konut alma dünyayı gez dolaş tayfasının son hali
başlık "lucifer" tarafından 16.05.2024 13:52 tarihinde açılmıştır.
1.
youtube videolarının izlenme sayıları günden güne düştükçe tükenmişlik sendromuna giren tayfa. öyle birkaç tane dünyayı gezdiğini iddia eden tip var. ilk zamanlar "bu benim hayat tarzım, tüm dünyayı gezeceğim." muhabbetleri yapıyorlarken şimdilerde ise, izlenme sayıları düştükçe "benim de şöyle ege'de güzel bir evim olsa hep içerik üretecek değilim, tükenmişlik sendromuna girdim." gibi gibi şeyler diyorlar.*
devamını gör...
2.
yaz tatili için kamp yeri bakan tayfa.bırak dünyayı memleketine gidemiyor insanların çoğu. bayramda şahit olduğumuz üzere insanlar olduğu yerde sabit kalıyor fiyatlardan ötürü.ha ev olayı artık imkansız. 3 milyon kredi çeksen faizi 12 milyon aylık ödemesi 100 bin tl filan ki karı koca çalışan bile ödeyemez bu miktarı. konut her zaman ilk öncelik olmalıydı insanlar için.
devamını gör...
3.
hayatımda ilk tatilime 27 yaşımda çıkmıştım. o zamana kadar afedersiniz it gibi çalışıp 8 sene 2 tane konut kredisi ödedim. etrafımda " hayatını yaşasana, dünya sana mı kalacak, gez, eğlen yeaa" diyenler çok oldu.
şimdi onların hepsi sürünüyor. diyeceğim bu kadar.
şimdi onların hepsi sürünüyor. diyeceğim bu kadar.
devamını gör...
4.
dünyada mekan ahirette iman, arkadaşlar. ev önemlidir. alabilecek durumu olup da o parayla dünyayı gezerim kafasında olanların parası çoktan pul olmuştur. bir iki kez yurt dışına çıkabildilerse ne âlâ. artık mecbur 65 yaşı bekleyecekler bedava kartla gezmek için.
devamını gör...
5.
emekli olunca 10 bin tl bana yetmiyor, kira olmuş şu kadar diyen mübarekler
devamını gör...
6.
keyifsiz olanları aslında ev alıp rahat yaşamaya ihtiyacı olanlar. meczup gibi yaşamayı sorun etmeyenleri, hala ellerindeki imkanlarla gezmeye devam ediyorlar. herhangi bir meziyetin olmadan, sadece moda olduğu için bir iş yaparsan, modası geçince mal gibi ortada kalırsın. mevzu bu aslında.
devamını gör...
7.
bir yönden haklı bir yönden haksız tayfadır.
dünyayı gezip dolaşmak en büyük tutkunsa, 30 küsürüne geldiğinde bir dikili ağacım yok diye ağlamayacaksan, yani sebep sonuç ilişkisini kabullendiyse zamanında çok iyi yapmış tayfadır. adamın tutkusu dünyayı gezmekse bugün yapamaz bunu çünkü.
ama yok senin ay sonu iki yakan bir araya zor geliyorsa, sen o "tutkun neyse onun peşinden koş" masallarına inanma. senin kaderin oku, çalış, evlen, çocuk bak, öl. o kadar tutkun varsa bunu tr'de yapamazsın. birşeylerden feragat etmen gerekir.
tek bir tayfaya hak veririm o da bu işi profesyonele döküp hem gezip tozup hem o işten youtube gibi mecralar sayesinde para kazanan kitledir o da. fakat işin doğası gereği bunun da sandalye sayısı kısıtlı. hadi herkes hem gezsin hem para kazansın diyemezsin. o kadar sandalye yok.
diğer yandan bu sözlükçülere güvenip elbette hayatına yön veremezsin. yaşlılar bugün aza tamah ediyorsa onun bir sebebi var. gençler bunu anlamakta zorluk çekiyordu. bugün bütün memleket evde ekmek, döner, bira, parfüm şu bu yapmasını biliyor. gençler yaşlıları anlamaya başladı fakat kendilerine itiraf etmekten çekiniyorlar. bana geçmişte bir eşyayı uzun seneler kullanmama "ne gerek var yenisini al" diyenler bugün evdeki çöp malzeme nasıl değerlendirilir onun videolarını araştırıyorlar.
gençlerin çoğu kendileri de bildiği halde şu yanılgıya düştüler. amerika 2005 gibi kriz emareleri göstermeye başladığında ucuzdan dolar saldı dünyaya. bugün türkiye'nin krizde olmasının sebebi ne hak hukuk ne de adalet bilmemne. 2015-2016 gibi fed faizleri arttırıp dolar pahalı hale geldiği için bugün krizdeyiz. sözlükçülerin çoğu bunun böyle olacağını biliyordu. birçoğu da bunu es geçti. bu konuda 2008'lerden beri uyaranlar haklı çıktı. bu konuda da haklarını teslim etmek lazım. adamlar pak bu para bolluğu bitecek kendinizi ayarlayın dediklerinde kimse sallamadı. ama haklı çıktılar. üstüne darbe, üstüne pandemi, üstüne ukrayna savaşı, üstüne büyük deprem falan tüy dikme oldu hep.
