yazar: hasan cevdet temizkanlı
yayım yılı: 2015
albay hasan cevdet temizkanlı'nın bizzat katıldığı çanakkale muharebeleri sırasında yaşadıkları ve gördüklerini aktardığı günlükten oluşan eser; o dönemi, savaşı ve yaşananları birinci ağızdan okuyucuya aktarıyor.
yayım yılı: 2015
albay hasan cevdet temizkanlı'nın bizzat katıldığı çanakkale muharebeleri sırasında yaşadıkları ve gördüklerini aktardığı günlükten oluşan eser; o dönemi, savaşı ve yaşananları birinci ağızdan okuyucuya aktarıyor.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "canis_lupus" tarafından 26.04.2023 00:26 tarihinde açılmıştır.
1.
kitap (bkz: hasan cevdet bey) in çanakkale ve doğu cephesi günlüğüdür
günlüğü hazırlayan ve bizlere sunan mutlu karakaya, kırk yaşından sonra tarihe merak saldığını osmanlı türkçesi öğrenmeye karar verdiğini söyler. bu günlüğü de o zamanlarda şans eseri bulmuştur. annesi babasından kalanları okuyamasa da saklamış okumak torununa nasip olmuştur. hocasıyla beraber dedesinin günlüğünü çözümlemiş kitap halinde hazırlamıştır. elbette günlüğü yazan dedesi hasan cevdet bey (temizkanlı) dir.
hasan cevdet bey çanakkale'de ve doğu cephelerinde savaşmış, cepheden cepheye koşmuş, yeri gelmiş esir düşmüş, bazen kaçarak kurtulmuş, ömrü cephelerde geçmiştir.
günlüğü 1915-1917 tarihleri arasında ilk 83 sayfası çanakkale ve geri kalanı doğu cephesine dair önemli bilgiler sunar. özellikle genç neslin anlaması açısından özünü kaybetmeden sadeleştirilmiştir. son sayfalarda hasan cevdet bey'e ait fotoğraflar ve günlüğün asıl sayfaları yer alır. kitabın ismi hasan cevdet bey'in çanakkale'deki bir benzetmesinden gelir.kendisi çanakkale cephesine üsteğmen olarak girip yüzbaşı olarak çıkmıştır. harp madalyası almış, yaralandığı zamanlar olmuş tedavi görmüştür. her günü kayıt altına almış bazen teknik bilgiler vermiş bazen de savaşın iç yüzü ile ilgili duygularını dile getirmiştir.
3 temmuz 1915-çanakkale
"düşman kahrolsun da varsın istanbul'a gitmeyiverelim."
günlükte askerlerin içlerinde bulundukları psikoloji, büyük devletlerin menfaat kavgaları gibi konular da elbette ifade edilmiştir.
21 ağustos 1915 - çanakkale
"medeniyet yükseldi dediler. en medeni hükümet olması lâzım gelen alman-ingilizler harbe başladı. sonra bütün cihan harbe girdi. bu ne? medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? tabii bu harp devam etmeyecek. bir gün barış yapılacak. acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? yazık! hep hır hır. daha doğrusu kemik kavgası!."
(hasan cevdet bey sağdan ikincidir.)
günlüğü hazırlayan ve bizlere sunan mutlu karakaya, kırk yaşından sonra tarihe merak saldığını osmanlı türkçesi öğrenmeye karar verdiğini söyler. bu günlüğü de o zamanlarda şans eseri bulmuştur. annesi babasından kalanları okuyamasa da saklamış okumak torununa nasip olmuştur. hocasıyla beraber dedesinin günlüğünü çözümlemiş kitap halinde hazırlamıştır. elbette günlüğü yazan dedesi hasan cevdet bey (temizkanlı) dir.
hasan cevdet bey çanakkale'de ve doğu cephelerinde savaşmış, cepheden cepheye koşmuş, yeri gelmiş esir düşmüş, bazen kaçarak kurtulmuş, ömrü cephelerde geçmiştir.
günlüğü 1915-1917 tarihleri arasında ilk 83 sayfası çanakkale ve geri kalanı doğu cephesine dair önemli bilgiler sunar. özellikle genç neslin anlaması açısından özünü kaybetmeden sadeleştirilmiştir. son sayfalarda hasan cevdet bey'e ait fotoğraflar ve günlüğün asıl sayfaları yer alır. kitabın ismi hasan cevdet bey'in çanakkale'deki bir benzetmesinden gelir.kendisi çanakkale cephesine üsteğmen olarak girip yüzbaşı olarak çıkmıştır. harp madalyası almış, yaralandığı zamanlar olmuş tedavi görmüştür. her günü kayıt altına almış bazen teknik bilgiler vermiş bazen de savaşın iç yüzü ile ilgili duygularını dile getirmiştir.
3 temmuz 1915-çanakkale
"düşman kahrolsun da varsın istanbul'a gitmeyiverelim."
günlükte askerlerin içlerinde bulundukları psikoloji, büyük devletlerin menfaat kavgaları gibi konular da elbette ifade edilmiştir.
21 ağustos 1915 - çanakkale
"medeniyet yükseldi dediler. en medeni hükümet olması lâzım gelen alman-ingilizler harbe başladı. sonra bütün cihan harbe girdi. bu ne? medeniyetin gayesi birbirini boğazlamak mıdır? tabii bu harp devam etmeyecek. bir gün barış yapılacak. acaba o zaman bu medeniyetin yüzü kızarmayacak mı? yazık! hep hır hır. daha doğrusu kemik kavgası!."
(hasan cevdet bey sağdan ikincidir.)
devamını gör...