kaçak eğitim kurumu
başlık "petit prince de paris" tarafından 13.03.2021 13:17 tarihinde açılmıştır.
1.
tck 263 - (mülga – 17/4/2013-6460/13 md.) “kanuna aykırı eğitim kurumu açılmasını” suç olarak tanımlıyordu. 2013 yılında suç olmaktan çıkarılmadan önce 2005 yılında, dönemin iktidarı tarafından cezanın üst sınırı 3 yıldan 1 yıla indirilmişti. öğretmenlik yapanlara verilen ceza kaldırılmıştı ve bu kurumların kapatılmasının da önüne geçilmişti. bu değişiklik, dönemin cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer tarafından iade edilmişti. iade gerekçesinde:
“ yasaya aykırı eğitim kurumu açma, bunları işletme ve buralarda öğretmenlik yapma eylemlerinin suç olarak tanımlanmasının amacı, eğitim kurumlarını devletin gözetim ve denetimi altında tutarak, eğitim ve öğretim hakkının kötüye kullanılıp, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılmasını önlemektir… kapatma cezası verilmeyerek, kapatma işleminin bir yönetsel işleme, yöneticilerin takdirine bırakılması yasaya aykırılığa süreklilik kazandırabilecektir ki bu durumu hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırmak olanaksızdır” tespitinde bulunmuştu.
bu denetimsiz kurumların önü açıldığından beri ne durumda oldukları belli değildir. yasanın iptali için dönemin ana muhalefet partisinin anayasa mahkemesine yapmış olduğu iptal başvurusu kararında, "kanun koyucunun takdiridir" denilmiş ve konu tamamen meşrulaşmıştır. işin tekrar raptı zapt altına alınması ancak "çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılmasını önleme" hassasiyetine sahip birilerinin imkan bulmasıyla mümkün olacaktır.
“ yasaya aykırı eğitim kurumu açma, bunları işletme ve buralarda öğretmenlik yapma eylemlerinin suç olarak tanımlanmasının amacı, eğitim kurumlarını devletin gözetim ve denetimi altında tutarak, eğitim ve öğretim hakkının kötüye kullanılıp, çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılmasını önlemektir… kapatma cezası verilmeyerek, kapatma işleminin bir yönetsel işleme, yöneticilerin takdirine bırakılması yasaya aykırılığa süreklilik kazandırabilecektir ki bu durumu hukuk devleti ilkesiyle bağdaştırmak olanaksızdır” tespitinde bulunmuştu.
bu denetimsiz kurumların önü açıldığından beri ne durumda oldukları belli değildir. yasanın iptali için dönemin ana muhalefet partisinin anayasa mahkemesine yapmış olduğu iptal başvurusu kararında, "kanun koyucunun takdiridir" denilmiş ve konu tamamen meşrulaşmıştır. işin tekrar raptı zapt altına alınması ancak "çağdaş bilim ve eğitim esaslarına aykırı eğitim ve öğretim yerlerinin açılmasını önleme" hassasiyetine sahip birilerinin imkan bulmasıyla mümkün olacaktır.
devamını gör...