insanlardaki nezaket eksikliği

anlayamadığım şey. mesela çevremdeki bazı insanlar o kadar nezaketsiz ki. aile üyelerinden bazıları da böyle olunca yani hergün görmek zorunda olduğumuz insanlar, acayip can sıkıyor.
bende ise bazı şeyler kendiliğinden var gibi. hoş, annem hep bu kadar kibar olmasaydın keşke der ama... kibarlığın bile böyle görülebildiği bir çağ, ne sıkıcı.

bence nezaket eksikliğinin en büyük nedeni islam dinine olan uzaklığımız. peygamberimin inceliğine bakınca hayretler içerisinde kalıyorum. aslında ona uysak onun yolundan gitsek her konu bakımından dünya daha güzel bir yer olacak.

bu ülkede nezaketi hâlâ eziklik olarak görenler var. bizim ülkemize maalesef ki biraz zor girer bu nezaket.

kaba saba insanlar okadar çokki normal olan onlar gibi oldu.
bi gülümseme,bi başınla selam verme,hatır sorma,bir ihtiyacın var mı diye sorma,içeri giren insanın ;başını kaldırıp bir selamını alma bu kadar zor olmamalı .

he şunu bileydiniz
nezaket şimdi mi aklınıza geldi.
düzen öyle bir kırılmış ki dışarı adımını attıın mı başlar katıksız ruh hastaları cahiller.
nezaket ve erdem insanı insanı yapan yegâne husustur, ne diye ezer geçersiniz anlamam.
kaba saba olunca hayatta kalıyoruz eyvallah da değiyor mu lan?
çıkıp temiz hava almak istesen bön bön bakarlar, hele bir de kadınsan allahın malları laf atar
bir dükkana girersin bakıyorum dersen s*klemez ya al ya çık diye bakar
artist artist konuşan dalyo esnaflar
ikinci el satacaksın enayi gözüyle bakıp en olmadık miktar dalga geçer gibi sana sunulur.
kavga etsen herkes sedat peker yine herkes şöför lobisi
kahretsin böyle hayatın mına koyarım der evde kalırsın hayat akıp gider depresyona girersin yer bitirirsin kendini.
ulan bu nezaketsiz insanlar yüzünden kim dışarı çıkıp da doğru düzgün eve dönmüş mutlu mesut yatağına girebilmiş
akıllarda hep ya şunu deseydim keşke ya şöyle yapsaydım keşke ulan bu dingil beni mi dolandırdı acaba şu pezo bana mı demişti onu diye diye kimse erdemli kalamaz
işte bunca zaman yüzyılın planı buydu
akıl sağlığımızla oynatıp bizi maymunlara çevirecek ve sadece para kazanıp hükümeti zengin efecek süper buluş.
nasıl çok iyi değil mi?
ne kadar az düşünürsen o kadar esnaf olursun
olursan da hak yer kavga çıkarır yine para kazanırsın
çünkü arkanda aktroller var.
olmadı cimere ikide bir yaz dava aç
yalan yanlış yaz cahilsin nasılsa pek bir yaptırımın olmaz ben ak partiliyim dersen.
yürrğ ve türkiya kim tutarro seniiyeh
sabah sabah çıkarımım ağır oldu pardono

maalesef çokça bulunmaktadır, ülkemizde bana göre de özellikle okur yazar oranının daha düşük olduğu ve bunun beraberinde iq seviyesinin de daha düşük olduğu yerlerde çok daha fazla oluşan bir durum.

yani nezaketli davranmanın çok da zor olmadığını, ancak kesinlikle içten geldiğine inanıyorum, yani nezaketli bir insan olabilmek için özellikle öyle olmak için çabalamaktan ziyade, aslında içten içe zaten öyle biri olmak gerek diye düşünüyorum. bu bence insana yaşam boyu yaşamış oldukları ve almış olduğu eğitimle kazanılan bir durum sonucu yerleşmekte. hadi ben artık nezaketli olayım demekle çok da nezaketli olunacağına bu yüzden inanmıyorum. nezaketli olmayı ne kadar biliyoruz bilmiyorum ancak anlam olarak, saygılı ve kibar olma hali. toplum içerisinde yaşadığımız anlara dair örnek vereyim.

diyelim ki bir alışveriş kuyruğundayız, arkamızdaki insanın alacağı şey çok daha az, bizim alacaklarımız oldukça fazla, diyelim ki acelemiz de yok, sıramızı vermek kibarlıktır yani. ha onun da acelesi yoktur belki, ama olay onun acelesinin olup olmama durumundan ziyade, bunu bilmeden, kendi yerini verebilme nezaketini kendinde barındırmak bence. bu çok da zor bir şey değil yani, hayatın içinde böyle küçük küçük iyiliklerle hem biz mutlu oluruz hem de alelade şekilde tanımadığımız bir insanı mutlu ederiz. ki bana göre de en keyifli olan mutlu edici davranışlardan biri de tanımadığımız birine yapılan küçük güzel davranışlardır.

bunu dışında bir başka örnek, diyelim ki toplu taşımada bir yolculuktayız, çok da yorgun değiliz, ancak yanımızda biri var uzun süredir ayakta yolculuk yapıyor, yorgun olup olmama durumunu düşünmeden kalkıp, buyurun biraz da siz oturun diyebiliriz.

özetle, yani bir insana zaten iyilik yapmak için onu tanımaktan ziyade iyilik yapmak adına iyilik yapmanın mutluluk olduğunu düşünüyorum, nezaketli davranmak da mesela, nezaketli olmak için nezaketli olmak değil de, nezaketli olmanın mutluluk verici iyi bir davranış olması nedeniyle nezaketli olmanın çok daha güzel olduğunu düşünüyorum. zaten diğer türlü nezaketli davranmak çokça göze batar bence, yer yer irite de edebilir.

esnafın odunluğu uzun süredir göze batmakta. güler yüzle söylenen; kolay gelsin, hayırlı işler vb. laflara tepkisiz kalanlar her zaman çıkıyor.

artık ilk başta sevecen bir giriş yapmış olsam da karşımda gördüğüm bu ekstrem kütüklük karşısında ahırdan çıkan bir öküz olarak çıkıyorum ben de mekandan. ver la ekmeği hareketiyle torbayı kapıp tek kelime etmeden dönüp gitmek gibi. bunu öneririm. herkes haddini bilmeli.

pragmatik bakıldığında bir fonksiyonu olmadığı ortaya çıksa nezaketi falan kimsenin sallamayacağını düşünüyorum

toplumda ve ozellikle buyuksehirlerde gjderek azaldigini dusunuyorum
ve en kotu yani bu durumun sosyo -ekonomik sosyo-kulturel duzeyle de bir ilgisi kalmamaya basladi