kadına şiddet nasıl önlenebilir sorunsalı

idam falan demeyin.bu coğrafyada kimlere bu cezanın uygulanacağı başından bellidir. tıpkı elektronik kelepçeler gibi olur. onlar da başında kadına şiddet failleri için getirilmişti.şimdi boğaziçi öğrencilerine takılıyor.
eğitimle ve 6284’ün eksiksiz uygulanmasıyla.

erkeğin birbirini dövmesini,öldürmesini, hayvanları öldürmeyi,hırsızlığı vesaire önleyemediğimiz gibi kadına şiddeti'de engelleyemeyiz.90 milyon'a yaklaşıyoruz arkadaşlar çürük yumurtalar hep olacak, olduğu sürece'de bu olayların bitmesi zor çünkü zaten hasta ruhlu insan onu hangi cezayla gözünü korkutabilirsin ki?

bu zihniyet cinsel açlık son bulmayacak bir kabus gibi üstümüzde kolay kolay çözülebileceğini sanmıyorum.
özür dilerim olumsuz düşüncelerim için ama bu ülkeye dair umutlarımı ben özgecan dan sonra kaybettim.

"caydırıcılık" daha iki gün önce sosyal medyada dolaşan karısını komşuya gittiği için tanınmaz hale getiren caninin sözlerini hatırlayın : 'oğlum ben varya ben seni öldürsemde ceza yemem haa'

kadına şiddete herkes sustukça hiçbir şekilde önlenemez. yıllardır ailesinden şiddet gören kadınlar var. tabii ki erkekler de var. genç yaşlarına kadar hatta evlendirilene kadar şiddet görüyor hepsi. kadınlar taciz ediliyor, şiddete uğruyor hepsine de polis susuyor. görmezden geliyor. görevlerini tam yapmayacaksa neden polis oluyor bu insanlar? illa kadınlar öldüklerinde mi gerekeni yapacaksınız. adaleti arayacaksınız?

aile başta olmak üzere yakın çevre ve akrabalar çok önemli. ebeveynlerin aileleri ya da akrabaları yobaz, gerici, gelenekselse s**tiri çekmek güzel bir hareket olur. kimi insan 100 yaşında olsa bile kendini geliştirebiliyor. kafasını düzeltebiliyor.
(bkz: sevginin iyileştirici gücü)
bu şekilde çağa ayak uydurmaya ve gelecek nesillerde kadının hür yaşayabileceği bir dünya bırakmaya istekli insanlar ayıklanabilir.
ebeveyinler çağa ayak uyduruyorsa, medeniyse, sevgiyi ve saygıyı hayatlarına empoze edebilmişlerse çocuğa bunu aktarabilirler. böylelikle daha bilinçli, insanlıktan nasibini almış bir topluma bir adım daha yaklaşmak mümkün. böylece kadınların befes alabildiği hatta yaşayabildiği bir dünya bile mümkün.

(bkz: ekonomi)

bunu düzelt sadece kadına şiddet değil tüm suçlar düşer. sen halkın parasızlık yüzünden mutsuz ve depresif yaşadığı bir coğrafyada istersen 10 tane sözleşme imzala bir şey değişmez.

yapılan berbat davranışlara karşı ağır cezalar ve insanları eğitmek. 21. yüzyıla geldiğimiz halde hâlâ ilkel çağda kalmayı tercih edenler var.

önlenemez çünkü suç bireyseldir.

önlenemez, sıfır seviyesine çekilebilir. bunun için ekonominin düzelmesi, insanların bilinçlenmesi, her türlü medyanın kontrol alınması, ceza kanununun tekrar ele alınması vs. gibi şeyler lazım. şimdi başlarsak 100 yıl sonra belki o noktaya gelebiliriz.

önlenemez, azaltılabilir. o da çekirdekten, okuyan çocuklar yetiştirerek. silahlar yerine (oyuncaklar da dahil) ellerine enstrümanlar verilerek. müzik tarzını biçimlendirerek. bilhassa zehirli (bakın "toksik" demiyorum) anadolu kültürünü def ederek. namus ve ahlak gibi gereksiz kavramları hasıraltı ederek.

kadin kendine deger verirse maço tiplerden ve "beni seviyor kıskanıyor " gibi dusuncelerden uzaklaşır ve bu tiplerle evlenilmez. bu evlilik içi siddetin oranını belli oranda düşürür. sonuçta kavun degil koklanmiyor. bazen anlasilamama durumu olabilir.
peki kadin hic yüz vermediği halde psikopat, takıntılı tipler ne olacak? saglam kanunlar lazim . en ufak taciz de ciddi cezalar olmalı.

ortalama bir insan ömrünün neticelendiremeyeceği kadar çok zaman gerekiyor. büyük değişimler için büyük katalizörler lazım. mümkün değil fani hayatınızda bir arpa boyu yol alabilmeniz.

ömrünüzün yetmeyeceği olayları kendinize misyon edinmek saçma ya. ben değil, büyük büyük büyük çarpı 10 büyük babamdan beri aynı terane.

100 yılda belki bir arpa boyu yol alınmış.

hayat böyle bişi değil. takılmayın bunlara.

