mükemmeliyetçilik.
kıyaslama yapmak.
beraberinde gelen yetersizlik hissi.

günümüzde sosyal medya bu konuda oldukça tetikleyici.
devamını gör...
5 dakika x'de* dolanmam yetiyor.
devamını gör...
çabaladıkça olmaması, olmadıkça daha çok çabalamak ama yine aynı döngünün içine girmek.
devamını gör...
yaşanan travmatik olaylar ve hayal kırıklığı.
devamını gör...
torbacıtı krizde beklerken .
devamını gör...
kargo beklemek.
devamını gör...
(bkz: baağzı şarkılar)
devamını gör...
ülke gündemi ve hayatında başaramadığın şeyleri sayısının fazlalığı.
devamını gör...
belirsizlikler insanı yiyip bitiriyor.
devamını gör...
anlaşamadığınız iş arkadaşlarınız, gereksiz üremeyle çoğalmış akraba topluluğu, çatlayana kadar yemiş olmamıza rağmen hala bir şeyler yeme isteği veya migren atakları geçirecek şekilde kendini aç bırakmak, asgari ücret.
devamını gör...
yukarıdaki pek çok faktöre ek olarak doğadan uzak yaşamayı ekleyebiliriz. özellikle türkiye'deki modern şehir yaşamı ve özel sektörde beyaz mavi fark etmeden işçi olmak pek çok kişinin ömrünü yiyor.

ama bu kişilerin pek çoğu bir ilçede yada kasabada 1-2 dönüm bahçeli bir evde yaşayıp meyve sebze yetiştirseler 1 yıla kadar iyileşirler bence. insan toprağa dokunmalı, tohumun yeşerip gıdaya dönüştüğüne şahit olabilmeli. sabahın 5'inde 6'sında alarmla uyanmak ve zehirli gıdalarla beslenmek yerine, kuş sesleriyle uyanıp taze domates biberle menemen yaparak beslenmeli. bir de benzer zihniyette birkaç güzel arkadaşa sahip olursanız, hobilerinize vakit ayırırsanız vs. kapitalizme teslim olmuş büyük şehirlerin karanlık enerji sömürücü bataklığından sonra mis bir hayata kavuşursunuz.

ek: şehirler ve çalışma hayatı kesinlikle iyice insan doğasına aykırı hale geldi. özellikle bizim şehirlerimiz hem çarpık hem çirkin hem de hiç bir şekilde yeşile yada 3. mekana alan bırakmıyor. para harcamadan oturup sosyalleşebileceğiniz mekanlar, geniş park alanları 10 dakika yürüme mesafesinde olmalı. ama yok, özellikle istanbul'da kıt kanaat geçinen biriyseniz ömrünüz ya iş yerinde yada trafikte geçiyor. çocuğunuz olsa daha 1 yaşında kreşe vermeniz yada bakıcıya baktırmanız gerekiyor. mesaiye kalıp ücret alamıyorsunuz, ailenizle ve hatta kendinizle vakit geçiremiyorsunuz. bu şartlarda ancak robotlar depresyona girmez. antik mısır'da piramitleri inşa eden kölelerden daha kötü alım gücü ve yaşam şartlarına sahip milyonların yaşadığı ve adalet sisteminin suçları aramıza saldığı bir ülkede depresyona girmemeniz büyük başarı zaten. doğayla olabildiğince iç içe bir hayat kurmaya çalışın arkadaşlar. zehirli gıdalarla, fazla mesailerle, düşük alım gücüyle, trafikte geçen ömürle sahip olmaya çalıştığınız kariyeriniz size sağlık getirmez. hasta olsanız şirket sizi anında kapının önüne koyup yerinize çabucak birini bulur. kapitalizmin kölesi olmayı depresyona girecek kadar önemsemeyin. doğaya yakınlaşın, bir ağaç dikin, evinizde çiçek büyütün, balkonda çilek yetiştirin. kısaca esen kalın.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"insanı depresyona sokan şeyler" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim