inanmadığı dinin sabah akşam son ses müziğini dinlemek zorunda olmak

bir ateist olarak ezan sesini pek farketmiyorum bile. ama asırlar önceki koşullar yüzünden oluştuğunu düşündüğüm şeyin bu çağda devam ediyor olması da saçma geliyor. bir saat ve ya telefon alarmı kurarak da namaz saati farkedilebilir.

başka ülkeye gittiysen alışacaksın yazan arkadaş adam bu ülkenin vatandaşıysa ne yapsın?
hoşgörüden bahseden insanlar, hristiyan olanlar için de beş vakit kilise çanı çalınsa ne der acaba? nedense bu hoşgörü hep sizin lehinize olunca aklınıza geliyor..

çoğunluğu müslüman olan bir ülkede yaşadığından dolayı normal değil mi? nasıl bir başlık bu ya... artık ben bunu misyonerlik olarak yorumluyorum, dine inanmayanlar da bu şekilde misyonerlik yürütüyor sanırım.*

bende son 2 senedir islam'a karşı sevgimi ve güvenim kaybettim. yakın zamanda din değiştirmeyi planlıyorum ama bu kadar da nefret dolu değilim. inanmıyorsan bile saygın olacak her zaman.

son bir kaç yıllık abartılı uygulamalarla hoparlörler sonuna kadar açılıyor, zorlama ve gövde gösterisi kıvamında. yakışmıyor, gerekliliği tartışılmalı ama tartışılamıyor, çünkü....

laik bir ülkede yaşıyoruz. bu sebeple "ülkenin dini islam" ya da "devletin dini islam" gibi bir ibare kullanmak doğru olmaz bu sebeple.
hem ülkede yaşayanların istatistiki olarak müslüman çoğunlukta olması ülkeyi islam ülkesi yapmaz. (sonuçta ben bu dine inanıyorum demekle olmuyor, emir ve gereklerini yerine getirmek gerekiyor. bunları yapmazken o dine tabiî olduğunu söylemek laftan ibaret olmaz mı?)

o tür müzikler ilgimi cekmedigi icin dibimde calsa bile duymuyorum o yuzden beni rahatsiz etmeyen durum.

sabah akşam sözde açılışları, halka seslenişleri ve malum şahsın tüm konuşmalarını minarelerden bize dinletmedikleri için -henüz- bu haliyle 5 vakit iyidir bile dediğim durum.

bir inanan olarak benimde muzdarip olduğum konudur bir ara evime yakın cami diyanetin hakkari’siydi galiba her ay müezzin değişirdi ve evde olduğum her ezan vakti camı balkonu kapardım hem yüksek sesten hem ezanın çirkin okunuşundan.
umarım bir gün o hoparlörler oradan kalkar.

bu ezanlar ki şehadetleri dinin temeli. ebedî, yurdumun üstünde benim inlemeli. yetmedi mi? ezanın önemi sorularla ıslamiyet yazarsanız mahiyetini anlarsınız. amacım yardımcı olmak. aşağılamak değil.ty sözlük.

asıl inananların düşünmesi gereken konudur. sonuçta dini bir emir değildir. hele türkü gibi okumak hiç değildir. insanlar tarafından değiştirile değiştirile bu hali almıştır. saatler eskiden herkes tarafından kullanılan net olarak bilinen kavram değildi ve namaza 30 haneli köyü çağırmanın en kolay yolu yüksek bir yerden bağırmaktı. eskiden de çeşitli meslekler yoktu tabi, vardiyalı çalışma yoktu, okuma yazma yoktu, alarm, telefon vs anlayın işte. gerekliliği kalmamış uugulamalar bunlar. insanların dinden korkusundan, korkmayanlar tarafından bozulan kısımlarına bile müdahale edememesinden kaynaklanan durumlar.

kimse kusura bakmasın ezan sesi hiç de rahatsız edici bir ses değil. ikincisi bizler ki çoğulcu demokrasiyi savunan insanlarız, çoğunluğu müslüman olan bir ülkede ezanın okunması tuhaf bir durum değildir. üçüncüsü bazen ezan sesi o kadar huzur veriyor ki iyi ki bu ülkede yaşıyorum dedirtiyor, çünkü bir ortak nokta. diyebilirsiniz ki sen sekuler bir insansın diye, ezan biraz din içerir biraz kültür. bir insanın doğduğu kültürün dışına çıkması çok zordur.

cami kapımızın dibinde olduğu için bu duruma extra katlanmak zorunda kalıyorum. aynı binada yaşadığımız bebek kuzenlerim her sabah ezaninda ağlayarak uyanıyor, zaten yengemler uyutabilmek için saatlerde uğraşıyorlar(aşırı hiperaktifler), bide o yetmiyormuş gibi uykusuz kalıyorlar.
aynı zamalnda komşumuzun küçük kızı da baya korkuyor ezandan. saklanıyor, ağlıyor.
buna benzer örnekler say say bitmez, hastası var, yaşlısı var. aynısını dinsizler yapsaydı kıyameti koparırdı müslümanlar.

