orijinal adı : livro do desassossego
yazar : fernando pessoa
yıl : 1982
portekiz'in en iyi kalemlerinden biri olan pessoa'nın ölümünden çok uzun yıllar sonra yayımlanmış olan eseridir. kitap yazarın bernardo soares adını kullanarak yazmış olduğu otobiyografik anlatıdır.
yazar : fernando pessoa
yıl : 1982
portekiz'in en iyi kalemlerinden biri olan pessoa'nın ölümünden çok uzun yıllar sonra yayımlanmış olan eseridir. kitap yazarın bernardo soares adını kullanarak yazmış olduğu otobiyografik anlatıdır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ölmedim ama hafif sürünüyorum" tarafından 05.04.2021 12:07 tarihinde açılmıştır.
1.
1 senemi alt üst eden kitap. bu kitabı bitirdiğinizde uzun bir süre normal düşünemezsiniz.
istediğiniz sayfadan başlayın istediğiniz yeri açıp okuyun, ''ulan bunlar benim düşüncelerim'' dersiniz.
istediğiniz sayfadan başlayın istediğiniz yeri açıp okuyun, ''ulan bunlar benim düşüncelerim'' dersiniz.
devamını gör...
2.
fernando pessoa kitabıdır.
her insan evladı bu dünyaya bir şeyleri aramak ve bulamamak üzere gelir. dünya üzerinde yaşadığı tüm süre boyunca da bilerek ya da bilmeyerek tüm meşgalesi bu olur. aşkı arayanlar, şefkat peşinde olanlar, şehvetle yanıp tutuşanlar ve tabii ki tüm hayatı boyunca bir damla huzur için yanıp tutuşanlar.
belki de en çok ihtiyacımız olan şey huzur. arayıp bulamadığımız şey huzur. başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok şu hayatta, sadece huzur. aşktan da sevgiden de kuvvetli bir his huzur. yokluğu perişanlıkların en büyüğü bence. uyku düşmanı bir şey huzursuzluk.
anlık ya da uzun süreli bir duygu huzur be kaybetmek bulmaktan kat kat daha kolay. koltuğunuzda huzur içinde oturup bir filmin tadını çıkarırken birden canınız çay istediği için kalkıp çayınızı alıp geri döndüğünüzde aynı huzuru bulamayabilirsiniz. ya da yıllarca yaşadığınız huzurlu kent bir senelik ayrılıktan sonra size o eski huzuru vermeyebilir. huzursuzluk daimdir, ezelidir, ebedidir. ve fernando pessoa yazıyorsa edebidir.
pessoa çok sayıda kişiden oluşan muhteşem bir yazar ve bize bu muhteşem duygunun yokluğunu anlatmış kendi mükemmel zihninin ışığında.
huzur içinde okuyun...
her insan evladı bu dünyaya bir şeyleri aramak ve bulamamak üzere gelir. dünya üzerinde yaşadığı tüm süre boyunca da bilerek ya da bilmeyerek tüm meşgalesi bu olur. aşkı arayanlar, şefkat peşinde olanlar, şehvetle yanıp tutuşanlar ve tabii ki tüm hayatı boyunca bir damla huzur için yanıp tutuşanlar.
belki de en çok ihtiyacımız olan şey huzur. arayıp bulamadığımız şey huzur. başka hiçbir şeye ihtiyacımız yok şu hayatta, sadece huzur. aşktan da sevgiden de kuvvetli bir his huzur. yokluğu perişanlıkların en büyüğü bence. uyku düşmanı bir şey huzursuzluk.
anlık ya da uzun süreli bir duygu huzur be kaybetmek bulmaktan kat kat daha kolay. koltuğunuzda huzur içinde oturup bir filmin tadını çıkarırken birden canınız çay istediği için kalkıp çayınızı alıp geri döndüğünüzde aynı huzuru bulamayabilirsiniz. ya da yıllarca yaşadığınız huzurlu kent bir senelik ayrılıktan sonra size o eski huzuru vermeyebilir. huzursuzluk daimdir, ezelidir, ebedidir. ve fernando pessoa yazıyorsa edebidir.
pessoa çok sayıda kişiden oluşan muhteşem bir yazar ve bize bu muhteşem duygunun yokluğunu anlatmış kendi mükemmel zihninin ışığında.
huzur içinde okuyun...
devamını gör...
3.
fernando pessoa'nın can yayınlarından çıkan başyapıtı. kitap okuru ümitsizliğe sokup sokup çıkarabilir. ayrıca kitabı okurken yazarın ne kadar çelişkili bir ruh halinde olduğunu görüyoruz.
devamını gör...
