1.
herhangi birşey hakkında zihinde beliren, genel düşüncedir.
devamını gör...
2.
gözlenen algılanan durumların ya da düşüncelerini sözel olarak aktarılmasını sağlayan o şeye ait temel isimdir soyut ve genel dil düşüncelerin sözcük sembolleridir.
devamını gör...
3.
dil ile ifade edilirse (bkz: terim) adını alır.
kavram objeye işaret eder, terim de kavrama işaret eder.
kavram objeye işaret eder, terim de kavrama işaret eder.
devamını gör...
4.
"kavram; tanımlanmış, çerçeveleri belirlenmiş düşüncelerin ifadesidir. her yeni düşünce kendisini açıklayabilmek için kendi kavramlarını da beraberinde getirir. bu kavramları açıklamaya, onları belirli kalıpların içine yerleştirmeye daha önce kullanılmış benzer kavramlar varsa yeni düşüncenin farklılıklarını belirtmeye gayret eder. böylece gündelik dilde kullanılan bir kelime o yeni düşünceyle birlikte kavram katına yükselmiş olur."
anlamı dışlaştıran ve içleştiren sözdür. söz anlamı ifade eder. anlam ise zihnimizde resim olarak var olur. o resme tasavvur *denir. sözlerin kapsadığı tasavvurlar kültürle iç içedirler. o tasavvuru kültür belirlemiştir. tasavvur o kültürün ruhunu taşır. mesela ortadoğu'da "modernleşme" kavramının ve avrupa'da "modernleşme" kavramının zihinlerdeki tasavvuru taban tabana zıttır. bunun sebebi dine ait kültürlerin birbirinden farklı olmasıdır. bundan dolayı tanzimat ile hız kazanan modernleşme doğuda "kafa karıştıran kelimeler" ile birlikte kültürel bir yıkım getirmiştir.*
"ben bir söz yobazıyım" diyor teoman duralı. "sözlerin değiştirilmesi kadar korkunç bir cinayet düşünemezsiniz. tüm bir kültür geçmişini tarumar ediyorsun."
ithal kavramların girdiği ülkelerde, yabancısı olunduğundan anlaşılmadığı için bu kavramlar birer tabu, arkasına sığınılacak kalkan haline dönüşebilir. ülkemizden demokrasi, sosyalizm, bilim bunlara örnek gösterilebilir. batı felsefesi ve doğu felsefesi'ndeki temel ayrım da burada yatmaktadır. batı'nın ruh ve insan kavramlarına yüklediği anlam ile doğu'nun yüklediği anlam farklıdır. aynı şekilde bunları kendi içlerinde değerlendirirsek batı'nın 13.yüyılda dünyaya bakışı ile 17.yüzyılda dünyaya bakışı farklıdır ve kavramlara yüklediği anlamlar kültür ve yaşayış ile beraber değişmiştir. (bkz: paradigma) #843138
bugün kavram kargaşalarının temel sebebi dilin yapısı veya gramer kaynaklı değil perspektif kaynaklıdır.
bunlar bir yana her kavram tasavvur yüklü olmayabilir. bilimde kullandığımız kavramlar tasavvurdan ne kadar yoksun olurlarsa o kadar sağlamdırlar. çünkü tasavvur öznel ve yereldir. dolayısıyla bilimin nesnel ve evrensel olabilmesi için tasavvurdan kurtulması gerekir. bunun en üst mertebesi mantık ve matematiktir. mantık ve matematikteki kavramların tasavvuru, yoktur. bunlara terim denir. neyse odur. nesneldir, evrenseldir. bundan dolayı bir bilim ne kadar matematikleşmişse, ayakları yere o kadar sağlam basar.
anlamı dışlaştıran ve içleştiren sözdür. söz anlamı ifade eder. anlam ise zihnimizde resim olarak var olur. o resme tasavvur *denir. sözlerin kapsadığı tasavvurlar kültürle iç içedirler. o tasavvuru kültür belirlemiştir. tasavvur o kültürün ruhunu taşır. mesela ortadoğu'da "modernleşme" kavramının ve avrupa'da "modernleşme" kavramının zihinlerdeki tasavvuru taban tabana zıttır. bunun sebebi dine ait kültürlerin birbirinden farklı olmasıdır. bundan dolayı tanzimat ile hız kazanan modernleşme doğuda "kafa karıştıran kelimeler" ile birlikte kültürel bir yıkım getirmiştir.*
"ben bir söz yobazıyım" diyor teoman duralı. "sözlerin değiştirilmesi kadar korkunç bir cinayet düşünemezsiniz. tüm bir kültür geçmişini tarumar ediyorsun."
ithal kavramların girdiği ülkelerde, yabancısı olunduğundan anlaşılmadığı için bu kavramlar birer tabu, arkasına sığınılacak kalkan haline dönüşebilir. ülkemizden demokrasi, sosyalizm, bilim bunlara örnek gösterilebilir. batı felsefesi ve doğu felsefesi'ndeki temel ayrım da burada yatmaktadır. batı'nın ruh ve insan kavramlarına yüklediği anlam ile doğu'nun yüklediği anlam farklıdır. aynı şekilde bunları kendi içlerinde değerlendirirsek batı'nın 13.yüyılda dünyaya bakışı ile 17.yüzyılda dünyaya bakışı farklıdır ve kavramlara yüklediği anlamlar kültür ve yaşayış ile beraber değişmiştir. (bkz: paradigma) #843138
bugün kavram kargaşalarının temel sebebi dilin yapısı veya gramer kaynaklı değil perspektif kaynaklıdır.
bunlar bir yana her kavram tasavvur yüklü olmayabilir. bilimde kullandığımız kavramlar tasavvurdan ne kadar yoksun olurlarsa o kadar sağlamdırlar. çünkü tasavvur öznel ve yereldir. dolayısıyla bilimin nesnel ve evrensel olabilmesi için tasavvurdan kurtulması gerekir. bunun en üst mertebesi mantık ve matematiktir. mantık ve matematikteki kavramların tasavvuru, yoktur. bunlara terim denir. neyse odur. nesneldir, evrenseldir. bundan dolayı bir bilim ne kadar matematikleşmişse, ayakları yere o kadar sağlam basar.
devamını gör...
5.
iskeleti kelimeler ve şeylerdir.
genellikle kelimeler ve şeyler de ruh / gen farzedilir. kelimeler ve şeyler - kullandığınız- inanç sisteminin de bağlayıcılarıdırlar.
kavram, dolaylı olarak bilimseldir. insanlar özümseyerek yaşamıyor olsalar bile - kullandıkları- inanç sisteminin bağlayıcıları olan kelimeleri ve şeyleri 'bilimsel' birer kavram zannederek / farzederek yaşarlar.
aslında efsane değildir, materyalistlerin ve/veya tasavvufçuların * sürekli tekrar ettiği gerçeklik : gerçek, aslında, sizin algılama yönteminiz, sizin duyum sisteminizi kullanma şeklinizden * çok daha yoğun ve zengindir!
şeklindedir. *
siz yatkınlıklarınızın onayladığı * her şeyi gerçek zannediyorsunuz.
yasalar, insanların içine hapsolduğu gerçekliklerin en genel geçerine göre, bilimsel olarak * tasarlanırlar.
aldanmayın!
genellikle kelimeler ve şeyler de ruh / gen farzedilir. kelimeler ve şeyler - kullandığınız- inanç sisteminin de bağlayıcılarıdırlar.
kavram, dolaylı olarak bilimseldir. insanlar özümseyerek yaşamıyor olsalar bile - kullandıkları- inanç sisteminin bağlayıcıları olan kelimeleri ve şeyleri 'bilimsel' birer kavram zannederek / farzederek yaşarlar.
aslında efsane değildir, materyalistlerin ve/veya tasavvufçuların * sürekli tekrar ettiği gerçeklik : gerçek, aslında, sizin algılama yönteminiz, sizin duyum sisteminizi kullanma şeklinizden * çok daha yoğun ve zengindir!
şeklindedir. *
siz yatkınlıklarınızın onayladığı * her şeyi gerçek zannediyorsunuz.
yasalar, insanların içine hapsolduğu gerçekliklerin en genel geçerine göre, bilimsel olarak * tasarlanırlar.
aldanmayın!
devamını gör...
6.
kavramların kıvrımları yoktur, hepsi köşelidir. kavrama kıvrım kazandıran şey, yorumlardır.
devamını gör...
7.
soyut bir kavramdır.
bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı olarak tanımlanır.
kavramlar soyuttur ve bizdeki anlamı algılarımıza/ anlama kapasitemize göre değişebilmektedir.
bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı olarak tanımlanır.
kavramlar soyuttur ve bizdeki anlamı algılarımıza/ anlama kapasitemize göre değişebilmektedir.
devamını gör...
8.
hafızamızda canlandırdığımız imge olarak bilinir.
kavramların soyut olduğuna inanılır.
kavramların soyut olduğuna inanılır.
devamını gör...
9.
kavrayamadıklarımızı somutlaştırmaya çalışma gayreti. somut olmayanın zihindeki imgesi, bir nesnenin veya düşüncenin zihindeki soyut ve genel tasarımı olarak tanımlanır.
devamını gör...
10.
bütün kavramlara dışarıdan bakabilme yeteneğinin getirdiği o lanet yabancılaşma diyorum ve gidiyorum.
devamını gör...