kırmızı başlıklı kız

kırmızı başlıklı kız neden kırmızı başlıklı kız?

freud'a göre çünkü aslında o regl olan bir genç kız. kurt ise bir erkek. aslında kızı ormana çekmek isteyip ormanda onunla yalnız kalarak cinsel birliktelik yaşamak istemesi anlamına geliyor.

genç kızın burada verdiği karşılıksa aslında birçok genç kızın psikolojisinde yatan şey. kız aa evet ormanın içinde güzel çiçekler var. aslında orada çiçek toplayabiliriz derken kendini vicdanen rahatlatıp bir erkekle kuytu bir yerde yalnız kalma isteğini çiçek toplama adında iyi niyetli bir eylemin içerisine gizliyor. aslında onun da niyeti çiçek değil. sevgiliyle baş başa kalabilmek, karşı cinsi tanıyabilmek.

bunu yeni sevgili olmuş bir çiftin akşam evde film izlemek için yalnız kalmasıyla özdeşleştirebiliriz. aslında çoğunda iki taraf içinde eylemin amacı bellidir ama isimlendirme değişiktir sadece.

hikayenin sonunda kurdun karnının içine taş doldurulması var hatırlarsanız ve kurt dereden su için giderken ağırlıklar nedeniyle dereden yuvarlanıp gidiyor. mitoloji de ve aslında halk ağzında taş düşürmek cinsel yollarda olan bir rahatsızlık ve cinsel verimsizlik anlamındadır. burada kurdun yani erkeğin güttüğü cinsel amaca ulaşamadığını görüyoruz. işte alt metinsel anlatımın başarısı zaten karşımıza sanat denilen o şeyi çıkarıyor. tabi bir de bunu yarım yamalak yapmak var. öyle olunca çok göze batar ve rahatsız edici bir izlenim oluşur.

örneğin 2011 yılında geniş koltuk aralıklarıyla öne çıkmak isteyen atlas jet 2.yiz ama bizimki 77 cm sloganını kullanmıştı. pegasus ise bu kampanyaya bizimki 77 cm değil ama tam zamanında kalkıyor şeklinde yanıt vermişti.

bu kampanyadan sonra artan rekabet şirketlerin benzer sloganlar kullanmasının da yolunu açtı. pegasus'u eleştirmek isteyen atlas jet onlar için şöyle demişti ''hem 77 cm değil hem de zamanında kalkmıyorsa çok mutsuz olursunuz'' sloganıyla yeni bir reklam kampanyası başlatmıştı. bir zamanlarda atlas jet 69'u çok seveceksiniz sloganıyla 69 tl'ye bilet kampanyasını başlatmıştı.

bunlar çok fazla göze batan ve alt metinsel olarak başarıya ulaşamamış reklam sloganlarıydı freudyen olmaya çalışmış fakat olamamış.

kurt'un gözdesi, biriciği, tatlı, yenilesi kız.

bununla birlikte kurt ile babaanneyi ayıramayacak ölçüde avanak dişidir kendisi. sonu iyi değil bunun, batakhanelere düşme ihtimali yüksek.

o....u oldu diye duyduk biz.

nükleer başlıklı kız oldu. haberiniz yok mu?

milliyetçi bir bozkurdun kırmızı başlıklı kızın karşısına çıkışını akla getirmiştir. open for a surprise..

tüm bunlar olurken kırmızı başlıklı kızın babasının ormandaki meyhanede dünya dizinde takılıyo olması, neden hiç sorgulanmıyor, varsa yoksa kurt, ne yaptı bu hayvan, tabiatının gereğini yaptı, hemde süper tiyatral bir şekilde, ya kırmızı başlıklı kızın anası, niye yaşlı kadını ormanın öbür ucunda yalnız bırakıyosun, desene gel annecim birlikte yaşayalım böyle uzak kalma, ama kaynana değil mi ölüsü dirisinden yeğdir diyo, büyükanne de az değil tabi avcıyla ikinci bahar yaşıyo, ondan sesi çıkmıyo, bizde avcıya kahraman diyoruz, adam ırz düşmanı resmen, velhasıl kelam hikaye çok başka arkadaşlar. görün büyük resmi artık.

söz dinlemiyor bir kere. annesi ana; “yoldan ayrılma.” demişti ama o ne yaptı patikaya saptı.
saf bir kere. kurt, sepetinden düşenleri toplamasına yardım edince hemen inanıp büyükannesinin evini söyleyiverdi.

