kaç kişiyle seviştiğini bilmediğin birine aşık olmak

ilk başta takmayabilir ama sonra aklından geçen şu ifadelerden dolayı ayrılır :

( ya benimkini beğenmezse , ya bolu tüneline düşersem , ya ya....)

aptal yazar turnüsolu başlık, bakire sanarak evlendiğin kadının ilk seferi mi acaba? a kalite sazansınız.
(bkz: siz kafayı sıyırmışsınız)

not: ''modernlik propagandası'' yaptım sanmış altımdaki, türnusolden geçemeyen yazar. islam şeriatlerinde bile boşanmış* bi kadınla evlenebiliyorsun, bil istedim. kafanızdan element uydurmayınız, lütfen.

bu kişiyi hata yapmış olarak kabul ediyorsanız eğer kulak verin şimdi;

allah bağışlanma dileyen kullarını bağışlıyor ama insan bağışlamıyor.

allah kul hakkı yiyeni bağışlamıyor ama insan bağışlıyor.

benim bu zihniyette gördüğüm her türlü kötülüğü yapsın ama biri ile birlikte olmasın.

böyle biri tercihin olmayabilir anlarım ama torpille işe gireni rüşvet vereni yolsuzluk yapanı kabul edip bunu etmemek üzerine bir de kabul eden ile alay etmek ikiyüzlülüktür.

seviyorsan dik duracaksın.

peki sen ?

bunu kafaya takan ya bakir erkektir ya da iyi sevisemedigi ya da penis boyu küçük olduğu için kendisine takıntı haline getiren erkektir.
kadınlar böyle şeyleri zaten takmıyor aksine deneyimli erkek istiyorlar.

kac kişiyle sevişmiş diye merak ettiğin kişi de sana aşıksa bu sorunun çok da bir anlamı kalmıyor.

ne önemi var? sorusunun sorulacağı başlık. aynı zamanda özgüven turnusolu olarak da kullanılabilir

karşı tarafta kaç kişiyle seviştiğini bilmediği kişiye aşık oluyor, yani size. o yüzden böyle şeylere takılacak kadar hayat uzun değil

herkesin bedeni kendine evlenmediğin sürece düşünmen bile yersiz he ama dersen çocuklarımın annesi öncesinde kaç kişiyle yatıp kalktı aklı hala eski sevgilisinde mi ona karışamam.

kimsenin geçmişiyle ilgili doğru veya yanlış diye yargılama yapmak haddime olmadığından sormadığım ve sormayacağım bir konu. iki insan birbirini seviyorsa böyle şeylerin hiçbir önemi olmuyor. ayrıca biten ilişkilerimizin bizi o doğru kişiyi bulmaya hazırladığını düşünüyorum.

bu konuyla ilgili kallavi bir tanım yazacağım ama şu an üşeniyorum, şimdilik şunu söyleyim, kimsenin kadın/erkek farketmez daha önce yaşadığı ilişkileri, kabul edilmesi gereken birşey değildir, bu bir suç değildir, insanların kendi isteğiyle yaşadıklarıdır, zaten olması gerekeni, böyle lütfediyormuş gibi söyleyince fedakarlık yapmış gibi düşündüğünüzü anlıyorum, hatada değildir, erkeğe açıklanması gereken bir kusur yada eksiklik de değildir...

kadınlar hayatın içindeki yükler söz konusu olunca, evde, okulda işte herşeyden payını/yükünü alıyorda, hayatın içinde heryerde mesaisini yapıyorda, hayatı yaşamaya gelince neden aynı "hakları" erkekler gibi, beğendiği sevdiği insanla, istediği şekilde, istediği kadar, istediği ilişkiyi yaşama "hakkı"nı alamıyor..
kadın hayata emeğini veriyor, ama hayattan yaşama hakkını alamıyor, yani evlenmeden alamıyor güya, yok ya...

açıkcası böyle düşünmek bence hoş değil çünkü insanlar olarak kaderimize müdahale edemiyoruz.
hiç birimizin hayatımızın aşkıyla tanışıp, direk mutlu bir hayat süreceğinin garantisi olmuyor.

sadece karşındaki insanı tanıyorsun, güvenmek istiyorsun ve güvenince bir şeyler yaşıyorsun.
sevişmeninde ötesinde maddi& manevi her şeyini paylaşmaya başlayabiliyorsun.

dolayısıyla karşındaki insanın senin güvenini ihlal edip, etmeyeceği sadece içine girerek görebileceğin bir şey.yani risk almadan göremezsin.evlendiğin kişinin bile senin duygusallığına değip, değemeyeceğini zamanla deneyerek çözüyorsun.

bu sebeple daha önce isterse milyonlarca kişi ile birlikte olmuş olsun , eğer aradığı sevgi ise bunu normal karşılarım ama tek gecelik ilişkileri özellikle kovalıyorsa, tabi ki pek hoş karşılamam.

kaç kişiyle seviştiğini bildiğin birine aşık olmak kadar acıtmayabilir bazen.
kaç kişiyle seviştiğini merak ediyorsan, cevap hiç olmadıkça için rahat etmeyecektir. peki ya seviştiği insan sayısı kendi aralarında bir futbol maçı yapabilecek kadar kalabalıksa bunu bilmek bilmemekten daha iyi mi olacak? hiç sanmıyorum. sırf bunu öğrendin diye aşkın da geçmez. titanik'in batışını çaresizce izleyen, onunla beraber batan kaptanı gibi olursun.

cunku bizim kulturumuzde biriyle beraber olmak ona sahip olmak gibi algilaniyor hatta dilimize bile bu sekilde yansiyor.
arkadaslar 2. el araba almiyoruz galeriden.
karsimizdaki bir insan, duygulari ve hayati olan bir insan.
sizi birbirinize yaklastiran sey eski yasanmisliklar ve tecrubeler. eger o yasadiklariniz olmasa birbirinizi hic bulamayacak ve karsinizdakin neden bukadar degerli oldugunu goremeyecektiniz.
kisacasi hayat ve insanlar sexten ibaret degildir.

insanların sizden önceki hayatıyla ilgilenmek yerine onunla yeni sayfa açmak sizi daha mutlu edecektir

işte tam da bu yüzden gelişemiyor bu ülke.
tek dertleri buymuş gibi boş boş konuşmalar.

"o da benim kaç kişiyle seviştiğimi bilmiyor" diye düşünüp kendini rahatlatması gereken insandır.

eğer bir insanın başkasıyla sevişmiş olması durumu rahatsız ediyorsa iradenin ortaya konması gereken durum.
rahatsız oluyorsan birlikte olma. çok basit. kaç kişi diye sorgulamak yerine uzaklaş. demek ki birbirinize uygun değilsiniz.
aşk acısının acısı geçmişi kurcalamanın acısından daha iyidir eminim.

benimle birlikteyken sayı 1'den fazla değilse, beni bağlamayan skordur, sormam. sorulmasına meydan bırakmam.

bu biri de kadın muhtemelen. açıkca yazsaydınız başlığa. bir sürü kadınlı başlık var. ama buraya biri yerine kadın yazmak yemiyordur tabii. muhtemelen seksist ana babalar büyüttü sizi. pipiler ve kukular çok da özel şeyler değil evladım.