recaizade mahmut ekrem'in araba sevdası isimli kitabında geçen sözdür.

yalan yok bu kitabı çok sevmem. lisede sanki okumasak adam olamayacakmışız, sanki dünyanın kurtuluşu buna bağlıymış, sanki bundan iyi bir kitap yazılmamış gibi zorla okutulduğu için de olabilir elbette ama ben bu kitaba ısınamadım. bu cümle hariç.

sözün türkçe karşılığı; derin düşüncelere dalmak, bu düşünceler içinde kaybolmak, bu duruma bağımlı olmak anlamına geliyor.

sözün benim için cazibesi bu hallere gün içinde sıkça düşmem ve bu düşkünlükten zerre gocunmayıp sıkılmayıp bunalmamam.

derin düşünceler dalmakta bir beis yok elbette ama olur olmaz yerlerde insanın kendini bu düşüncelerle dalgalandırması hoş bir şey değil.

yolda yürürken aniden gelen rubens barrichelo’ya haksızlık yapıldığı hissi ile start finish düzlüğüne giriyorum. bazen öyle anlar oluyor ki kapatılmayan parantezin verdiği tamamlanmamışlık duygusu ile semantik fırtınalara kapılıyorum. bazen de sadece kendi kendime iki gözümün çiçeği deyip deyip dolanıyorum ortalarda. kendi kendime konuşmam da cabası. bir de gülümsüyorum üstüne. onu da bir şiire sığınarak affettirmeye çalışıyorum:

sokakta giderken,
kendi kendime
gülümsediğimin
farkına vardığım zaman
beni deli zannedeceklerini düşünüp gülümsüyorum.


orhan veli kanık
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"iştiğrak-ı zihne müptela olmak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim