mevcut olan bir tarzın daha aşağı bir kopyasına ait olan işleri sınıflandırmak için kullanılan almanca bir terimdir. ayrıca ticari kaygılarla üretilmiş olan banal ve rüküş ürünler için de kullanılır.
devamını gör...
popüler bir nesne üzerinden yapılan kötü sanat. örneğin nasreddin hoca şeklinde bina.
devamını gör...
endüstri devrimi sonrası almanya'da ucuz ve popüler resimleri veya eskizleri betimlemek için kullanılmış bir sözcük. zamanla başka dillerde çevirisi yapılmaksızın kendine yer bulan karmaşık bir kavrama dönüştü. bazılarına göre çirkinliği ve bayağılığı kavramsallaştırıp güzelin mertebesine erişiyor, bazılarına göre güzelin tanımını sarsarak kendine alan açıyor.
devamını gör...
sanatta daha çok ucuz taklitleri, kötü benzetmeleri tanımlamak için kullanılır. galata'da satılan istanbul manzarası resimler ya da başka resimlerin taklitleri aynı sıfat içinde tanımlanabilir.
devamını gör...
kitsch terimi, gösterişli ya da kötü zevki olan herhangi bir sanata atıfta bulunmak için kullanılır ve aynı zamanda dikkat çekici ya da kaba kabul edilen, ticari olarak üretilen ürünlerdir. sözcük 19. yüzyıl'da, sanat eseri estetiğinin abartılı bir duygusallık ve melodram ile karıştırıldığı çalışmalara ithafen kullanılırdı.
devamını gör...
bunu bir ressam bana "cami bahçesine dikilmiş yrk heykeli gibi absürd hallerdeki eserler için kullanılır" diye açıklamıştı. tanışır tanışmaz sevdiğim sanat kavramlarından biridir...
devamını gör...
aklıma direkt online alışveriş sitelerinde 6li set halinde satılan tablo çakması mdf ürünleri getirdi. tanım gireyim. çoğunluğun beğendiği popüler ,klişe , yüksek sanatın tersi . aslında tam olarak çakma değil ama özenilmiş uyduruk şeyler. şeyler diyorum çünkü yerine koyacak isim bulamadım. okunuşu kiç.
devamını gör...
yaptığım tasarımlar. aleni yapıyorum. çünkü halk bunu istiyor. ne uğraşacağım değiştirmekle.
devamını gör...
varolmanın dayanılmaz hafifliği kitabında çokça bahsi geçen terim. okurken öğrenmiştim ne olduğunu.
devamını gör...
estetik bir etki yaratan ama sanat olarak kabul edilmeyen, var olan ürünün aşağı bir kopyası olarak tanımlanan kavram. taklit olarak da düşünülebilir. genellikle insanı rahatsız edecek kadar çirkin olan nesnelerdir.

19. yüzyılda almanya'da ucuz ve popüler resimleri veya eskizleri betimlemek için kullanılmaya başlanmıştır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
postmodernizm sonrası "sanat" olanla olmayanın sınırı giderek flulaştı hatta ortadan kalktı. kitsch, sanatı taklit eden karakteristiğiyle postmodern sonrası uğranılan duraklardan biri oldu.

kitsch, sanattan beslenir, sanata öykünür ve bunu yaparken kolay/ucuz beğeniye hitap ederek, abartılmış bir duygusallıkla kitlelerin dikkatini çekmeye çalışır. bir bakıma gerçekliğin iptal edildiği, çirkinliğin meşru kılındığı bir nokta bu.

odd nerdrum kitsch ürettiğini gizlemeyen, niyetinin elitist anlayışa karşı çıkmak, ölüm, ereksiyon, dışkı, pornografi, dev ikizler, sakatlar gibi dramatik ögesi ağır basan konulardan yola çıkarak estetiği itibarsızlaştırmak olduğunu ayan beyan ifade eden, insan bedeni ve tenselliğiyle yoğun, zamandışı ve mekansız çalışmalarını bu başlıkta kategorize eden, 1944 yılında norveç'te doğmuş biri. ona göre, kitsch yaşama hizmet eder".

resimlerinden birkaç örnek vereyim. görsel kaynak
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
düşmanlık beslediği hatta yok etmek istediği laik kentli türkleri "batı özentisi" olarak değersizleştirip itibarsızlaştırmaya çalışan anadolu islamcılarının* kiliselerde din adamlarınca kıyılan nikahlara özenip camilerde nikah töreni düzenlemesi sadece batı özentisi olduklarını göstermiyor, aynı zamanda kültür sandıkları şey aslında kitsch. batılı gibi üretmeden batılıların büyük kısmının yaşamadığı lüks hayatlar yaşamayı da batılılaşma zannediyorlar. şu ülkenin gördüğü en büyük batı özentileri kendileri. alamancılardan daha alamancı varsa, son yıllarda kamu kaynakları ve devlet hazinesi soyup soğana çevrilerek zenginleştirilen taşralı kesim bunlar. çoğunun istanbul ve ankara'da büyük rant çıkarları var. şükür ki izmir'e pek girişemediler şimdilik.

sürekli özgünlükten, "kendi olmaktan" bahsederler de ab ülkelerine göçmüş ve iki arada bir derede kalmış alamancılardan pek farkları yoktur bunların. ne bıraktıkları taşranın insanıdırlar ne de yerleştikleri yerin. kimlik bunalımı yaşayan, terk ettiği avrupalı ülkenin pasaportunu kamera önünde yakıp kendine ebu'lu bir yeni kimlik edinen ve cihatçı-selefi davaya katılan teröristler gibiler. kök-köken yok, yerleştiği yerde de oranın insanı olamayacığını fark etmiş. alternatif gerçeklik geliştiriyor. o da sahte bir osmanlıcılık. osmanlı tarafından it muamelesi gören anadolu köylülerinin kendilerini osmanlı asilzadesi görmeleri, kendilerini britanya aristokrasisi ile bir görmesi muazzam bir kültürel şizofreni örneği.

ekstra olarak, şu nedir abi? yani damat böyle bir şeyi nasıl kabul etti?
devamını gör...
plato’ya göre sanat komple kitsch’tir mesela. bu yüzdendir ki kitsch sevmekte bir sakınca yoktur bana göre. her daim olmasa da bazen göze güzel geliyorlar. el emeği faktörünü de unutmayalım.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"kitsch" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim