1.
eğlenceli bir cinayet kurgusu olan filmdir. klişe polisiye, cinayet filmlerini tiye almakla birlikte bu türün karşıtı olan bendenizi bile hizaya getirmiştir.
spoiler vermek istemiyorum. yalnızca, ünlü bir yazarın ölümünden sonra miras derdine düşen parazit bir aileden bahsetmekte beis görmüyorum.
konu bakımından ivan ilyiç'in ölümü (kitap) kitabını andırıyor tabii mizahı öğeleri pek daha fazla. sırf eleştiri değil.
izleyiniz.
spoiler vermek istemiyorum. yalnızca, ünlü bir yazarın ölümünden sonra miras derdine düşen parazit bir aileden bahsetmekte beis görmüyorum.
konu bakımından ivan ilyiç'in ölümü (kitap) kitabını andırıyor tabii mizahı öğeleri pek daha fazla. sırf eleştiri değil.
izleyiniz.
devamını gör...
2.
kurgusu ve senaryosunu beğendiğim film.
barındırdığı türleri; gizem , komedi gibi çok tadında ve yerinde bıraktığını düşündüğüm hoş film.
klişelerden uzak oluşu izlenilebilirliğini oldukça artırdığını düşünüyorum. eğer sadece gizem barındıran bir tür olsaydı, kurgudaki ufak değişiklikler ve daha sarsıcı bir finalle kült bir film olabilirdi. fakat filmin bu tadını daha çok sevdim.
barındırdığı türleri; gizem , komedi gibi çok tadında ve yerinde bıraktığını düşündüğüm hoş film.
klişelerden uzak oluşu izlenilebilirliğini oldukça artırdığını düşünüyorum. eğer sadece gizem barındıran bir tür olsaydı, kurgudaki ufak değişiklikler ve daha sarsıcı bir finalle kült bir film olabilirdi. fakat filmin bu tadını daha çok sevdim.
devamını gör...
3.
agatha cristie kitaplarından aşina olduğumuz katil kim sorusuna orjinal ve eğlenceli bir yaklaşım sergilemiş film. aslında filmde katilin kim olduğunu bir nebze sezinleyebiliyorsunuz, asıl soru bunu neden ve nasıl yaptığı üzerinde geziniyor. göçmen karşıtlığının tavan olduğu bir dönemde de manidar göndermeleriyle abd'nin çalkantılı döneminde iyi bir iş çıkarmışlar. haftasonunu renklendirmelik eğlenceli film.
devamını gör...
4.
eglenceli bir gizem filmi olmuş. oyuncular ve abartılı tiyatral oyunculukları sevimliydi hakkaten.
filmin başından beri gözümüze sokulan pencere önündeki rahatsız edici bıçaklı fondan çekilen bıçak, çehov'a selam çakmıstır.
böyle kitap okumuş gibi hissettiren filmleri seviyorum ben sanırım.
filmin başından beri gözümüze sokulan pencere önündeki rahatsız edici bıçaklı fondan çekilen bıçak, çehov'a selam çakmıstır.
böyle kitap okumuş gibi hissettiren filmleri seviyorum ben sanırım.
devamını gör...
5.
son dönemin en politik filmlerinden biri. eğlencelik cinayet gibi perdeyi açıyor ve film, ilerledikçe, göç, kimlik, mülkiyet, emeğin birikimi ve toprak hakkı üzerine dev bir hiciv haline geliyor.
özensiz ya da politik göndermeden muaf yazılmış tek karakter yok. hepsinin şu son 10 yılın en vahşi küresel tartışması üzerine bir temsili var.
kaçırdıysanız, hakkını vermek adına bu gözle tekrar izleyin.
özensiz ya da politik göndermeden muaf yazılmış tek karakter yok. hepsinin şu son 10 yılın en vahşi küresel tartışması üzerine bir temsili var.
kaçırdıysanız, hakkını vermek adına bu gözle tekrar izleyin.
devamını gör...