hakkında bir kaç tezim olan hikayedir. öncelikle kırmızı seçilmesinin tesadüf olmadığını düşünüyorum. kırmızının burada dikkat çekici, ilgi çekici olarak seçildiğini düşünüyorum. bu kızımız büyük annesi hasta olduğu için annesinin ricasıyla yola çıkar. annesi özellikle yoldan sapma demiştir. bu yoldan sapma olayının kurtla(kurtun kızı kullanan pedofili erkek) görüşmemesi olduğunu düşünüyorum. tabi saf kızımız yoldan sapıp annesinin sözünü dinlememiştir. kız kurta güvenip büyük annesine gideceğini bile söylemiştir. bunu öğrenen gözü dönmüş kurt büyük annesini yemiştir, yani öldürmüştür. bizim kızımız ise büyük ananesini tanımayacak kadar gözü dönmüştür o kişiye aşıktır. büyük anneannesinin öldüğünün farkına varan kızımız kurt tarafından öldürülmüştür. bazı hikayelerde kızın ve büyük anneannesinin ölmediği bazı hikayelerinde ise öldüğü söylenir.

grimm kardeşler'in sözlü edebiyata kazandırdığı en büyük enayidir.

kırmızı başlıklı kız; neden ıssız ve sessiz ormanda tek başına anneannesine gidiyor. aklımda deli sorular.

annesine çok kızıyorum. yahu hanım abla senin kızın kurdu babannesinden ayırmayacak kadar saf bir kız sen niye bu kızı tek başına yolluyorsun? hem de ormana?

gece vakti ormandaki kulübesinde tek başına yaşayan babaannesinin yanına, sorumsuz annesi tarafından tek başına gönderilen küçük kız. o avcı gelmeyeydi kurt sağlam ziyafet çekecekti. avcıya dua etsin sorumsuz annesi.

başına kırmızı renkli bez bağlamış bir kızswh

çocukları salak yerine koyan ve saflama olanlarını korkutan saçma sapan bir hikayenin baş kahramanı..
bu anlamsız hikayeyi düşünüp kaleme alanın yatacak yeri yoktur.

ilk defa fransız charles perrault tarafından kaleme alınmış, iç avrupa folklorundan alınma hikaye/masal. hikaye/masal şöyledir:
kırmızı başlıklı kız, kara orman kenarında (bu kara orman almanya'daki kara orman da olabilir olmayabilir de) bir köyde yaşayan, şuh, fingirdek, bir bakışıyla erkeklerin aklını başından alan bir kızdır. erkeklere "işmar atar" ama esas ormanda yaşayan ve kurt adam olduğu söylenen yakışıklı bir adamla cilveleşir. bir gün sevgilisinden aldığı bir işaretle ormana gider. bahanesi de orman içinde yaşayan babaannesine yiyecek götürmektir. ormana girdikten bir süre sonra sevgilisiyle buluşur. aşna fişneye başlarlar. bu sırada babaannesi de mantar toplamaya evden çıkmamış mı? yaşlı kadın çalının tekinden gelen sesleri duyunca oraya gider. bir de ne görsün. kurt adam diye bilinen adam mercimeği fırına vermiş. nineyi görünce aniden toparlanırlar ama iş işten geçmiştir. babaanne kıza, bunları babana anlatacağım diye kızgınlıkla bağırır. kız ve adam birbirlerine bakarlar. kız işaret eder ve adam babaanneyi sonsuza dek susturur. sonra cesedi eve götürürler. yatağına yatırırlar. ikisinin de üstü kan olur. kız dışarı çıkar ve bir taşın üstüne oturur ve bu işten nasıl sıyrılacağını düşünmeye başlar. üstü başı kandır. adam içeride cesedi yıkamış ortalığı dağıtmaktadır. o sırada yörenin en namlı avcısı geçer. kızı görünce atını durdurur ve iner. kız telaşla avcıya koşar ve kurt adam denen adamın kendisine tecavüz ettiğini, babaannesini de öldürdüğünü söyler ağlaya, hıçkıra. avcı "vay alçak" der. sonra "çık lan dışarı" diye bağırır. kurt adam şaşkınlıkla "ne oluyor lan" diye kanlı elbiseleriyle dışarı uğrayınca avcı tek bir gümüş kurşunla kurt adamı öldürür.
bu öyküden bize de masum bir kız, kötü bir adam, kulağı işitmeyen, gözü görmeyen yaşlı bir kadın ve attığını vuran bir avcı kalır. kırmızı başlıklı kızın annesinin babaannesine götürsün diye hazırladığı ballar börekler, yağlar çörekler kalmaz. ben yedim onları.

biz o hikayeyi kurttan da dinledik kardeş, kırmızı başlıklı kız gaşşşarlık yapmış.

kuleye hapsedilen rapunzel ve cadının fırınına atılmayı bekleyen hansel ve gretel ile birlikte en korkunç 3 yabancı masaldan biri.

ne çekti be. kırmızı başlıklı kızları tüm kötülüklerden korumalıyız.