4.
bir ara kitap yazmayı düşündüm ta ki bu kitabı okuyana kadar benim söylemek istediğim ne varsa söylemiş. hatta söylemek istediğimin farkında olmadıklarımı da söylemiş. her şeyden önce harika bir gözlemci pessoa. hayatın içinde olmaktansa dışardan izleyip gözlemleyip çıkarımlar yapan anlam arayışında biri.
devamını gör...
5.
yalnızca 47 yıl yaşamış dünya edebiyatının önemli isimlerinden portekizli şair ve yazar fernando pessoa'nın yazmış olduğu 675 sayfalık eserdir.
kitapta farklı karakterlerin ağzından yazılmış süsü verilir, oysaki hepsi pessoa'dır.
eser defalarca okunasıdır, hayata dair umutsuzluk, varoluş, huzursuzluk gibi temalar ön plandadır.
kim kurtaracak beni var olmaktan? sözü ile başlar.
bu kitap içimizdeki huzursuzluğa, varoluşa ve yok oluşa, aslında insanın yaşadığı her an ölmekte olduğuna selam çakar..
hayattan çok az şey istedim – ama o, o kadarını bile esirgedi benden.
kitapta farklı karakterlerin ağzından yazılmış süsü verilir, oysaki hepsi pessoa'dır.
eser defalarca okunasıdır, hayata dair umutsuzluk, varoluş, huzursuzluk gibi temalar ön plandadır.
kim kurtaracak beni var olmaktan? sözü ile başlar.
bu kitap içimizdeki huzursuzluğa, varoluşa ve yok oluşa, aslında insanın yaşadığı her an ölmekte olduğuna selam çakar..
hayattan çok az şey istedim – ama o, o kadarını bile esirgedi benden.
devamını gör...
6.
galiba 2 kez okuduğum fernando pessoa başyapıtı olarak gördüğüm pdf versiyonu 1159 sayfa olup özgün adı livro do desassossego olan eserdir.
pessoa'nın da tıpkı marcel proust gibi hayatın gizemini çözdüğüne inanıyorum.
insan ruhunu, hayatın sıkıcı pejmürdeliğini, bütün anlamların ardındaki monotonluğu çoktan görmüş ve kaleme almış gibi.
dibe vursa da odasının özenli olmasını isteyen, böylelikle çektiği acıya konfor sayesinde saygınlık katmak isteyen şu alıntısı ise aylardır yıllardır aklımdan çıkmamaktadır.
üzerine oturulan eşyalara derin ve yumuşak koltuklar almıştı.
perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı.
böylelikle “çektiği acıya saygınlık katacak” bir iç mekân yarattığını söylüyordu.
pessoa'nın da tıpkı marcel proust gibi hayatın gizemini çözdüğüne inanıyorum.
insan ruhunu, hayatın sıkıcı pejmürdeliğini, bütün anlamların ardındaki monotonluğu çoktan görmüş ve kaleme almış gibi.
dibe vursa da odasının özenli olmasını isteyen, böylelikle çektiği acıya konfor sayesinde saygınlık katmak isteyen şu alıntısı ise aylardır yıllardır aklımdan çıkmamaktadır.
üzerine oturulan eşyalara derin ve yumuşak koltuklar almıştı.
perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı.
böylelikle “çektiği acıya saygınlık katacak” bir iç mekân yarattığını söylüyordu.
devamını gör...
7.
dünya ile aramda sanki görünmez bir cam vardı cümlesi aklımda kalan kitap:)
kendim de öyle hissettiğimde çok etkilenmiştim.
cam tavan sendromuna yakalanmış bir canlı olarak ben, yaşamın çok içinde olamadığımız düşünmüşümdür zaman zaman:)
kendim de öyle hissettiğimde çok etkilenmiştim.
cam tavan sendromuna yakalanmış bir canlı olarak ben, yaşamın çok içinde olamadığımız düşünmüşümdür zaman zaman:)
devamını gör...
8.
fernando pessoa'nın yazmış olduğu muazzam bir eser olup 675 sayfadır; türkçe'ye ise saadet özen çevirmiştir.
kitabı veya yazarın kitap boyunca süregelen ruh hâlini irdelemek istersek bu epey vakit alacaktır zirâ fernando pessoa'yı anlatan tek söz "kendimle aynı fikirde değilim" sözü bile olabilir.
kitabın hayâli birisi tarafından anlatıldığını varsayarsak fernando pessoa'nın sahip olduğu kibirden dolayı acı çekmek ve anlam aramak, depresyonda olmak gibi bazı duyguları kendine yakıştıramadığı için başka biri gibi anlatmayı tercih ettiğini bile düşünebiliriz.
huzursuzluğun kitabı'nda yazarın iç dünyası bir ayna gibi bize yansımaktadır;
huzursuzluğu anlatmaktadır zaten, dünyada olmanın ya da vâr olmanın yarattığı dayanılmaz huzursuzluğun itmiş olduğu nihilistlik kitapta epey hissedilen bir durumdu denilebilir.
inanılmaz felsefik çıkarımları, tespitleri, duygu ve düşünceleri, hayata ve ölüme dair bakış açısının perspektifi olduğu gibi karşımıza çıkmaktadır.
kitapta beni en çok düşündüren şeylerden biri ise galiba şu söz olmuştu;
"üzerine oturulan eşyalara derin ve yumuşak koltuklar almıştı.
perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı.
böylelikle “çektiği acıya saygınlık katacak” bir iç mekân yarattığını söylüyordu."