6.
eğlenmek için açıp düşündüğümden daha çok eğlenerek bitirdigim film. agatha cristie kurgusu ile sherlock holmes ukalalağını karıştırıp ortaya güzel bir film sunmuşlar. tek bir karakter dışında hepsine kilit bir rol biçilmiş. ne katili bulmak ne de alt metinde verilen mesajlari görmek gibi bir derdim yoktu. zaten şu polisiye filmlerde katili en çabuk ve doğru tahmin etme yarışını hiç anlamıyorum. abartili oyuncukları izlemek daha çok hoşuma gitti. benim dikkatimi daha çok iki sahneyi birbirine bağlayan objeler, olaylar, sözler vs. oluyor. örneğin film boyunca pek çok kez karşımıza çıkan filme de ismini veren bıçakların ne zaman çekileceği, pembe zarftaki mektubun ne zaman açığa çıkacağı, haron'un "mutlaka bir yerde açıkvereceğiz ama nerede?" sözü, dedektifin piyanonun tuşlarına hangi aralıklarla basacağı gibi.
filme ilk basladiginizda katılım kim olduğunu, ortalara doğru katilin nasıl paçayı sıyıracağini, son bölümde ise dedektifin kim tarafından tutulduğunu çözmeye calisiyorsunuz.
filme ilk basladiginizda katılım kim olduğunu, ortalara doğru katilin nasıl paçayı sıyıracağini, son bölümde ise dedektifin kim tarafından tutulduğunu çözmeye calisiyorsunuz.
devamını gör...
7.
çok beğenerek izledim. her şey tam dozundaydı. gizem desen var, toplum eleştiri desen o da var, şaşırtıcı bir son da var. e daha ne olsun.
düşünün ki yalan söyleyince istemsiz kusuyorsunuz. evinde hemşire olarak çalıştığınız çok çok zengin bir yayınevi sahibi yazarın 85. doğumgününde ölmesinin ardından kimin tuttuğu belli olmayan bir dedektif sizi sorguluyor. ah marta, bu hikayede en çok sana üzüldüm.
hemşire çok iyi kalpli olmasına rağmen bildiği bir şeyler vardır. cinayetten şüphelenen dedektif için hemşire bir katil olabilir mi? ama onun bu işten bir çıkarı yoktur. diğer yandan ünlü ve zengin yazarın çocukları ve torunlarıyla ekonomik ve ailevi birtakım problemler vardır. katil aile içinden de olabilir. peki gerçekler nasıl ortaya çıkacaktır?
gerçek suçluyu öğrenince çok şaşırmadım ama çok üzüldüm. adam ne şehit ne gazi olmuş. hemşireyi dinleyip ambulansı arasa yaşamaya devam edecekti bey baba. veee marta o mirası tüm aile üyelerinden bence daha çok hak ediyor. oh iyi oldu onlara.
düşünün ki yalan söyleyince istemsiz kusuyorsunuz. evinde hemşire olarak çalıştığınız çok çok zengin bir yayınevi sahibi yazarın 85. doğumgününde ölmesinin ardından kimin tuttuğu belli olmayan bir dedektif sizi sorguluyor. ah marta, bu hikayede en çok sana üzüldüm.
hemşire çok iyi kalpli olmasına rağmen bildiği bir şeyler vardır. cinayetten şüphelenen dedektif için hemşire bir katil olabilir mi? ama onun bu işten bir çıkarı yoktur. diğer yandan ünlü ve zengin yazarın çocukları ve torunlarıyla ekonomik ve ailevi birtakım problemler vardır. katil aile içinden de olabilir. peki gerçekler nasıl ortaya çıkacaktır?
gerçek suçluyu öğrenince çok şaşırmadım ama çok üzüldüm. adam ne şehit ne gazi olmuş. hemşireyi dinleyip ambulansı arasa yaşamaya devam edecekti bey baba. veee marta o mirası tüm aile üyelerinden bence daha çok hak ediyor. oh iyi oldu onlara.
devamını gör...
