iş mülakatlarında sorulan sinir bozucu sorular

okurken çok sinirim bozuldu bu yüzden iş görüşmelerine asla gitmek istemiyorum. nefret ediyorum ya.

neden biz, neden sen?

+iş mi arıyorsunuz?

genellikle agziniz ne kadar iyi laf yapiyor diye anlamak icin sorulan sorulardir.
kadinlara sorulan garip sorulari haric tutuyorum.
- en zayif yonunuz ne?
- bize kendinizi anlatin.
- sizi ne motive eder?
- 5 yil sonra kendini nerede goruyorsun?
- yoneticinle yasadigin bir catismayi ve nasil davrandigini anlat.
vs. vs. vs.

is mulakati yapmak ayri bir beceridir. aslinda cogu mulakat sizin is yapma becerinizi degil de is mulakati yapma becerinizi olcer. o yuzden genellikle yuksek pozisyonlarda agzi iyi laf yapan ama is yapmayan insanlari gorursunuz.
iyi bir mulakat icin bu tip sorulara cevaplariniz hazir olarak girmeniz gerekir. yoksa kem kum eder, elenirsiniz.

anne babanız ne işle meşgul

hayatinda biri varmi ? -evet.
yakin zamanda evlilik dusunuyormusun?

evliysen eger,
çocuk yoksa'çocuk dusunuyormusun'.

maisecret kimdir anlat bize. yahu cv yi verdik ya.

bana burcumu sormuslardi ,ne saçma.

kendini 5 yıl sonra nerde görüyorsun.
sanane ae

işe alınacak mühendis, mimar, şehir plancısı, kimyager ve teknikerlere yöneltilen dikkat çekici sorular
sübhaneke duası cenaze namazında nasıl okunur?
tilavet secdesi nedir?
ihh’nın açılımı nedir?
tügva’yı duydunuz mu?
sizce en etkili siyasi lider kimdir?
başörtüsü hakkında ne düşünüyorsunuz?,
rabia işaretinin anlamı nedir?
sabah namazı kaç rekattır?
ensar vakfı’nı biliyor musunuz?

tabi ki sonra da
kpss’de derece yapan birçok aday işe alınamadığını görünce isyan etti.

en sevdiğim "please, explain yourself." tir.

saçmadır. sinir bozucudur. açık uçlu olmakla birlikte, tehlikelidir. konuşsan narsist olursun, kısa kesersen ingilizce bilmeyen. halbuki karşınızdaki insan ingilizce bilmediği için kısa kesmiştir. ingilizce bir giriş yapıp havadan sudan konuştuktan sonra "biraz da ingilizce devam edelim" cümlesini kursalar, bunu demezdim.

girdiğim en iyi mülakat, adı duyulmayacak sektördeki çok bir uluslararası şirkete aitti. türkiye yöneticisiydi toplantı yaptığım kişi. yukarıda yazdıklarımı çok ama çok daha iyi yaptıktan ve 2o dakika kadar mülakata ingilizce devam ettikten sonra eski pozisyonu ve şirketini anlattıktan, son bir haftada iş icabı üç ülke gezdiğini söyledikten sonra anladım durumu.

hani insan kaynakları uzmanları çok yoğun olduklarını bahane gösterip copy paste red mailini bile iletemiyorlar ya; bu güzel abimiz bana gayet güzel bir red maili atıştı.

neden seni işe alalım sorusudur. lan oğlum ilanı gördüm geldim ne demek neden seni işe alalım a. koduğumun evladı ne yapmamı istiyorsun.

bana bebek sahibi olmak istiyor musunuz, istiyorsanız ne zaman istiyorsunuz denmişti. yani tatlım 1 yıllık evli bir insanım, ama sen bebek yapma dersen yapmam okey mi diyeyim manyak mısın nesin?
uzun süreli bir çalışma isteniyormuş, ara verilmesi çok sakıncalı ve çekinceliymiş.
maaş veriyoruz diye, hayatımızı istiyor bazıları.

evlenmeyi düşünüyor musunuz?
neden 1 yıldır çalışmadınız?
son ilişkiniz neden bitti?
depoda mal taşır mısınız? (12 yıllık muhasebeciyim)
bayilere araçla mal teslimi yapar mısınız? (12 yıllık muhasebeciyim)
son ayrıldığınız iş yerindeki kıdem tazminatınızı ne yaptınız?

gibi bazı hoş sorularla karşılaştım 6 aydır.

bak bunu yaptim.

- why should we hire you?
- why not?

kadin bir on saniye sustu. sonraki soruya gecti. isi aldim.

bir önceki işinizden ya da işlerinizden ayrılma nedeniniz nedir?
söylüyorsun, bu defa da şöyle diyorlar: peki bizi de bu sebeple bırakmayacağınızın garantisi nedir-var mı?
düpedüz almayacağız kardeşim desenize ya.

"yakın tarihte evlenmeyi düşünüyor musunuz?"

2 mastar yapmış doktora kabul almış adama 2 yıllık sakarya büro yönetimi mezunu 23 yaşında avellerin sorduğu sorulardır. bu tip firmalardan ne kadar kurumsal görünürlerse görünsünler uzak durulmalıdır. zira ik sı yetersiz ve çapsız olan bir firmanın ceo sunun nasıl bir insan olabileceğini varın siz düşünün.