insana günde bir zeytinin yeteceği gerçeği

ekleme, benden sonra tanım giren yazar en doğrusunu söylemiştir. bu başlık sadece atalarımızla aramızdaki uçurumu yansıtmak için açılmıştır. denemeyiniz..

aç gözlü karbonhidrat ve protein bağımlılarının reddedeceği sarsılmaz bir hakikattir.

bu bazen günde iki hurma olur bazen üç beş ceviz. bazen de dediğimiz gibi bir tanecik zeytin.. insanda sistem mükemmel tasarlanmıştır. çok eskiden atalarımızın günlerce yemek yemediği olurmuş. biz esasında hayvan olduğumuz için doğadaki insan bulduğunda yiyen, açlığa ultra dayanıklı insandır. yani bizim tabiatımız aslında uzun süreli açlığa ve az besinle yaşamaya elverişlidir. günde üç öğün diye bir şey yoktur. bu uydurmadır. insanın naturasında sık sık beslenmek ve sık acıkmak diye bir şey yoktur. açlıktan tansiyonum, şekerim düştü diyenler, mevcut koşullar içinde gelişen yeni beslenme alışkanlıkları sonucunda bu hale gelmiş insanlardır.

insan icabında bir hafta süper enerjiyle yaşar hiçbir şey yemese bile.

insanlar 10 gün boyunca hiçbir şey yemeyip akşam belli bir saatten sonra sadece su içerek yaptıkları oruç ile vücuttaki toksinlerden arınıp tazelenmeyi deniyorlar.

insanın bu kadar yoğun bir açlığa tahammül edebilmesi için uzun bir süreç gerektiği gibi bu tarz söylemleri kronik hastalıkları olan insanlara yönelterek örneğin; senin pankreasının genetiğiyle oynamışlar aslında sen iyisin iyi derseniz de elinizde patlar.

velhasıl bu tespit abuk olmadığı gibi çok da bir olayı yoktur. bir yüzyıl sonra görüşelim. *

tam bir kaynana lafı. eskiden kaynanalar kahvaltıda gelinlerinin yedikleri zeytinleri sayarmış.

(bkz: tabii lan manyak mısın)

ozur dilerek soyluyorum ama duydugum en cahilce,en sacma sey beslenme konusunda.
buna inanan insan damperli kamyonunun deposuna 2 posta attirdiginda kamyonun 2 hafta yakitsiz gideceginede inanir.
ınsanin aktivite, yas, kilo, cinsiyet vs. sine bagli olarak gun icinde tukettigi belirli olcude protein, karbonhidrat ve yag vardir.
eger sen gerektigi kadar proteini, yagi yada karbonhitrati beslenme yoluyla almazsan, vucut kendi depolarindan harcar.
eger bunu bilincli, kontrollu ve spor esliginde yaparsan, vucundundaki fazlaliklardan kurtulabilirsin.
ama oyle saldim cayira diyerek kontrolsuz sekilde yaparsan, basta kas kaybi olmak uzere cok daha kotu sonuclari olur.
lutfen saglikla ilgili konularda gercekten bilgili degilseniz tavsiyelerde bulunmayin, insanlari yanlis yonlendirmeyin.
o kadar yazan sey arasinda tek dogru olan, gercekten vucut icin 3 ogun diye birsey olmadigi.

kimi yadlıyın sen ey dost! uzmanlar ekmek yemeyeceksiniz; et, balık, tavuk ve ev yapımı yoğurt yiyeceksiniz diyor, bu da bizi kuru zaytınla uyutmaya çalışıyor. doymak için öğünde 2 ekmek yiyordum. hatta teze olursa 3 de olduğu oluyordu. ama şimdi sabah birbuçuk akşam 1 ekmek yiyorum. çünkü komple zararmış. imkanım olsa heç yemeyeceğim yemin ederim.

ülkenin kaymağını yiyenlerin tükettiği et miktarında ekmek yiyorum, onların tükettiği ekmek miktarında da et tüketiyorum. askerliği de ben yapıyorum, üretimi de ben yapıyorum. bayrak, ezen, yıkılıp bölünmeyen devlatle de ben mutlu oluyorum.

(bkz: zırvalama tekniklerinde zeytinin yeri)

niye bir bilimsel büyük söz olarak alınıyor her şey?

bir zeytinin bir kaç gün yeteceği kesin ama gerisi gelmez elbet ölünür bir kaç hafta sonra

azıcık 'bir avuç dolduracak kadar gıda' bir günlük kalori gereksinimini karşılar.bu bilimsel kanıta dayalı bilgidir. kalori karşılığı 650 kcal olaral tanımlanmıştır. (örneği bir cheeseburger)

dikkat: dengeli yağ-protein-karbohidrat-eser element-esansiyel aminoasitler-vitaminler içerecek bu bir avucu dolduran gıda

okyanus adasına bırakılan ve 10 ay boyunca izlenen adam deneyi verdi bu sonuçları. deney sonunda 110 kg.lık adam 65 kg ile boyunun ideal ağırlığına gelmişti. kapiş?

başlığı açanın meramı bu dur belki de: az ile hücresel yaşam iyi gidebilir.

bir zeytin yetmese de; 'bir yumurta bir zeytin iki hurma yeterli su' uygun gibi

5 zeytinle 1 parça ekmek deseydiniz keşke.

