kitap okuma alışkanlığı edinmek için öneriler

ilgi alanı olan konular belirlenip ona göre kitap seçimi yapılabilir. ilk etapta ince kitaplara öncelik verilebilir. günlük okuma süresi belirlenebilir. telefon veya bilgisayar dikkat dağıtıyorsa göz önünden kaldırılabilir.

kesinlikle seveceğin tarzda bir kitap bulmak lazım. zaten o zaman kitabı bitirene kadar elinizden bırakamazsınız.

eğer bir kitabı beğenmesediyseniz vazgeçmeyiniz, çünkü o kitap sizin ilgi alanınız değildir. bir insan kötü diye tüm insanlıkta kötü olmaz, aramaya devam edilirse sevilen tarz mutlaka bulunur.

asimov ile tanışmaktır.

(bkz: kitap okumakta zorlananlara tavsiyeler)

tavsiye değil kitap okumaktır.

uçurtma avcısını okursanız ister istemez okumayı seversiniz.

önce sevdiğiniz konuları bulunmanız lazım. eğer aklınıza gelen bir şey yoksa başkalarından tavsiye de alabilirsiniz. direkt kalın kitaplarla giriş yapmak yerine ince bir kitapla başlamak daha iyi olabilir. böylece kitap bitirdiğinizi görerek motive olabilirsiniz. ayrıca günde en az 20-30 sayfa okuyacağım gibi kendinize bir sınır koyarsanız alışkanlık kazanmış olursunuz. bir süre sonra zaten bu sınırlara gerek kalmayacak. iyi okumalaar.

her gün 5 sayfa da olsa düzenli bir şekilde okumak ve kendinizi okuyamıyorum ya çok yoğundum yalanından kurtarmak.

bir yerden başka kardeşim. seveceğin bir şey olsun yeter ki. cin ali bile olur. şu kitap bu kitap diyene de kulak aşıp kendine zulmetme.

başlangıç olarak dili yalın ve sade, olay açısından daha yoğun kitaplarla başlanmasını öneriyorum. eğer bu tarz kitaplarla başlanırsa karakterleri daha iyi anlamaya olayların içine çekilmeye başlar okuyucu bu da sıkılmadan ve gözünde canlandırarak okumaya sebep olur. eğer günümüz yazarlarından ya da yakın tarih yazarlarından okumaya başlarsa karakterlere, o döneme , olaylara daha kolay adapte olunacağı düşüncesindeyim.
keza eleştiri ve yorum yapma gücü her kitap sonrası güçleneceği için daha seçici bir okur olacak ve bu da ister istemez başlangıçta okuduğu kitapların aslında dil, anlatım, kelime dağarcığı vb. konularda eksikliğini hissedeceği için gitgide edebi yönü daha yüksek daha düşündürücü kitaplara yönelecek ve en sonunda her türden eserler okumuş olacak.
okuyucu belli bir okuma kültürü edindikten sonra favori türünü, yazarını, konusunu, edebiyat türünü vb. bulacaktır.

isteyin yeterli, şimdi burada kitap tavsiyesi verecek değilim, önemli olan o işi yapmayi istemek. zorlamayla olmuyor.
sayfa sayısıyla kendinizi şartlandırmayın, bu benim yaptığım hatalardan. kaptırınca o gidiyor zaten.

büyük lokmayla başlamamaktır en önemlisi.
ufak ufak ve sindire sindire iyi kitaplarla başlamak gerekir.
ufak denmesi basitliğinden değildir kitabın, sayfa sayısı ve konu olarak göz korkutmamasıdır örneğin.
john steinbeck'in "fareler ve insanlar"' ıdır.
jack london'ın "beyaz diş" romanıdır.
sayfalarına boş aforizmalar serpiştirilmemiş, akıl vermeyen ama okurken kafaya dank ettiren kitaplardır.
google amcaya en güzel kısa kitaplar dahi yazılsa elbet içlerinde, bünyeye uyacak kitaplar bulunacaktır.
maddiyat kokan kitaplardan uzak durulması tavsiyedir.
bir de açgözlülük yapıp hevesle alışveriş yapmaktan uzak durdu mu insan, gelsin mis gibi kitaplar.

açılın ben konuşacağım;

dünyayı değiştirmek için akıl, akıl için kitap, kitap için kitabevi diye bir söz vardır.

sana soruyorum sevgili okuyucu ya da okuyacak olan kişi , en son ne zaman kitabevinin kapısından içeri girdin?
girdiğin o kapıdan hangi reyonlara ilerledin?
korku, fantastik, gerilim kitaplarının olduğu reyonlara mı?
bilgi yükleyen araştırma, tarih kitaplarına mı?

peki hayal dünyanı genişleten reyonlara niye uğramadın?
gregory samsa'nın böcek olması saçma mı geldi?
ya annesi ölen adamın yabancılaşması?
oradan yeraltına inip bukowskinin elindeki notları da mı okumadın.
ya tanrısı fante?

kağıttan ev yapan kitap delisi adamın evi baltayla tekrar yıkmasına şahit olmadın mı?

sevgilisinin cebinde sevişmek istediği kişilerin listesini bulan aragon ile dertlenmedin mi?

peki ya 6:27 treni ile seyahati düşünmedin mi?

güzellik salonundaki hayat kadınlarını, felaketzedeler evindeki ortaya sıçan hastaları, böyle buyuran zerdüştü, çürümenin kitabını yazanları, dinle küçük adamı...


çok satanlardan uzak dur, önerilen kitapları çok incele.
öykü oku, roman oku, şiir oku.
çünkü analitik zekadan evlâ olan hayalperest olmaktır.
hayal dünyası geniş olmayan insanlar ölüm döşeğinde çok fazla keşkeye sahiptirler.

kitap araştırması yaparak okunacak kitaplar listesi oluşturmak. kitaplarda sevilen yerlerin altını çizmek* ve ya bunları paylaşabileceğin bir mecrada paylaşmak. bitirdiğin kitapların listesini tutmak. vs vs

ilgi alanı,
az az ama düzenli okumak,
sürekli kitap taşımak,
evin bazı köşelerine kitaplar konulabilir.

bir karakter belirle bunuda son 10 sayfadan seç o karakter yerine koy kendini ve oku onun gibi düşün

eğer şanslıysan o karakterle ilk sayfalarda karşılaşırsın değilsen zaten okuma babacığım…

öneri falan yok. bazen ayda 15 kitap okurum bazen de 1. yani keyfinizin kahyası nasıl isterse

yapabileceğiniz en muhteşem şeyi söylüyorum:))
kendinize bilgili bir arkadaş çevresi yapıyorsunuz * ya da zihnen ve bilgi açısından sizi zorlayacak tek bir insan buluyorsunuz. ben alışkanlığımı öyle kazandım. * sonrasında kendinizdeki eksikliği görüp deli gibi kitap okuyorsunuz, alanında uzman kişilerin videolarını izliyorsunuz, seminerlere konferanslara katılıyorsunuz... işte dolayısıyla işe çevre edinmekle başlıyorsunuz. ne demişler "hepiniz beraber vakit geçirdiğiniz beş kişinin ortalamasısınız"

kitabı satın almadan önce içeriğini, konusunu ciddi ciddi araştırıp tartmadan satın almamak. kitabı gerçekten okumak isteyip istemediğinizi iyi belirlemek.

sonrasında iki tane de olsa bu kitaplardan bir okunacaklar listesi yapmak.