8.
bir rian johnson filmidir.
filmin senaryosunu da rian johnson yazmıştır. filmin başrollerinde james bond filmlerinden aşina olduğumuz daniel craig, bu sene oscar ödüllerinde blonde filmindeki rolü ile en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olan ana de armas, kaptan amerika abimiz chris evans, bu sene her şey her yerde aynı anda filmindeki rolü ile en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında aday olan jamie lee curtis, miami vice'dan beri görmediğim don johnson ve büyük adam christopher plummer oynamaktadır. film en iyi senaryo dalında oscar adayı olmuştur.
izlediğim en iyi dedektiflik filmlerinden biri olabilir. ben pek polisiye meraklısı sayılmam ama bu filmi gerçekten sevdim. öncelikle öyle basit bir gizem üzerine kurulmuş bir film değil. filmin dünya düzeni ve insan psikolojisi üzerine söyleyecek çok şeyi var. ikincisi oyunculuklar beni etkiledi. ana da armas, chris evans, jamie lee curtis ve don johnson çok iyiydi bu filmde.
çok satan bir yazarın ölümü üzerine nereden geldiği belli olmayan bir dedektif bir soruşturma yürütür ve bu esnada biz dünyaya dair birçok mesaj alırız.
çok şey anlatmaya gerek yok bence. mutlaka izlenmesi gereken, belli yerlerde kahkaha garantili ve düşündürücü nefis bir film.
filmin senaryosunu da rian johnson yazmıştır. filmin başrollerinde james bond filmlerinden aşina olduğumuz daniel craig, bu sene oscar ödüllerinde blonde filmindeki rolü ile en iyi kadın oyuncu ödülüne aday olan ana de armas, kaptan amerika abimiz chris evans, bu sene her şey her yerde aynı anda filmindeki rolü ile en iyi yardımcı kadın oyuncu dalında aday olan jamie lee curtis, miami vice'dan beri görmediğim don johnson ve büyük adam christopher plummer oynamaktadır. film en iyi senaryo dalında oscar adayı olmuştur.
izlediğim en iyi dedektiflik filmlerinden biri olabilir. ben pek polisiye meraklısı sayılmam ama bu filmi gerçekten sevdim. öncelikle öyle basit bir gizem üzerine kurulmuş bir film değil. filmin dünya düzeni ve insan psikolojisi üzerine söyleyecek çok şeyi var. ikincisi oyunculuklar beni etkiledi. ana da armas, chris evans, jamie lee curtis ve don johnson çok iyiydi bu filmde.
çok satan bir yazarın ölümü üzerine nereden geldiği belli olmayan bir dedektif bir soruşturma yürütür ve bu esnada biz dünyaya dair birçok mesaj alırız.
çok şey anlatmaya gerek yok bence. mutlaka izlenmesi gereken, belli yerlerde kahkaha garantili ve düşündürücü nefis bir film.
devamını gör...
9.
oyuncu listesinde ana de armas, daniel craig, chris evans, joseph gordon-levitt, christopher plummer, toni collette, jamie lee curtis, michael shannon, lakeith stanfield, katherine langford, kate hudson, leslie odom jr., don johnson ve edi patterson gibi oyuncuların olduğu dram/gizem türündeki bu filmin yönetmenliğini ise rian johnson yapmıştır.
