itidal

güzel türkçemizde, "aşırı olmama durumu, ölçülülük, mecazen soğukkanlılık" anlamlarında kullanılan sözcüktür.

örnek kullanım:
"itidalli olalım, fener bu maçı kazanırsa küme düşmekten kurtulabilir."

itidal, yani bir şeyde ne aşırıya kaçma ne de ölçüsüne göre eksikliğe düşmedir. tanım olarak girmek kolay fakat kendi yaşamımızda uygulamak çok zor. itidalli olmalıyız sevmede bile... ölçüsünü kaçırdığın an işler bozuluyor. bizim eve muhabbet kuşu aldılar. ben normalde kuşların dışarıda olmasını isteyen biriyim ama eve bir kere aldıkları için ben de kendisiyle ilgilenir oldum. bizim kuş ilk geldiğinde evdekiler sevmek niyetiyle sürekli eline alıyorlardı. ellerini kafese koyduklarında ise kuş bizimkilerden kaçıyordu. belli bir süre sonra ise hırçınlaştı. bu sefer ben denemeye karar verdim. fark ettim ki bizim kuş, birilerinin onu eline almasından nefret ediyordu. ben de elimi kafese kuşun dibine koyup kendisinin gelmesini bekledim. belli bir süre sonra kuş alıştı elime. daha sonra ise bizimkileri kuşu avuçlarına almamaları konusunda tembihledim. kuşa itidalli bir şekilde yaklaştığımda fark ettim ki bizim kuş bize güvenmeye başladı. aylar önce bu şekildeydi. şimdi durum nasıl peki? muhabbet kuşumuzu omuzuma alıp beraber bahçeye çıkıyoruz. kafesinin kapısını genelde açık bırakırım evde istediği gibi dolanır. aile fertlerinin hepsine alıştı. üzerimize gelmesi için kolumuzu kendisine uzatmamız yeterli . kendisi koldan tırmanıp omuza konuyor. velhasıl bunların hepsine sebep itidal. bu dünya da böyle işte, itidalli olmak lazım. bu dünyaya çok bağlanmamak lazım. gerektiği kadar çalışmak lazım. hatta bu dünyayı kalben terk etmek lazım çünkü bu dünyada misafiriz. siz bir misafirliğe gittiğinizde ev sahibinin evine yerleşmeyeceğinizi bildiğininiz için o eve alıştırmazsınız kendinizi. o evden çıkacağınızı bildiğiniz için misafir gibi hareket edersiniz. evdeki eşyalara ünsiyet kurmazsınız. peki asıl soru şu: madem bu dünyada da misafiriz o zaman ne diye bu diyara ünsiyet kuruyoruz?

itidal şiiri, caner kara başkanın en muhteşem şiirlerinden birisi olup türkçülüğün asıl amacını ve sistemini ortaya koyar.
"türkçü bir düzende işçinin hakkı,
patronun kârına ortak olmaktır.
hangi ter sularsa işleyen çarkı,
o işin nimeti o tere haktır.

işletme, fabrika kazancından pay
vererek işçiyi ortak edecek.
yürüyecek bant, çalışacak ray
ve işçi kendini patron bilecek.

siyasi, bölünmüş sendika olmaz.
doğrusu mecburi ve tek sendika...
partizan sendika hak arayamaz.
fitneyle çalışmaz hiçbir fabrika.

türkçü bir düzende yerli sermaye,
küresel çeteye kurban edilmez.
dövizli global gelecek diye,
içeride üreten, yapan ezilmez.

ithal et, ithal ot, ithalat olmaz.
ekeni, biçeni kurban ederler.
bir devlet her şeyi dışarıdan almaz.
alırsa onu da ithal ederler." caner kara

bazen kendime "itidâlin nerede a kızım?" diyerek sitem ederim.

ölçülü olmak, aşırı olmamak

aşırıya kaçmamak, ölçülü olmak olarak bilinir.
soğukkanlılık anlamında da kullanılır.

(bkz: ılım)

(bkz: ılımlı)

(bkz: mutedil)

denge anlamına gelir. tarotta münzeviden sonra en sevdiğim karttır.

ne ifrat ne de tefrittir.