yazar: deniz günal
yayım yılı: 2004
seksenli yıllarda ankara'da ve hatta odtü'de geçen bu hikaye tüm baskıya, tüm kaosa rağmen sevgisini yaşayan insanları ve burada ışıl ışıl parlayan venüs'ü anlatıyor.
yayım yılı: 2004
seksenli yıllarda ankara'da ve hatta odtü'de geçen bu hikaye tüm baskıya, tüm kaosa rağmen sevgisini yaşayan insanları ve burada ışıl ışıl parlayan venüs'ü anlatıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "burunsuz pinok" tarafından 02.10.2023 16:24 tarihinde açılmıştır.
1.
2004 yılı iletişim yayınları çıkışlı deniz günal kitabı.
uzun zaman önce okuyup, sabah kitaplığımdan bana, kara kapağı üzerindeki hüzünlü venüs enstantanesi ile çaktırmadan göz kırpan, tekrar okumayı düşündüğüm 160 sayfalık kitap.
...âşık olmak için insanın karşısındakinden neler beklediğini bilmesi, hiç değilse hissetmesi gerekmez mi? tamam aşk sevilme beklentisidir ama sevginin sunuluşu değil midir asıl önemli olan? niye durup dururken selim’den beni sevmesini bekleyeyim ya da onu sevmeyi dileyeyim. aslında nasıl sevilmek istediğimi bile bilmiyorum.
batı trakya’dan, darbe sonrası ankara’sına uzanan bir aşk hikâyesi. baskı ortamında insanların sarıldıkları tek şey sevgileri. yoğun siyasî gündeminden arındırılan odtü’de önce sönüp, sonra aşkıyla ışıldayan venüs... deniz günal romanında kimin iyi kimin kötü olduğunu değil, sevgiyi ve sevgisizliği, aşkı ve alışkanlığı -dönemin olayları ekseninde- anlatıyor; kahramanlarına, özlemle hatırladığımız o büyük, kadim aşkları günümüzde yaşatıyor. bugün bile böyle aşkların mümkün olduğunu gösterebilmek için belki de.
uzun zaman önce okuyup, sabah kitaplığımdan bana, kara kapağı üzerindeki hüzünlü venüs enstantanesi ile çaktırmadan göz kırpan, tekrar okumayı düşündüğüm 160 sayfalık kitap.
...âşık olmak için insanın karşısındakinden neler beklediğini bilmesi, hiç değilse hissetmesi gerekmez mi? tamam aşk sevilme beklentisidir ama sevginin sunuluşu değil midir asıl önemli olan? niye durup dururken selim’den beni sevmesini bekleyeyim ya da onu sevmeyi dileyeyim. aslında nasıl sevilmek istediğimi bile bilmiyorum.
batı trakya’dan, darbe sonrası ankara’sına uzanan bir aşk hikâyesi. baskı ortamında insanların sarıldıkları tek şey sevgileri. yoğun siyasî gündeminden arındırılan odtü’de önce sönüp, sonra aşkıyla ışıldayan venüs... deniz günal romanında kimin iyi kimin kötü olduğunu değil, sevgiyi ve sevgisizliği, aşkı ve alışkanlığı -dönemin olayları ekseninde- anlatıyor; kahramanlarına, özlemle hatırladığımız o büyük, kadim aşkları günümüzde yaşatıyor. bugün bile böyle aşkların mümkün olduğunu gösterebilmek için belki de.
devamını gör...