iyi ki

yüklemini en güzel şekilde onurlandıran tümleçler bütünü.

büyümüşüm. çocuk kalmamışım iyi ki. büyümüş ve öğrenmişim bir şekilde hayatı. kah birileri öğretmiş kah ben kendim kazıyarak öğrenmişim. farkına varmışım bir şeylerin, doğruyu yanlışı bir şekilde kavrayabilmiş, idrak edebilmişim. öğrenmek kadar büyük bir tatmini başka bir şeyde yaşamadım ben. hayatımın her safhasından sonra iyi ki öğrendim dediğim çok şey kattım zihnime. kah bir kitap kah bir olay kah bir kişi sayesinde nice şahaneliklere gark oldum.

çocuk kalsaydım daima birilerine bağımlı olacak, dünyayı birilerinin bana gösterdiği şekilde algılamak zorunda kalacaktım. fakat iyi ki büyüdüm. çocuk ruhlu olma romantizmi kasmadım hiçbir zaman. çünkü hiçbir zaman bir insan olarak oyuncu yanımdan imtina etmedim. hem bir kadın ve hem de bir homo ludens olarak öğrenmeye ve yaşamaya devam etmekteyim.

deniz var, gökyüzü var, yağmurdan sonra mis gibi kokan toprak var...

iyi ki kapısını araladın yüreğimin,
iyi ki gözlerime değdi gözlerin,
ve iyi ki geldin bana.

bulunduğu cümleyi ışıldatan büyülü söz.

iyiki madrigal seni dert etmeler şarkısını çıkardı. iyi ki sağır değilim.

iyi ki covid19 aşısını sadece bir doz olmuşum.

şükür başlangıcında kullanılan, 'ki'nin ayrı yazıldığı kelimedir. iyi ki varsın, iyi ki sevmişim seni; hem aldığın hem çaldığın helal sana şeklinde sertab erener'in seslendirdiği bir şarkı vardır mesela. iyi ki çoktur hayatta, keşke de çoktur. keşkeleriniz iyi ki'ye dönüşür ise olaylar cillop gibi gelişir.

iyi ki,
benden hoşlanmamış

"varsın" sözcüğüyle devam ettirildiğinde insan varlığının birileri tarafından önemsendiğini düşünür ve mutlu olur.

iyi ki demir eksikligim var iyi ki üşüyorum. yoksa bu sıcak çekilmez. dünden bugüne yaz gelmiş resmen.