kabuğunu soyacağımız meyvenin yıkanmasının sebebi

ne olursa olsun hoş bir serinlik katıyor meyveye. sırf onun için...

bizden önce kim bilir kaç kişinin eli değdi? sonuçta soyarken de elimiz temas ediyor. hijyenik olması açısından ben mandalinayı bile yıkarım.

bu soruyu soruyorsan vereceğim cevabı çok anlayacağını sanmıyorum, o yüzden boşver sen yıkamadan ye.

yıkadığım meyveyi kabuğunu soymadan yememin sebebinden çok farklı bir şey.

titizliktendir.

markette pazarda v.s. kaç kişi elini değiyor nefesi gidiyor üzerine tabi ki yıkanması gereklidir.

nasılsa kirleneceksin, neden banyo yapıyorsun?

bıçağın kirlenmemesidir. çamurlu bir patatesle denenirse anlaşılır. yıkamadan soyulacak bir sebze/meyvede kabuktaki tüm pislik soyulurken temiz kalması gereken alana bulaşır.

elimin kabuğuna temas edecek olması.

yüzde olarak mikrop azaltmak. soyarsan mesela yüzde 80 mikrop gidecek ve soyarken temas nedeniyle yüzde 20 kalacaksa, yıkayıp soyarsan yüzde 10 kalır gibi düşünebiliriz. bir de kabuğa temas ettikten sonra elimizi yıkamak yerine direk meyveyi yıkamak da aslında aynı süre ve hemen hemen aynı suyu harcar. olur yani yapılır pozisyon temiz bir şey yok bunda.

aynı elle yiyeceğimiz kısma dokunacağımız için

biri zâhirî diğeri ise batınî olan iki sebepledir. zâhirî sebep, meyvenin kabuğundaki mikrop ve tarım ilacı gibi zararlı kimyasal madde ve hastalıkların insan bünyesine geçmemesi için tedbir almaktır. batınî sebep ise, biraz sonra yenilmek sûretiyle insâniyet mertebesine yükselecek meyve veya sebzenin öncesinde temizlenerek bu özel âna âdab gereği hazır ve lâyık hâle getirilmesidir. allah'ın huzuruna çıkmadan önce abdest alınmasının, vücudun maddî ve mânevî kirlerinin temizlenerek huşû hissiyâtı içinde ibâdet iklimine adım atılmasının hoşluğunu hatırlatır.

g*tümüzde başka bir şeyin çiçeği çıkmasın diye.
artık pislikten saçma saçma isimli hastalıklar türedi be.
biraz temiz olun ya, azıcık.