1.
değer aralığının altında halsizlik, açlık, titreme, göz kararması, baş dönmesi, bilinç bulanıklığı; değer aralığının üzerinde ise mide bulantısı, yorgunluk, uzun vadede kilo kaybı, ağız kuruluğu ve vücuda ateş basması şeklinde belirtileri olan kandaki glukoz seviyesidir.
devamını gör...
2.
kanında ki glikoz miktarıdır. bu miktarın düşmesiyle yaşanan özellikle baş dönmesi, göz kararması, mide bulantısı, başta ki ağırlık hissi tansiyon gibi rahatsızlıklarla karıştırılmaktadır.
vücuda alınması gereken glikoz miktarı yediğimiz besinler ile karşılanır. karbonhidrat ve yağ içerikli besinler kullanılarak vücutta glikoza dönüşür bu ise enerji için gereklidir. yediklerimizle vücuda alınan glikoz insülin adlı hormonlarla karaciğere alınır daha sonra da hücrelere taşınır. diyabet söz konusu değilse eğer kandaki şeker miktarı olması gereken seviyede kalır. yani 70 kilo olan normal bir insanda yaklaşık 4 gram glikoz olmalıdır.
bazı insanlarda insülin yeterince üretilmez ve kan şekeri yükselerek hiperglisemi' ye ya da tam tersi olarak fazla insülin üretimi ise hipoglisemi' ye neden olabilir. kanda taşınan glikoz olması gerekenden fazla miktarda taşındığında vücuttaki pek çok dokuya zarar verebilir. özellikle bu sürecin işlediği karaciğer ve pankreasta oldukça hasar oluşturup farklı hastalıklara da davetiye çıkarması olasıdır.
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığını öğrenmek için sadece rahatsızlık çektiği anda değil yaklaşık 3 aylık takiplerle hem açlık hem de tokluk kan şekeri ölçünleri yapılması gereklidir.
kan şekeri ölçümlerinde normal insan da olması gereken bu miktar ise 70-120 mg/dl arasında değerlerde olmalıdır.
açlık kan şekerinde bu değer 60 mg/dl ve altında olduğu durumda hipoglisemi , 125 mg/dl’in üzerinde olduğunda ise şeker hastalığının önemli bir göstergesidir. tokluk kan şekeri miktarı ise 140-200 mg/dl arasında ise gizli şeker hastalığı söz konudur.
vücuda alınması gereken glikoz miktarı yediğimiz besinler ile karşılanır. karbonhidrat ve yağ içerikli besinler kullanılarak vücutta glikoza dönüşür bu ise enerji için gereklidir. yediklerimizle vücuda alınan glikoz insülin adlı hormonlarla karaciğere alınır daha sonra da hücrelere taşınır. diyabet söz konusu değilse eğer kandaki şeker miktarı olması gereken seviyede kalır. yani 70 kilo olan normal bir insanda yaklaşık 4 gram glikoz olmalıdır.
bazı insanlarda insülin yeterince üretilmez ve kan şekeri yükselerek hiperglisemi' ye ya da tam tersi olarak fazla insülin üretimi ise hipoglisemi' ye neden olabilir. kanda taşınan glikoz olması gerekenden fazla miktarda taşındığında vücuttaki pek çok dokuya zarar verebilir. özellikle bu sürecin işlediği karaciğer ve pankreasta oldukça hasar oluşturup farklı hastalıklara da davetiye çıkarması olasıdır.
bir kişinin diyabet hastası olup olmadığını öğrenmek için sadece rahatsızlık çektiği anda değil yaklaşık 3 aylık takiplerle hem açlık hem de tokluk kan şekeri ölçünleri yapılması gereklidir.
kan şekeri ölçümlerinde normal insan da olması gereken bu miktar ise 70-120 mg/dl arasında değerlerde olmalıdır.
açlık kan şekerinde bu değer 60 mg/dl ve altında olduğu durumda hipoglisemi , 125 mg/dl’in üzerinde olduğunda ise şeker hastalığının önemli bir göstergesidir. tokluk kan şekeri miktarı ise 140-200 mg/dl arasında ise gizli şeker hastalığı söz konudur.
devamını gör...
3.
sabahları genelde yüksek olan hede. vücudun uyanalım, sokağa akalım, serserilik yapalım diye bastığı kortizol, adrenalin gibi stres hormonlarının etkisiyle kan da şerbetleniyormuş. sanki yarım öğün yemek yemiş gibi şeker yükselmesi oluyor.
vücudumuz süper bişe yav.
vücudumuz süper bişe yav.
devamını gör...