bide malum sokak başı cami olduğundan 10 camiden aynı anda ses geliyor. hani öyleki kulaklıkla son ses müzik açsam dahi duyuluyor.
hele seslerinin detone olmasından hiç hiç bahsetmiyorum.

bu kadar şikayet edeceğine; farklı bir coğrafyada yaşamaya devam etmesi gereken yazar serzenişi. sadece ezan değil; kilise çanı da olabilirdi, ki birçok yerde var da.

beğenirsin beğenmezsin; inanırsın inanmazsın; hepsini saygıyla karşılamak gerekiyor; ancak dini müziklere gelene kadar; keşke önce gürültü kirliliğinden şikayet etseniz; gereksiz yere korna çalanlara; sokaklarda seçim zamanı bangır bangır müzik çalanlara, sabahın köründe bağıran seyyarlara vs.

yazılanları okudum da abi ne büyük dert edinmişsiniz be. bakın her inanca saygım sonsuz da sanki böyle kafanıza silah dayamışlar gibi tepki vermişsiniz. olmuşu günde 5 kez, ki zaten horul horul uyumaktan ezanlardan birini duymuyorsunuzdur bile. her neyse... sakince dinlenmek için günde 5 kez 2'şer dakikadan toplam 10 dakikalık mola.
yapmayın gözünüzü seveyim, bu kadar düşman olmayın insanların inançlarına.
ben de zamanında kilise çanlarının çaldığı yerlerde kaldım, hiç rahatsızlık vermezdi. ezanda bas bas bağırıyor falan diyeceksiniz çan öyle değil diyeceksiniz ama bu emin olun sizin büyüttüğünüz bir olay. içinizdeki islam düşmanlığından kaynaklı. istesen o ezanı fark etmezsin bile. algıda seçicilikle de biraz alakalı durum. onca korna seslerinden ondan bundan rahatsız olmazsın ama orada makam yaparak kulağa hoş ses gelmesi için çabalayan insanın sesinden rahatsız olursun. abartmayın, abartmayın!

@2'nin ebu cehil yorumuna güldüğüm başlık.

katıldığım hede.
bir kere ezan kutsal bir şey değil. kuranda şüphesizki ezan sesiyle milletin kafasını yormak çok hayırlı bir eylemdir diye bir şey yazmıyor. ayrıca ezanı allah bestelemedi bu kadar sahip çıkmaya gerek yok.

ezan dediğiniz şey öyle müthiş bir anlam içeren çok uğraşılarak bestelenmiş muhteşem bir başyapıt değildir. haydi namaza gibi bodoslama arapça sözlerle insanlara namaz vaktinin geldiğini bildirmeyi amaçlayan bir çağrıdır. bakın tekrar vurguluyorum bu bir çağrıdır. ezan sesini dinlemek ibadet veya sevap falan değildir. amacı sadece namaza çağrıdır ve bu çağrı milletin kafasını yormadan yapılabilir.

artık teknoloji geliştiğine göre isteyen kişi gider ezan okuyan saat alır veya alarm kurar hatta ezan sesini çok seviyorsa alarm sesini ezan sesi yapar ve bu arap bağırtısına sadece kendisi maruz kalır.ha bu arap bağırtısı çok hoşuna gidiyorsa sana çok huzur veriyorsa istiyorsan 24 saat tek başına dinleyebilirsin artık böyle bir imkanın var.

bu ezan dinmez diye götünü yırtanlarıda anlamıyorum. hayır yani bizim gibilere ısrarla istemediğimiz bir şeyi dinletince kafamızı yorunca elinize ne geçiyor? zevk mi alıyorsunuz birilerini rahatsız etmekten?

her sabah ezan sesinin yüksekliği yüzünden uyanıyorum.hayır bu o kadar da önemli bir şey değil ama bir sürü hasta,rahatsız olan insan var,müslüman olsalar da olmasalar da.doğru bir şey olduğunu düşünmüyorum.

political correctness düşkünlerinin hemen 'inanmıyorsan saygı duy' tarzında bânel yorumlar yaptığı, bu olaydan hoşnut olmayan kişilerin inanmayanlarla sınırlandırılmış olduğu başlık. ancak mesele inanıp inanmamakta değil. hiç kimse bir başkasının inandığı -çoğu zaman dogmatik süreçlerle inandırıldığı- manevi bir değere maruz kalmak zorunda değildir ve bu düpedüz saygısızlıktır. kanımca yapılan savunmalar yersizdir. yeri gelmişken söyleyeyim, 'eğlenceli' olarak nitelenip sıklıkla icra edilen düğün konvoylarında korna çalınması da aynı ölçüde saygısızlık ve hadsizlik barındırır.

kimsenin canını sıkmasına lüzum olmayan konudur. inanmadığın dine ait olsa da müzik evrenseldir ve güzeldir. ama bak bizim hoca müziğe ayak uyduramayıp detone oluyor, işte bu can sıkar.

çok da takmıyorum çünkü inanana da inanmayana da saygım var, daha önemli dertlerim var.