insanın yaratılışında beraberinde gelen riyakarlık
başlık "abdulseyidbincabbar" tarafından 16.12.2020 16:37 tarihinde açılmıştır.
1.
bu yazıyı okumadan önce kendinizi cinsiyetinizden ayırmanız ve olaylara uzaktan bakmanız önemle rica olunur.
kadın gerçekten güçsüz müdür? yoksa hemcinsleri tarafından çekememezlikle, kıskançlıkla, yine hemcinsleri tarafından uğranılan carlamalarla kendini güçsüz duruma mı getirmiştir? topluma, kadının güçsüzlüğü dayatılıp feminizm kisvesi altında kadın haklarını savunan bir kavram dünyaya gelmiştir. erkeğin bunda hiç mi rolü yoktur? tabi ki vardır. erkek ise dünyaya bitmez bir çoğalma isteğiyle gönderildiği için davranışları bu şekildedir. (sapkınlık ve sapıklıklar tenzih edilir.) ama kadının içindeki kendini topluma kanıtlama arzusu erkeğinkinden fazladır ve toplumda hoşgörüyle karşılanır ve bu kanıtlama arzusunun ana objesi cinselliktir. bu da zamanla toplumda kadınların bile kadınları ilgi çekici bulduğu, özenildiği kişilikler haline getirmiştir ya da kadınları kadınlardan iğrendirir duruma getirmiştir. dünya aslında kadın etrafında dönmektedir ve bu kadına yetmemektedir. bu zamandaki yapılan reklamların, ticaretin, iş ortamlarının, plazaların, hastanelerin, otellerin* çalışan yapısına bakın. erkeklerin bu ortamlarda, çalışan olarak bile sadece bir araç olduğunu, asıl amacın kadın olduğunu göreceksiniz. hal böyleyken bile kadının kendini yerip 'ama kadınlar acı çekiyor, öldürülüyor' diye ağlanıp ilgi çekmeye, kendini kanıtlamaya devam etme çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. aslında burada kadın, yine hemcinsi olan kadın üstünden prim yapmaktadır. burada bile cinsel içerikli bir başlığı kadın açınca erkeğe oranla daha çok ilgi çektiği gözlemle sabittir. çünkü bu böyledir. günümüzde; öncesinde güçlü erkeğin arkasında kendine yer bulabilen kadın, artık güçlü erkeğin var oluş sebebi haline gelmiştir.
evet, bir yerlerde kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, işkence ediliyor.. ama aynı zamanda bunları yaşayan azımsanmayacak bir erkek popülasyonu da var fakat kadınlarınki kadar haber olmuyor. çünkü toplumun bilinçaltına, güçlünün ve zayıfın aslında sadece kadın olduğu empoze ediliyor, olay bunun üstünden dönüyor. kadınların, kendilerinin bile hemcinslerini içten içe çekemediği örselediği bir toplumda yaşıyoruz.
sonuç olarak; ben kendime meyve kokteylli yanarlı dönerli bir şeyler hazırlamaya gidiyim de üstüne bir sigara yakayım. zira bu zamanlar zor zamanlar.
kadın gerçekten güçsüz müdür? yoksa hemcinsleri tarafından çekememezlikle, kıskançlıkla, yine hemcinsleri tarafından uğranılan carlamalarla kendini güçsüz duruma mı getirmiştir? topluma, kadının güçsüzlüğü dayatılıp feminizm kisvesi altında kadın haklarını savunan bir kavram dünyaya gelmiştir. erkeğin bunda hiç mi rolü yoktur? tabi ki vardır. erkek ise dünyaya bitmez bir çoğalma isteğiyle gönderildiği için davranışları bu şekildedir. (sapkınlık ve sapıklıklar tenzih edilir.) ama kadının içindeki kendini topluma kanıtlama arzusu erkeğinkinden fazladır ve toplumda hoşgörüyle karşılanır ve bu kanıtlama arzusunun ana objesi cinselliktir. bu da zamanla toplumda kadınların bile kadınları ilgi çekici bulduğu, özenildiği kişilikler haline getirmiştir ya da kadınları kadınlardan iğrendirir duruma getirmiştir. dünya aslında kadın etrafında dönmektedir ve bu kadına yetmemektedir. bu zamandaki yapılan reklamların, ticaretin, iş ortamlarının, plazaların, hastanelerin, otellerin* çalışan yapısına bakın. erkeklerin bu ortamlarda, çalışan olarak bile sadece bir araç olduğunu, asıl amacın kadın olduğunu göreceksiniz. hal böyleyken bile kadının kendini yerip 'ama kadınlar acı çekiyor, öldürülüyor' diye ağlanıp ilgi çekmeye, kendini kanıtlamaya devam etme çalışmaları hız kesmeden devam etmektedir. aslında burada kadın, yine hemcinsi olan kadın üstünden prim yapmaktadır. burada bile cinsel içerikli bir başlığı kadın açınca erkeğe oranla daha çok ilgi çektiği gözlemle sabittir. çünkü bu böyledir. günümüzde; öncesinde güçlü erkeğin arkasında kendine yer bulabilen kadın, artık güçlü erkeğin var oluş sebebi haline gelmiştir.
