ıstakoz

denizlerde yaşamakta olan kabuklulardandır.
afrodizyak etkili olduğu rivayet edilmektedir.

güzel bir sagopa kajmer şarkısıdır.ıstakoz

tüm kuzenler aydıncıktayız, evin birini boşalttık alemlerdeyiz, balık adam haso elinde bir şeyle geldi, kocaman bir böcük o ney lan dedik... ıstakoz dedi, denizin en pahalı mücevheri...ne yapacağız bunu? yiyeceğiz dedi. haşlayacakmışız...böcük elinde kıpırdıyor, ama dedi bu hayvan canlı haşlanır, ölmesini beklersek zehirli bir sıvı salarmış falan dedi. hepimiz atladık üstüne, silkerim sıvısını deyip hayvanı alıp denize attık...
lokasyon: monako yat limanı...

züğürt sofralara yakışmayan (!) deniz kabuklusu; denizlerin kardinali. latincede astacus, yunancada astakos.

ıstakoz, ayakları ile tat alan, antenleriyle koku alan, göz temasında gözlerinden idrar fışkırtan, organları bedenine saçma sapan yerleştirilmiş bir garip canlı; beyni boğazında, sinir sistemi karnında, dişleri midesinde, böbrekleri kafasında. bedenini yenileyebiliyor, zenginin biri kaynar suda haşlayıp lüpletmedikçe yüz yaşına kadar yaşayabiliyor.

pompei, fresko, ahtapotun ıstakoz ziyafeti.

albrecht dürer, desen, 1495. 42cm x 25cm.

picasso, sepetteki ıstakoz, 89×115,8 cm, tuval üzerine yağlı boya, 1965.

2 milyonda bir rastlanan mavisi vardır

bunca yıl zengin sofralarının alametifarikası ol sonra gel siyasal islamın ikonasına dönüş canlısı.
vay monako.

siyasal islamcıların yeni yiyeceği. bunlar önce micahitti, sonra mütahit daha sonra da her yola müsait oldular.

parası olan yer, manoka yat limanına da gider. ben bu konudaki tepkileri çok yanlış buluyorum. neymiş millet açmış bu kadın nasıl ıstakoz yermiş. ya bu millet her daim açtı, her daim de ıstakoz yiyen birileri vardı. siz ne kadar da sermaye düşmanı, zenginlik kötüleyici tatsız kimseler oldunuz böyle? kadına yapılan sosyal baskıya bakar mısınız bu ne, ne diyoruz biz demiyor kimse hayret bir şekilde.

hem zengin olmayı bu kadar çok isteyen, her milli piyango bileti aldığında hayallerini sıralayan hem de zengin gördüğünde sinirleri zıplayan başka bir millet daha yok sanırım. milletvekili olduğundan yapamazmış, yapmamalıymış. dostum o konuya gelmeden önce sorgulanacak o kadar şey var ki ıstakoz artık tamamen göstermelik yapılan ve milletin gazını almayı amaçlayan bir şov sadece.


bakın nasıl da zehir ettik ıstakozu, nasıl linçledik. mutlu musunuz fakirler? şükre devam demi, heh bozmayın hiç şükrünüzü biz her gün başka bi zengin buluruz size yuhalatacak. yeterki şükrü bırakmayın, beyninizi de kullanmayın.

"beni ancak bir âmâ gördü, göremeden anladı neler hissettiğimi."

geçenlerde bir zaman okuduğuma göre, eski dönemlerde alt sınıfın tükettiği ve sonra aristokratik/zengin/orta sınıf(lar)a geçtiği söylenen yiyecek. yanlış anımsanmıyorsam, eskiden ağlardan çıkan ıstakozlar direkt "fakirlerin" midesine gidermiş. her kıtayı/bölgeyi bilemem tabii; yani avrupa/abd ile sınırlı olabilir bu.

elbette, yiyecek olarak öyle.

yoksa bir deniz hayvanı.

(bkz: the lobster)

tıpkı diğer tüm deniz ürünleri gibi yenmesi helal olan yiyecektir: www.kurandakidin.com/2011/1...