kitap kurtlarının huyları

kitaplarımı altı çizili ve notlar alarak okuduğumdan benim için özeldir. altını çizmesem, not almasam da kütüphanemden asla bir kitabımı dahi veremem. yenisini alır hediye ederim.

kitaba zarar vermem. ilk zamanlar kitabın ucunu katlardım daha sonra öğretmen uyarınca kırılıp yırtılıyor diye ben de bir daha katlamadım daha çok dikkat ettim. kitaplar değerlidir.

çeviri bir kitapsa çevirmen seçerken ince eleyip sık dokurum.

bitmesin diye okuma siniri koyduğum kitaplar var.

nemli, sessiz yerleri seven çekingen bir böcek türü olmalarından mütevellit düzenli bakım yapılmayan kütüphanelere koloni kurarlar. ortamın uygun olduğunu düşündükleri zaman kitap sayfalarını yiyerek beslenmeye başlarlar. en büyük düşmanları rutubetsiz ve nemsiz kuru ortamlardır.

aynı anda birden çok kitap okurum. işte başka, yolda başka, evde başka. özel cümlelerim ve özel yazarlarım vardır. okudukça tanırım. tepkilerini bilirim. özel kalemleri vardır kitaplarımın. önemli notlarım ve altını çiziklerim vardır. gizli dünyamdır ve kimseye emanet etmeyi sevmem o kitabı. bana ait bir dünyadır o kapağını açınca.

iyi gözlem yaparlar

asla kimse kitabıma kalemle yaklaşamaz, sayfaları kırıştıramaz ve kitabımı 180 derece açamaz! teşekkür ederiyorum.

şov yapmaları.
ben kitap okuyup şov yapmayan, kendi cümlelerini kullanabilen insan göremedim.
adamlar dünyaları gelişsin diye değil baskalarının sozlerini ezberlemek icin okuyor.

bunun yanında instagram sayfaları acıp meme avcılıgı yapmaları.

farklı bir şehre gidince sahafları ve koleksiyonu güzel olan kitapçıları ziyaret etmek.

okuyacak 2 koca çekmece kitapları olmasına rağmen* başka kitaplar sipariş etmeleri. mesela ben, dün gece kitap alışverişi krizim geldi, tutamadım kendimi. hemen ithaki'den* birkaç kitap sipariş ettim. keşke çabucak tedarik edilse, kargoya verilse, elime geçse de hemen okusam. çok merak ettiğim kitaplar sipariş ettim çünkü.*

şov yapmamaları.
gerçek kitap kurtları asla şov yapmazlar. okuduklarını paylaşırlar. kendi cümlelerini de kurarlar. bizzat ben şov olsun diye değil, bilgi birikimimi paylaşmak için sosyal medya mecralarında kitaplarımı paylaşırım. dergide de yazıyorum. yazdığım iki öykü kitapta da basıldı. bu demek oluyor ki kendi cümlelerimizi kurabiliyoruz.

bahsettiğim şeyleri yapamayan kişilere kitap kurdu denmez zaten.

ben bir kitabı bitirmeden diğerine başlayamıyorum. kitaplarımı her zaman paylaşsam da her elimden çıktığında içim gider.
çok büyük zarar görmediği sürece yırtılması veya çizilmesi çok önemli değil, koleksiyoncu değilim okuyup yerine bırakacağım sonuçta.
genelde çantayla gezerim ve kitap mutlaka çantada olur.

bir kitap kurdu, kendisi için pek değerli, çok değerli kitaplarını kıyıp da satamaz, kızıp da atamaz. bir kitap kurdunun evinde baktığınız her köşede yığılmış kitaplar, tıka basa dolu kitaplıklar görmeniz olasıdır. çünkü onlar kitaplarını bir sevgili gibi sürekli görmek isterler. bu sebeple koleksiyon halinde saklarlar. bir kitap kurdu için kitaplarının evinden çıkmasının tek yolu; kitaplarını başkalarının da istifade etmesi için bağışlamasıdır.ben de öyle yapıyorum.

birden çok kitap okuyabilmeleri aynı anda. kanka sen karıştırmıyor musun sorunlarına maruz kalırlar. oysaki her kitabın olayları, kişileri biriciktir. ve ayrıca ayda birkaç kez tüm kitaplarının tozunu alıp tekrar dizerler sevgiyle.

okuduğum kitapla ilgili düşüncelerimi yazmayı, başkalarının da o kitapla ilgili düşüncelerini öğrenmeyi, kitaptaki sevdiğim alıntıları işaretleyip arada kitap aklıma geldiğinde o alıntıları geri dönüp okumayı çok seviyorum. okurken bir ara kapağını kapatıp bir süre kitap hakkında düşünmek de yaptığım aktiveteler arasında. özellikle bir felsefe kitabı okuyorsam çok yaptığım bir şey bu. o felsefecinin görüşlerini diğer felsefecilerle karşılaştırır, kendim de üzerine düşünürüm. ayriyeten eğer benimle aynı kitabı okuyan biriyle karşılaşırsam o kitapla ilgili onunla konuşmayı da severim. konuşmak özellikle onun görüp de benim göremediğim şeyleri fark etmek açısından çok iyi oluyor.

özetle bir kitabı düz bir şekilde okuyup sonra kapağını kapatıp rafa kaldırmaktan hoşlanmıyorum. o kitabı tekrar tekrar okumayı, üzerine düşünmeyi ve dikkatimi çeken yerleri işaretleyip bir yere kaydetmeyi seviyorum

sürekli kitap almak. fazlasıyla..

gerildiği anlarda, eve gidince kitap okuyacağını hayal edip o anı atlatmaya çalışmak.

eve gidince de okumamak.
*

birden fazla kitap okumak

günde 150 sayfa mazeret yok.