kafede kitap okuyan tip

oda iyi de okuduğunu nasıl anlıyor acaba

gerçekten mi
yoksa
görülsün diye mi

kitap kafeye gitmiş olan insandır.

ay işte böyle şunu yapan tip, bunu düşünen tip vs diye insanları gruplaştıran ''tip''ler yüzünden hayat zindan oluyor. yahu ne bu genelleme sevdası? insanı delirtiyor böyle yargılanma düşüncesi. kadının biri gidip kahvesini içerken kitap okuyacak belki paaat, ''kafede kitap okuyan tip''. adamın biri kırmızı kazak giyiyor paat ''kırmızı kazak giyen tip''. biri su bardağının yarısına su doldurup içiyor ''su bardağının yarısından su içen tip'' !!!!111!!!321!!!@!!.
ruh hali2

ruh hali 1

(bkz: inglourious basterds (film)) mélanie laurent.
buradan

büyüsü bozulacak tiptir.
kafede bilgisayarla uğraşan tipler var bir de, onların word'ü açıp irem hayalet sevgilim sözleri yazdığı tescillendi.
sıra bunlarda.*

odaklanabildiğiniz her yerde kitap okunabilir ve vakti değerlendirme açısından da güzel bir aktivitedir.
görünce yorum yapmak gereksizdir. bu kendimizden ziyade başkaları ile meşgul olduğumuzu gösterir. halbuki insanın kendi hataları üzerine düşünüp, düzeltmeye çalışması bir ömür alan iştir. bu sebeple başkaları ile vakit kaybetmeyi bırakıp, kendimizi iyi ve doğru olana doğru evirmeye çalışmak çok daha makul bir davranıştır. yoksa bir ömür o şunu yaptı, bu bunu yaptı diye dedikoduyla geçer gider.

koronasız günlerde en sık yaptığım aktivite evde okuduğunuzda aynı hazzı almamaya başlıyorsunuz özellikle deniz kenarında bir kafede cam kenarı bir masa bulmuşsanız daha rahatlatıcı daha deşarj olabileceğiniz aktivite çok azdır.

ya çok kalabalık bir evde yaşıyordur ya da göstermedikten sonra kitap okumanın ne anlamı var diye düşünüyordur.

kitabı gerçekten okuyorsan tamamen yalnız olmak ve kendini o dünyada hissetmek istersin, olayların akışına göre istemsizce komik mimikler yaparsın, şekilden şekle girersin. elinde bir kitap ve ifadesiz bir surat ile kafede oturuyorsan sadece poz verdiğini düşünüyorum. (bkz: yemin ediyorum bak vallahi entelim)

birini beklerken abuk subuk telefonla oynamak ve boş boş vakit geçirmek yerine kaliteli vakit geçirmeye çalışan insandır. ayrıca sadece dışarıda tek başına kahve içip kitap okumakta istemiş olabilir.

sessiz ortamda kitap okumaya alışık değildir belki de. ben yıllardır okulda sürekli kitap okuduğumdan ve okul da çok sesli olduğundan artık sessiz ortamda okumaya alışamıyorum bir türlü mesela.

bazen mekan değişikliği iyi geliyor. o yüzden arada ben de yapıyorum.

tamamen gösteriş içindir. başka açıklaması yok. etrafta sürekli akan, devam eden, stabil olmayan ses, gürültü vs varken bir insan kitap okuyamaz. okuyan okur ama amaç o evrenin, dünyanın içine gitmek değil de daha çok "ben elitim, kültür şelalesiyim." demektir.

ben de bir fobi olmuş durum. uzun yolda, kafede, parkta vb.yerlerde kitabı elime aldığımda sanki insanlar bana gösteriş yapıyormuşum gibi bakıyorlar. bana göre her an her yerde okunabilir.

sadece kafede değil, otobüste, metroda, evde, bankta da kitap okuduğu düşünülen kişidir.
yan masada sekiz oktav sesle çığlık çığlığa gülen topluluk yadırganmaz da, kaliteli kahve içerek kendi halinde kitabını okuyan profil yadırganır.

kafede kitap okumayı gösteriş olarak algılamak için ne içiliyorsa ben de istiyorum bi tane.

bir starbucksta laptop'ına bakan fularlı tip değildir.

cumartesi yasaklarının olmadığı iki haftalık sürede gerçekleştirmiş olduğum eylem. insanlardan uzak, kahve eşliğinde sevdiğin bir kitabı okuyarak yaşamın getirdiği tempodan sıyrılabiliyor insan. bunu gösteriş olarak gören tiplere, spor salonlarında protein tozları ile mutluluklar dillerim.

niçin bu kadar sevilmedi bu "tip" hayret. teması tamamen kitap olan kafeler var, bir sürü. benim şahsen en sevdiğim istanbul beyoğlu'ndaki "varuna gezgin" isimli kafe-bar. duvarları tamamen kitaplık olan bu kafede biranızı, çayınızı, zengin içerikli menüsünden yemeğinizi söyleyip kitap okuyabilirsiniz. bazı günler kalabalık, tıklım tıkış olsa da sakin saatlerde tek başınıza ya da birkaç arkadaşınızla gidip takılabilirsiniz.

gürültüden rahatsız olanlar, "o ortamda kitap mı okunur"cular olabilir tabii ama bazıları için kafe gürültüsü odaklanmaya yardımcı oluyor. ilginç gelebilir ama ders çalışırken, bir işle meşgulken bilgisayarından veya telefonundan "kafe gürültüsü" sesi açanlar dahi var. gerçekten.

birisi bir şey yapıyorsa onu yapıyor olmasının altında bizim henüz tatmadığımız bir lezzet bulduğu için yapıyordur. kafede kitap okuma lezzeti ise ne ahlak, ne sağlık açısından hiçbir eleştirilecek yanı olmayan bir durum ki dediğim gibi sırf bu iş için açılmış kafeler var. uyuşturucu kullanmaktan alınan zevki buyrun eleştirelim de yani, bazen anti-fular ekibi kimi eylemleri fazla abartıyor.

ancak kendi kendine vakit geçirme beceresi olmayan düşük özgüvenli insanların yargılayarak baktığı, esasında gayet normal olan "tip" tir.