çektiği acıya saygınlık katmak istemesi, acı çekerken bile konforu elden bırakmaması, huzursuzluk yaşarken bile hafif kibirli oluşu, kitaba dair en aklımda kalan şeylerden biri olmuştu.
mutlaka okunulası bir başyapıttır diyebilirim.
öyleyse kim kurtaracak beni vârolmaktan?
hayatımı toprağa veriyorum.
kitabı veya yazarın kitap boyunca süregelen ruh hâlini irdelemek istersek bu epey vakit alacaktır zirâ fernando pessoa'yı anlatan tek söz "kendimle aynı fikirde değilim" sözü bile olabilir.
kitabın hayâli birisi tarafından anlatıldığını varsayarsak fernando pessoa'nın sahip olduğu kibirden dolayı acı çekmek ve anlam aramak, depresyonda olmak gibi bazı duyguları kendine yakıştıramadığı için başka biri gibi anlatmayı tercih ettiğini bile düşünebiliriz.
huzursuzluğun kitabı'nda yazarın iç dünyası bir ayna gibi bize yansımaktadır;
huzursuzluğu anlatmaktadır zaten, dünyada olmanın ya da vâr olmanın yarattığı dayanılmaz huzursuzluğun itmiş olduğu nihilistlik kitapta epey hissedilen bir durumdu denilebilir.
inanılmaz felsefik çıkarımları, tespitleri, duygu ve düşünceleri, hayata ve ölüme dair bakış açısının perspektifi olduğu gibi karşımıza çıkmaktadır.
kitapta beni en çok düşündüren şeylerden biri ise galiba şu söz olmuştu;
"üzerine oturulan eşyalara derin ve yumuşak koltuklar almıştı.
perdelere ve halılara ayrı bir düşkünlüğü vardı.
böylelikle “çektiği acıya saygınlık katacak” bir iç mekân yarattığını söylüyordu."
çektiği acıya saygınlık katmak istemesi, acı çekerken bile konforu elden bırakmaması, huzursuzluk yaşarken bile hafif kibirli oluşu, kitaba dair en aklımda kalan şeylerden biri olmuştu.
mutlaka okunulası bir başyapıttır diyebilirim.
öyleyse kim kurtaracak beni vârolmaktan?
hayatımı toprağa veriyorum.
devamını gör...
9.
birkaç gün önce okuyup rafa kaldırdığım kitap olur kendileri. bedenen rafta ama çünkü ben etkisinden henüz çıkamadım. tokatlanarak okudum desem hiç abartmış olmam diye düşünüyorum.
içine girince çıkamıyorsunuz.
hapsediyor sizi.
her şeyiyle mükemmel bu kitabı okumamanız için hiçbir sebep yok.
.
.
"bütün sevdiklerim beni karanlıkta unuttu."
yaşamak, başkası olmaktır. insan her gün aynı şeyleri hissedemez eğer, bir kişinin bugün hissettikleri dünkülerle aynıysa, bu hissetmek değildir - bugün, dün hissettiklerini anımsamaktır. dün yaşanan ve yok olanın, bugünkü yaşayan cesedi olmaktır.
zamanı, bütün akışı içinde arzularım ve koşulsuz olarak kendim olmak isterim
hissetmek--- ne renktir acaba?
içine girince çıkamıyorsunuz.
hapsediyor sizi.
her şeyiyle mükemmel bu kitabı okumamanız için hiçbir sebep yok.
.
.
"bütün sevdiklerim beni karanlıkta unuttu."
yaşamak, başkası olmaktır. insan her gün aynı şeyleri hissedemez eğer, bir kişinin bugün hissettikleri dünkülerle aynıysa, bu hissetmek değildir - bugün, dün hissettiklerini anımsamaktır. dün yaşanan ve yok olanın, bugünkü yaşayan cesedi olmaktır.
zamanı, bütün akışı içinde arzularım ve koşulsuz olarak kendim olmak isterim
hissetmek--- ne renktir acaba?
devamını gör...
"huzursuzluğun kitabı" ile benzer başlıklar
şiir kitabı
17
