kitaplardan yola çıkarak kendini oluşturmuş insan

gerçekle başa çıkmanın ya da varolmanın başka yolunun olmadığını bilen insan.

trevanian i okuduğumda judoya oradan da wing chun ve mma ya başladım çocuktum daha ama ufak tefek olduğum için çok dayak yiyordum amacım kendimi savunmayı ogrenmekti.

üvey peder den meslek lisesi seçimim yüzünden hayatımın dayagini yediğimde profesyonel olma niyetim yokken profesyonel olmayı kafaya koydum. sonra trevanian sibumiyi okudum nicolai hell in acimasizligini icsellestirdigini ve prensipler bütünü ile hareket ettiğini anladım.

derken fantastik kurgu ile tanıştım ölüm kapısı serisindeki alfred in çok güçlü olmasına rağmen yalnızlığı icsellestirdigini fark ettim e ne de olsa 14 yaşından beri "yalnızdım" yalnızlığın normal olduğunu varsaydim.

sonra mashlow falan girdi tabii araya gelişimini tamamladım. son 5-6 yıldır tarih ağırlıklı okuyorum tarih bilmenin en büyük konforu bu gün yapılan pek çok şeyin denenmesi. ayrıca hukuk diline hakim olmayı da getiriyor.

kitaplardan yola çıkarak kendinizi olusturamazsiniz ama.bicimlendirebilirsiniz.

bendim bu. sadece kıymetli kitaplar okuyarak kendimi geliştirecektim. hatta içinde beslenme, meditasyon, egzersiz, savunma, mimari, felsefe, sanat, bilim olan 10-15 kitaplık bir liste de yapmıştım. tüm alanların en temel eserlerini, 3. yazarların inclemelerinden değil, doğudan ilk yazarlarından okuyacaktım.

kısmen başarılı da oldum ama gördüm ki "kendini oluşturmak" müfredatla yapılacak bir şey değil. daha doğrusu sadece onunla yapılacak şey değil. özellikle sosyal ilişkiler, yok "yalan söylemeyi anlama metodu", yok "vücut dili" yok "sürü davranışlarının incelenmesi", yok freud vs. ile çözülemiyor. çıkıp elini kirleteceksin. aşık olacaksın, arkadaş kazığı yiyeceksin, ticarete gireceksin...

bir de hayat "sen yeter ki dersini çalış" demiyor. bin dert, bela, üzüntü süper combo yapıp geliyor. kitaplar kendini oluşturmanın ufak bri bölümü olur ancak.

daha az dramatik insanlar tarafından eleştrilsem eksiksiz bi örnek olurdum.
başta her şey güzel değmeden sıyırır yaşarım diyorsunuz ama sonra bi bakmışsın hissetmediğin uzuvlarınca çarpışmış düşüvermişin. kusursuz irade örnekli oluşmuşsanız hala ihtimaliniz var. yıkılmayın.
(düşünce odaklı olmayın insanları önceden bilmeyiverin o zaman sıyrılma şansınız da doğar.)