1 zeytinle çok zor.

susayım diyorum, susamıyorum.
gene cahillik dolu bir çokbilmişlik.

arkadaş, admın ideal kilosunu nereden biliyosunda 65 in ideal olduğuna karar verdin?
hadi onu geçtim, o 65 kilonun ne kadarı kas, ne kadarı su, ne kadarı yağ nereden biliyorsun? protein almadan o kadar yaşayan adam muhtemelen kas kaybından ayakta zor duruyordur. senin için kaybedilenin su olması, kas olması, yağ olması farksız heralde.... "kapiş?"..
yıllarını spora, sağlıklı beslenmeye harcayan, her bir kalorinin hesabını yapan biri olarak bu benim için önemli bu konu ve ciddiye almamda son derece normal bana göre. tekrar ediyorum, sağlık konusunda bilmeden cahilce iddialarda bulunmayın. kapiş?

başlığı erdoğan açtı herhalde.

yetmez. çünkü tek tip bir beslenme olur günde bir zeytin yemek. ayrıca günlük enerji ihtiyacını da karşılamaz.

uzman bir diyetisyenden öğrendiklerimi yazıyorum: beslenme kişiye özeldir. ben pcos sebebiyle yüksek insülin direncine sahibim. tip-2 diyabetten korunmam için az az ama sık sık yemem gerekiyor. bu kurala uyamayınca kilo alıyorum hatta. iki buçuk ayda yiye yiye 25 kilo verip ideal kiloma inmiştim. o kadar yiyordum ki asla zayıflayamam sanıyordum. meğer yememek kilo aldırmış bana yıllar içerisinde. ayrıca bmi sadece boya bağlı bir kriter değildir. kas oranınız ve yaşınız da önemlidir. diyetisyenimin bmi değeri sadece boya bağlı ölçünce 31 çıkıyordu. adam o kadar fit ama bir o kadar da kaslıydı ki, kağıt üzerinde obez sayılıyordu. tabi ki öyle değildi. boy ile kilo arasında 10 fark olur gibi söylemler de yine herkese uymuyor. benim boyum 157 cm, 54'ün altına inmeme izin vermemişti diyetisyenim. zaten verecek bir şey de kalmamıştı cidden. 47 kiloya inmem demek, kas kaybetmem demek, ki bu korkunç derecede tehlikeli ve sağlıksız bir şey.

sağlığınızı korumak için vücudunuzun ihtiyacı olan besinlerden dengeli bir şekilde almalısınız. kilo vermek için de biraz azını alacaksınız ki aradaki açığı vücudunuz yağ yakarak kapatsın. sadece spor yaparak kilo verilmez. tek tip beslenerek, aç kalarak kilo verseniz bile, eski düzeninize döndüğünüzde tekrar kilo alırsınız. çok sağlıklı beslenerek kilo verdiğim halde az ve düzensiz yemeye başlayınca ben de tekrar kilo aldım. neyse ki nasıl vereceğimi biliyorum artık. yine vereceğim fazla kilolarımı.

bir de herkese yarayan besinler size yaramıyor olabilir. bunları tespit edip beslenmenizden çıkarmanız gerekiyor. bu ekonomide zor ama mümkünse bir uzmandan yardım alın, sonuçlarına inanamayacaksınız.

son olarak; şu detoks saçmalığına inanmayın. bununla ilgili evrim ağacının youtube kanalında "detoks yalanı" diye bir video var, mutlaka izleyin. konunun özeti: detoksu zaten karaciğeriniz yapıyor. siz sağlıklı beslenin yeter. bilmem kaç gün bilmem kaç litre bir şeylerin suyunu içmenize gerek yok. bunun size faydası dokunmayacağı gibi belki de zararı dokunacaktır.

kendinize en uygun beslenme düzenini bulup hayatınıza soktuğunuzda, ara sıra yapacağınız küçük kaçamakları da vücudunuz tolere edecektir. "istediğim her şeyi yiyorum, kilo da almıyorum" diyen insanların çok büyük çoğunluğu aslında bunu yapıyor. yani sürekli fast food yiyerek zayıf kalmıyorlar. ha, az da olsa öyle yapıp çöp gibi kalabilenler var, onları hep beraber kıskanabiliriz tabi :)