filmimiz büyük evde yaşayan yaşlı bir adamın ailesi ile doğum gününü kutlamak için toplandığı bir gecenin sonunda adamın intihar etmesi sonrası gizemli biri tarafından tutulan dedektifimizin işinin başında olarak sorgulama sırasında herkesi dinleyerek ve olayları yavaş yavaş anlamaya çalışıyor. yaşlı adama yardımcı olmak için tutulan genç bir kadının ise tuhaf bir rahatsızlığı vardır, birinin yalan söylediğini duyarsa ya da kendisi söylerse midesi bulanır ve kusası gelir. dedektif bunu kullanarak yaşlı adama olan yakınlığı sebebi ile ailede olan biteni bildiğini düşündüğü genç kadını sorgular ve vardığı sonuçların doğruluğunu ispatlar. ailede herkesin elinde ne varsa yaşlı adam almıştır kendi varlığının onlara zarar verdiği düşüncesi sebebi ile. daha sonra kendisini sorgulamak üzere olan dedektife olayları anlatacağı sırada ise geriye doğru gidip kadının hayalinde olayın gerçekleme anına gidince aslında kadının yaşlı adama ilaçları verdiği sırada ilaçları karıştırıp fazla doz vermiş ve yanlış ilaç kullanımı olduğunda kullanılacak olan ilacı da çantada bulamayan genç kadın panikler ama yaşlı adam aksine hızlı düşünür ve hemen bir plan yapar. kendisi de bir yazar olan yaşlı adam dedektiflik hikayeleri ile ünlüdür. bu sebeple en ince ayrıntısına kadar ne yapacağını genç kadına söyler ve kendi boğazını keser. kadın yaşlı adamın dediklerini harfiyen yapar ve yaşlı adamın mide bulantısı sebebi ile yalan söyleyememe durumuna ise gerçekleri söyle ama söylenmemesi gerekenler hariç demesi ile hayalinden uyanır. dedektifimize ise gerçekleri anlatır ama biraz eksik şekilde tabii ki. buradan sonra olaylar karışır ve genç kadın dedektifin ısrarı ile onun yanında durur ve olayların içinde olur. yalan duyduğunda midesinin bulanması olayı ile alakalı olarak dedektif onu yanında istemiş olmalı diye düşünüyoruz başta ama sonra anlıyoruz ki daha en başından dedektif olayı ufak çaplı çözmüştür. yaşlı adam kendi boğazını keserken kız görmüştü ve dedektif bunu daha ilk anda anlamıştı. ayakkabısında bir damla kan olmasından hem de. bu kolay olan kısmıydı belli ki dedektif için çözülmesi gereken ise kimin onu tuttuğu ve gerçek katilin kim olduğu çünkü genç kadın ilaçları yanlış verdiğini itiraf ettikten sonra diğer gerekli olan ilacı bulamadığını da söylemişti, bir de kan tahlili binası yanınca olayı çözmeye biraz daha yaklaşmıştı. genç kadın biraz tuhaf davransa da evin genç delikanlısı ile anlaşma yapıp olayı kapatmak isterken aslında kendisi için iyi olanı yaptı ve genç adamın tuzağına düşmedi. onun söylediği şekilde yapsa belki de hapse girecekti çünkü evin hizmetçisi genç adamı görmüş ve yanlış bir şey olduğunu anlayıp onu tehdit etmişti ama genç adam bunu bile genç kadına karşı kullanıp onu tuzağa çekmeye çalıştı fakat genç kadının içindeki o iyi insan buna engel oldu. genç kadın gittiği yerde zehirlenen kadını bulup ambulansı arayıp onu hastaneye kaldırttı ve genç adamı odaya alıp itiraflarını yapması için hizmetçinin yaşadığını bizzat genç kadın söyleyince katil suçunu itiraf etti ve genç kadın onun suratına kustu. genç kadın bunu yapınca genç adam hemen anladı olayı ama geç oldu. genç kadını öldürmek için yaptığı hamle ise orada duran onlarca bıçaktan maket bıçağını seçmesiyle fiyaskoya dönüştü. katil tutuklandı ve genç kadın yaşlı adamın her şeyini ona bırakması ile zengin oldu. her şeyin sahibi.
dedektiflik filmlerine meraklı film severlerin ilgisini çekeceğine eminim. iyi seyirler.
