kaç kişiyle seviştiğini bilmediğin birine aşık olmak

aşk, sevgi bunlar hikaye. eğer bunlara inanan varsa sonucuna da katlanır.*

senden öncesi, bugününe taşınmadığı sürece seni ilgilendirmez. kimsenin hayatına kimse karışamaz.

pair bonding denen şeyden bi'haber erkek ve kadınları gördüğüm başlık.

sayısı tabi ki önemli. ne demek geçmişi ilgilendirmez?

soruyu sormadan önce kendinize "bu benim ne işime yarayacak?" diye sorun. bir işe yaramayacaksa sormayın. yalnızca üzülürsünüz.

kötü bir şey değildir. bununla alakalı bir şey yazmıştım. linkini veriyorum, buyrun.

kimsenin geçmişi bizi ilgilendirmez, olmadığımız zamanın hesabını sormak çok saçma.

hayatını paylaşacağın kişinin geçmişi elbette seni ilgilendirir ama, burada asıl mesele sanki bunu sorgulayan kişinin geçmişte yeterince sevişememiş olması gibi.

gerçekten ne önemi var? ister bir ister 100. ne fark ediyor ki? o kadar basit şeylere takılıyoruz ki... neyse daha fazla yazamicam düşündükçe sinirlerim bozuluyor.

muhafazakar bir ailede yaşıyorsanız, belirli yaşa kadar kimsenin evlenmeden önce sevişmediğine dair aptal bir inancınız oluyor.

ne kadar seviştiyse o kadar iyi. deneyim açısından.

bunu umursamayan insan aşık olduğu kişiyle birlikteyken aşık olduğu kişinin kendisinden başka kimlerle seviştiğini de umursamamalı. midesi geniş olmalı.

önemli olan bedeninin kaç kere seviştiği değil beyninde bu soru oluşan kişinin beyninin or*sp* olması, sen kimseye aşık olma ey ademoğlu!

insanların yaptıkları yapacaklarının teminatıdır.
sormadan karakter analizi yaparak yaptıklarını tahmin edebilirsiniz.
davul delinmemiş ama tokmak her yere değmiş durumu da var. kolay gelsin size.

aklıma bile gelmeyen şey. aşık olurken şöyle mi oluyor: “ahh ne hoş biri, kaç kişiyle sevişti acaba, çok gibi duruyor, neyse hadi boşver, oluyorum, oldum”. bunu hesap eden kişi ilişki aramıyordur zaten aşık da olmamıştır, farklı şeylerin peşindedir. böyle düşünen dostluk kurduğu insanlara nasıl yaklaşıyordur düşünün.

aşk meşk geçiniz sevgili romalılar. en nihayetinde her ilişki sevgi ve huzur verip aynısını talep etmek üzerine kurulu. beraberken mutluysanız böyle düşüncelere takılıp iki tarafın da keyfini kaçırmayın.

ne önemi var bunun hadi oldu diyelim ne olacak yani iki günlük yalan dünyada böyle şeylere takılmak gereksiz

(bkz: engelle)
(bkz: başlıkları engelle)

cinsel bir hastalık taşımadığı takdirde, ki öyle bir durumda bunu dillendirmesi yeterli olacaktır, kendisi bir şeyi dillendirmek istemedikçe karşısındakini ilgilendirmeyen durumdur. zaten ilişkiniz yeterince ilerlemişse bir şekilde açılırsa açılır konusu(ki bir şeyi değiştirmez) ama diğer türlü düşünüp ediyorsanız özgüven probleminiz olabilir, bir öz eleştirinizi yapın derim. şayet böyle bir şeyi hassas buluyorsanız bunu gayet belli eder bir şekilde en baştan yaklaşmanız gerekir, karşınızdaki sizin katılığınızda olmak zorunda değil. tepki vermesi daha önceden bir şey yaşadığı anlamına da gelmeyebilir, normal şartlarda etik olmayan bir şeydir bunun bir değer olarak görülmesi.

neden olmasın ve neden bilmek zorunda olalım? herhangi bir hastalığa sahip değilse artık bunları geçelim derim ben.

dünyanın en saçma sorusu sanane diye böğürmek geliyor insanın içinden. bu denklemde asıl olay aşık olduğunuz kişininde size aşık olup olmadığıdır gerisi ile ilgilenmeyi bırakmalısınız.