evet, bir yerlerde kadınlar öldürülüyor, tecavüze uğruyor, işkence ediliyor.. ama aynı zamanda bunları yaşayan azımsanmayacak bir erkek popülasyonu da var fakat kadınlarınki kadar haber olmuyor. çünkü toplumun bilinçaltına, güçlünün ve zayıfın aslında sadece kadın olduğu empoze ediliyor, olay bunun üstünden dönüyor. kadınların, kendilerinin bile hemcinslerini içten içe çekemediği örselediği bir toplumda yaşıyoruz.
sonuç olarak; ben kendime meyve kokteylli yanarlı dönerli bir şeyler hazırlamaya gidiyim de üstüne bir sigara yakayım. zira bu zamanlar zor zamanlar.
devamını gör...
2.
(bkz: imkanımız yoktu okumadık)
devamını gör...
3.
bu sefer trollük yapmadın ama bu yazın arada kaynadı gitti. millet başlıklarını mı engelledi naptıysa artık sjskdnd
ilk defa yazdığın bir girdiyi sonuna kadar okudum ve haklı buldum diyebilirim ama; geçenlerde tecavüze uğradığı için bu durumu kaldıramayan bir erkeğin intihar ettiğini okudum. olay yeni bir olay değil ve ben daha yeni denk geldim. bir kadın tecavüze uğradığında günlerce haberi yapılıyor ve suçlunun hakkı olan cezayı alması için birlik oluyor kadınlar. kamuoyu oluşturulması için çalışma başlatıyorlar. farkındalık için birlik olup beraber hareket ediyorlar. peki erkekler kendi hemcinsleri için ne yapıyor? erkeklerin şiddet gören, öldürülen, tecavüze/tacize uğrayan hemcinsleri için ne yaptığını bilmiyorum. bazen hakkın olanın sana verilmesini beklemeyip o hakkı kendinin gidip alman gerekir.
şunu da belirtmeliyim ki kadınların gördüğü şiddet, yaşadıkları tecavüz/taciz olayları, öldürülme oranı ile erkeklerinkini kıyaslamak bana göre mantıklı bir şey değil.
anıt sayaç
ilk defa yazdığın bir girdiyi sonuna kadar okudum ve haklı buldum diyebilirim ama; geçenlerde tecavüze uğradığı için bu durumu kaldıramayan bir erkeğin intihar ettiğini okudum. olay yeni bir olay değil ve ben daha yeni denk geldim. bir kadın tecavüze uğradığında günlerce haberi yapılıyor ve suçlunun hakkı olan cezayı alması için birlik oluyor kadınlar. kamuoyu oluşturulması için çalışma başlatıyorlar. farkındalık için birlik olup beraber hareket ediyorlar. peki erkekler kendi hemcinsleri için ne yapıyor? erkeklerin şiddet gören, öldürülen, tecavüze/tacize uğrayan hemcinsleri için ne yaptığını bilmiyorum. bazen hakkın olanın sana verilmesini beklemeyip o hakkı kendinin gidip alman gerekir.
şunu da belirtmeliyim ki kadınların gördüğü şiddet, yaşadıkları tecavüz/taciz olayları, öldürülme oranı ile erkeklerinkini kıyaslamak bana göre mantıklı bir şey değil.
anıt sayaç
devamını gör...