filmimiz büyük evde yaşayan yaşlı bir adamın ailesi ile doğum gününü kutlamak için toplandığı bir gecenin sonunda adamın intihar etmesi sonrası gizemli biri tarafından tutulan dedektifimizin işinin başında olarak sorgulama sırasında herkesi dinleyerek ve olayları yavaş yavaş anlamaya çalışıyor. yaşlı adama yardımcı olmak için tutulan genç bir kadının ise tuhaf bir rahatsızlığı vardır, birinin yalan söylediğini duyarsa ya da kendisi söylerse midesi bulanır ve kusası gelir. dedektif bunu kullanarak yaşlı adama olan yakınlığı sebebi ile ailede olan biteni bildiğini düşündüğü genç kadını sorgular ve vardığı sonuçların doğruluğunu ispatlar. ailede herkesin elinde ne varsa yaşlı adam almıştır kendi varlığının onlara zarar verdiği düşüncesi sebebi ile. daha sonra kendisini sorgulamak üzere olan dedektife olayları anlatacağı sırada ise geriye doğru gidip kadının hayalinde olayın gerçekleme anına gidince aslında kadının yaşlı adama ilaçları verdiği sırada ilaçları karıştırıp fazla doz vermiş ve yanlış ilaç kullanımı olduğunda kullanılacak olan ilacı da çantada bulamayan genç kadın panikler ama yaşlı adam aksine hızlı düşünür ve hemen bir plan yapar. kendisi de bir yazar olan yaşlı adam dedektiflik hikayeleri ile ünlüdür. bu sebeple en ince ayrıntısına kadar ne yapacağını genç kadına söyler ve kendi boğazını keser. kadın yaşlı adamın dediklerini harfiyen yapar ve yaşlı adamın mide bulantısı sebebi ile yalan söyleyememe durumuna ise gerçekleri söyle ama söylenmemesi gerekenler hariç demesi ile hayalinden uyanır. dedektifimize ise gerçekleri anlatır ama biraz eksik şekilde tabii ki. buradan sonra olaylar karışır ve genç kadın dedektifin ısrarı ile onun yanında durur ve olayların içinde olur. yalan duyduğunda midesinin bulanması olayı ile alakalı olarak dedektif onu yanında istemiş olmalı diye düşünüyoruz başta ama sonra anlıyoruz ki daha en başından dedektif olayı ufak çaplı çözmüştür. yaşlı adam kendi boğazını keserken kız görmüştü ve dedektif bunu daha ilk anda anlamıştı. ayakkabısında bir damla kan olmasından hem de. bu kolay olan kısmıydı belli ki dedektif için çözülmesi gereken ise kimin onu tuttuğu ve gerçek katilin kim olduğu çünkü genç kadın ilaçları yanlış verdiğini itiraf ettikten sonra diğer gerekli olan ilacı bulamadığını da söylemişti, bir de kan tahlili binası yanınca olayı çözmeye biraz daha yaklaşmıştı. genç kadın biraz tuhaf davransa da evin genç delikanlısı ile anlaşma yapıp olayı kapatmak isterken aslında kendisi için iyi olanı yaptı ve genç adamın tuzağına düşmedi. onun söylediği şekilde yapsa belki de hapse girecekti çünkü evin hizmetçisi genç adamı görmüş ve yanlış bir şey olduğunu anlayıp onu tehdit etmişti ama genç adam bunu bile genç kadına karşı kullanıp onu tuzağa çekmeye çalıştı fakat genç kadının içindeki o iyi insan buna engel oldu. genç kadın gittiği yerde zehirlenen kadını bulup ambulansı arayıp onu hastaneye kaldırttı ve genç adamı odaya alıp itiraflarını yapması için hizmetçinin yaşadığını bizzat genç kadın söyleyince katil suçunu itiraf etti ve genç kadın onun suratına kustu. genç kadın bunu yapınca genç adam hemen anladı olayı ama geç oldu. genç kadını öldürmek için yaptığı hamle ise orada duran onlarca bıçaktan maket bıçağını seçmesiyle fiyaskoya dönüştü. katil tutuklandı ve genç kadın yaşlı adamın her şeyini ona bırakması ile zengin oldu. her şeyin sahibi.
dedektiflik filmlerine meraklı film severlerin ilgisini çekeceğine eminim. iyi seyirler.
devamını gör...
10.
yoklukta izlenir, polisiye filmlerdeki benim açımdan en büyük sıkıntı kadroya ve yönetmene bakıp filmden büyük beklentiler ummak ancak sonunda rutine bağlayan bir son ile bitmektedir maalesef son yıllarda izledikten sonra vay be dedirtecek bir polisiye filmle karşılaşamıyoruz, hep aynı sorun filmler süper başlıyor iyi devam ediyor ve tırt bitiyor ama dediğim gibi yoklukta izlenir
devamını gör...