türk dillerinden geldiği söylemiştir. omeljan pritsak, "attila" adının *es (büyük, ulu) ve *til (deniz, okyanus) ifadelerinin sonuna, son ek /a/'nın gelmesi ile beraber oluşmuş birleşik başlık adı olduğunu öne sürdü. yani ismin "okyanusal, evrensel kral" anlamına geldiğini öne sürdü.
*jj mikkola bunu türkçe āt/ad (isim, şöhret) ile ilişkilendirmiştir.
*başka bir türk olasılığı olarak, h. althof (1902) bunun türkçe atlı veya türkçe at veya ât/ad ve dil/til ile ilişkili olduğunu düşündü.
*m. snædal, cermen kökenini reddeden ancak mevcut önerilen türk etimolojilerindeki sorunlara dikkat çeken bir makalede, attila'nın adının türk-moğol at , adyy/agta ( kısırlaştırılmış at , savaş atı ) ve türkçe atlı, süvari kelimelerinden türemiş olabileceğini ve "kısırlaştırılmış atların sahibi, savaş atı sağlayıcısı" anlamına geldiğini savunuyor.
ayrıca ne demiş xoxocu
"attila denen hun başı got ,babasının karısını haremine h-katmış ulan hangi türk boyunda var bu rezillik."
be öşexci leviratus geleneği türklerde gayet de yaygın bir gelenek. sadece islam öncesi değil islam sonrasında dahi devam etmiş hatta bitmesi yeni yeni kemalist ve komünist rejimler döneminde olmuştur.
türklerde görülen siyasi evliliklere bir örnek:leviratus
eski türklerde leviratus geleneği ve selçuklularda uygulanışı
ayrıca nene hatun'un kürt olduğuna dair hüsonun tek kaynağı da kokoreçle aynı.
o diğer "başlık altında köpek düşmanı arkadaş" ile kaynak olarak ortaya sunduğunuz yeri çok açıkta bırakmayın türeyiş destanındaki gibi bir bozkurt gelip şu an olduğu gibi sağlam öpüverir sonra kendinizi tarlabaşında bulursunuz.
yavrum ne hunların ne de attila'nın got olduğu yok bu 1800'lerde iddia edilen fakat mevcut bulgular neticesinde tamamiyle reddedilmiş bir iddia. hunlar gotlar, alanlar-sarmatlar, süevler, burgundlar, tursilingler(?) gibi çeşitli irani ve cermen kabilelerini bünyelerine katmışlardır. hatta amal hanedanlığı da hunlara bağlıdır. zaten adı üzerinde "imparatorluk" haliyle yapısı gereği çok dilli, çok kültürlü olacak.
attila'nın ismine gelecek olursak
*bazı bilim adamları, "attila" adının doğu cermen kökenli olduğunu iddia etmektedir; gotça veya gepidce "baba" anlamına gelen atta isminin sonuna, "-cık", "-cik" e benzer bir küçültme eki olarak -ila eklenmesi ile attaila (küçük baba) isminin meydana geldiği söylenmektedir.
*bazı başka bilim insanları ise ismin kökeninin türk dillerinden geldiği söylemiştir. omeljan pritsak, "attila" adının *es (büyük, ulu) ve *til (deniz, okyanus) ifadelerinin sonuna, son ek /a/'nın gelmesi ile beraber oluşmuş birleşik başlık adı olduğunu öne sürdü. yani ismin "okyanusal, evrensel kral" anlamına geldiğini öne sürdü.
*jj mikkola bunu türkçe āt/ad (isim, şöhret) ile ilişkilendirmiştir.
*başka bir türk olasılığı olarak, h. althof (1902) bunun türkçe atlı veya türkçe at veya ât/ad ve dil/til ile ilişkili olduğunu düşündü.
*m. snædal, cermen kökenini reddeden ancak mevcut önerilen türk etimolojilerindeki sorunlara dikkat çeken bir makalede, attila'nın adının türk-moğol at , adyy/agta ( kısırlaştırılmış at , savaş atı ) ve türkçe atlı, süvari kelimelerinden türemiş olabileceğini ve "kısırlaştırılmış atların sahibi, savaş atı sağlayıcısı" anlamına geldiğini savunuyor.
ayrıca ne demiş xoxocu
"attila denen hun başı got ,babasının karısını haremine h-katmış ulan hangi türk boyunda var bu rezillik."
be öşexci leviratus geleneği türklerde gayet de yaygın bir gelenek. sadece islam öncesi değil islam sonrasında dahi devam etmiş hatta bitmesi yeni yeni kemalist ve komünist rejimler döneminde olmuştur.
türklerde görülen siyasi evliliklere bir örnek:leviratus
eski türklerde leviratus geleneği ve selçuklularda uygulanışı
ayrıca nene hatun'un kürt olduğuna dair hüsonun tek kaynağı da kokoreçle aynı.
o diğer "başlık altında köpek düşmanı arkadaş" ile kaynak olarak ortaya sunduğunuz yeri çok açıkta bırakmayın türeyiş destanındaki gibi bir bozkurt gelip şu an olduğu gibi sağlam öpüverir sonra kendinizi tarlabaşında bulursunuz.
devamını gör...