şiddet öğretmek bebeklikte başlar aile bebeğine nasıl davranır çocuk oldugunda nasıl hareket ederse o bebek büyür birey olur ve aile de gördüğünü eşine ve cocuguna uygular. yani cocuk ailede ne görürse onu bilir va yapar onun için gerçek odur doğru odur önce. anne baba olmadan önce yeterlilik belgesi verilmeli önüne gelen anne baba olmamalı.sanırım konudan biraz kaydım ama şiddetin önüne geçmek için en başa bakmak lazım. şiddet yapan kişi hatasını bilmiyor ki bunu tekrarlıyor vee savunuyor tıpkı bergenin katili gibi.

kaliteli ebeveynlerin artmasıyla...

yeni nesilden umutluyum, umarım bu değişime vesile oluruz. şiddet eğilimi çocukluktan gelen bir travmadır. erkek çocukluğunda nasıl bir ailede büyüdüyse, kendi ailesini kurduğunda çıkmaza düşünce sarıldığı ilk şeydir şiddet. eskiden anneler bile kendini hor görmüş, kız evlat erkek evlat ayrımı yapılmış, kız doğurduğunda kusurlu işe yaramaz gözüyle bakılmış kadınlara. böyle bir dönemin izlerini silmek kolay olmuyor maalesef. anneler oğullarına aman oğlum vah oğlum canım oğlum yaparken evdeki kız çocuğu elektrik süpürgesi kadar değerli görülmüyordu. erkektir yapar, erkektir hakkıdır, göster bakayım amcalara o değerli pipini. kadınlar sürekli değersiz bir ot gibi ezilip hor görülürken erkek baş tacı edildi. şimdi de canımız ciğerimiz yanıyor her gün gördüğümüz haberlere. geçmişten bugüne kadar yaşanmış ne kadar şiddet-cinayet olayı varsa yukarda saydığım kafa yapısına sahip insanlar bundan sorumludur. oğlunu yere göğe sığdıramayıp evlendikten sonra 'düzelir, durulur' diyen tipler, siz suçlusunuz siz.. iş ailede ve yetiştirilme tarzında bitiyor, bir insanın çocukluğu her şeydir hayatı boyunca çocukluğunun izlerini taşır.

yeni nesil, öncelikle kadınlar. lütfen kendinize eş seçerken çok iyi düşünün, bu sizin hayatınıza mal olabilir, görüyorsunuz. kimse için kendinizi ezdirmeyin, aman düzelir diyerek size yapılan yanlışı alttan almayın. evlenince değişir kafasıyla asla biriyle evlenmeyin. değişir ama bu değişim sizin hoşunuza gidecek mi bakalım? bir erkeği gerçekten tanımadan ve okulunuzu bitirip kendi ayaklarınızın üstünde durmadan evlenmeyin. evlilik kaçmıyor ya, canınızdan kıymetli değil.
anne-babalar, çocuğunuzu yetiştirirken cinsiyet ayrımı yapmadan onlara sadece sevgiyi ve değer vermeyi öğretin. değer vermenin kimseyi alçaltmayacağını, sevgisizliğin hiçbir şeyi çözemeyeceğini aşılayın onlara. sevgiyle büyüyen her çocuk geleceğinde daha bilinçli bir birey olacaktır.

güzel ülkemin adalet sistemi için de bir şeyler söylemek isterdim ama bu konuda ne desem boş. bu ülkede sosyal medyadan adalet aranıyorsa ve bunun karşılığında bile üç maymun oynanıyorsa bu sisteme israf edecek tek bir kelimem yok. ama tek beklentim var; öğrenin. kadınları korumayı öğrenin. o psikopat adamları delil yetersizliği diye bu kadar basit salmayın dışarı. şiddete engel olmayıp sessiz kalıyorsunuz ya en azından cinayetlerine engel olun, lütfen..

yeni nesli iyi eğitirsek, 20-30 sene sonra ancak çözebiliriz.

çok küçük yaştan itibaren çocukların şiddete karşı olmalarını sağlamak zorundayız. sadece kadına değil, hayvanlara ve başka çocuklara da şiddet uygulamanın kötü olduğunu onlara anlatmalıyız. itirazlarınızı duyar gibiyim; "evde gördüğünü yapacak" diyeceksiniz. babadan şiddet görmüş çocuklar olarak, ben ve kardeşlerim, şiddete karşıyız. bunu da annemize ve öğretmenlerimize borçluyuz. yani, bir şekilde vicdanlı ve eğitimli çocuklar yetiştirebilmek mümkün, o zaman toplumu olumlu yönde değiştirmek de mümkün.

yine kadinlari egiterek. kadın ne kendisine şiddet uygulanmasına izin verecek, ne de çocuklarını büyütürsen şiddet sarmalina sokacak. başka yolu yok.

annelerine eğitim vererek.

aileden gelen eğitim, biraz empati bak cidden biraz fazlasına gerek yok ve aşağılık kompleksinin damarlarınızda gezdiği her hücreye kendine gel demek. emin olun bir erkeğin bir kadına şiddet uygulaması kişinin bilinçaltında yatan ezilmişlikle sevgisizlikle çok doğru orantılı olduğunu düşünüyorum.