gençler dünyayı gezer dolaşırım derken pek hesap etmediler türkiye'nin ortalama 7 senede bir kriz yaşamak zorunda olduğunu. bizim ülkemiz ortalama 7 senede bir kriz yaşamak zorunda. çünkü o ya da bu sebeple ürettiğimiz değerden fazlasını harcıyoruz hep. o gün ne ev alacam lan dersin ama o o günün koşuluydu. gençler bunu es geçti. türkiye'de mal edinimi konusunda bir fırsatın varsa avantajlı, ihtiyacın yoksa bile o malı edin. bugün kuş uçmaz kervan geçmez yerde bir arsa mı var. al onu paran varsa. ucuz kredi mi var? al o evi. araba fiyatları ucuzladı mı? al onu. adına kriz desinler veya demesinler en erken 7 yıl en geç 10 yılda o fiyatlar tavan yapacak.
zaten yatırımın mantığı da ucuzken al pahalıyken sat şeklindedir. dolar bile değer kazanınca değil, değer kaybedince toplanır. senin dolar artıyormuş diye aldığın dolar sayesinde senin üzerinden para kazanıyorlar falan filan.
dünyayı gezip dolaşmak en büyük tutkunsa, 30 küsürüne geldiğinde bir dikili ağacım yok diye ağlamayacaksan, yani sebep sonuç ilişkisini kabullendiyse zamanında çok iyi yapmış tayfadır. adamın tutkusu dünyayı gezmekse bugün yapamaz bunu çünkü.
ama yok senin ay sonu iki yakan bir araya zor geliyorsa, sen o "tutkun neyse onun peşinden koş" masallarına inanma. senin kaderin oku, çalış, evlen, çocuk bak, öl. o kadar tutkun varsa bunu tr'de yapamazsın. birşeylerden feragat etmen gerekir.
tek bir tayfaya hak veririm o da bu işi profesyonele döküp hem gezip tozup hem o işten youtube gibi mecralar sayesinde para kazanan kitledir o da. fakat işin doğası gereği bunun da sandalye sayısı kısıtlı. hadi herkes hem gezsin hem para kazansın diyemezsin. o kadar sandalye yok.
diğer yandan bu sözlükçülere güvenip elbette hayatına yön veremezsin. yaşlılar bugün aza tamah ediyorsa onun bir sebebi var. gençler bunu anlamakta zorluk çekiyordu. bugün bütün memleket evde ekmek, döner, bira, parfüm şu bu yapmasını biliyor. gençler yaşlıları anlamaya başladı fakat kendilerine itiraf etmekten çekiniyorlar. bana geçmişte bir eşyayı uzun seneler kullanmama "ne gerek var yenisini al" diyenler bugün evdeki çöp malzeme nasıl değerlendirilir onun videolarını araştırıyorlar.
gençlerin çoğu kendileri de bildiği halde şu yanılgıya düştüler. amerika 2005 gibi kriz emareleri göstermeye başladığında ucuzdan dolar saldı dünyaya. bugün türkiye'nin krizde olmasının sebebi ne hak hukuk ne de adalet bilmemne. 2015-2016 gibi fed faizleri arttırıp dolar pahalı hale geldiği için bugün krizdeyiz. sözlükçülerin çoğu bunun böyle olacağını biliyordu. birçoğu da bunu es geçti. bu konuda 2008'lerden beri uyaranlar haklı çıktı. bu konuda da haklarını teslim etmek lazım. adamlar pak bu para bolluğu bitecek kendinizi ayarlayın dediklerinde kimse sallamadı. ama haklı çıktılar. üstüne darbe, üstüne pandemi, üstüne ukrayna savaşı, üstüne büyük deprem falan tüy dikme oldu hep.
gençler dünyayı gezer dolaşırım derken pek hesap etmediler türkiye'nin ortalama 7 senede bir kriz yaşamak zorunda olduğunu. bizim ülkemiz ortalama 7 senede bir kriz yaşamak zorunda. çünkü o ya da bu sebeple ürettiğimiz değerden fazlasını harcıyoruz hep. o gün ne ev alacam lan dersin ama o o günün koşuluydu. gençler bunu es geçti. türkiye'de mal edinimi konusunda bir fırsatın varsa avantajlı, ihtiyacın yoksa bile o malı edin. bugün kuş uçmaz kervan geçmez yerde bir arsa mı var. al onu paran varsa. ucuz kredi mi var? al o evi. araba fiyatları ucuzladı mı? al onu. adına kriz desinler veya demesinler en erken 7 yıl en geç 10 yılda o fiyatlar tavan yapacak.
zaten yatırımın mantığı da ucuzken al pahalıyken sat şeklindedir. dolar bile değer kazanınca değil, değer kaybedince toplanır. senin dolar artıyormuş diye aldığın dolar sayesinde senin üzerinden para kazanıyorlar falan filan.
devamını gör...
8.
konut almayı bir süre öncesine kadar aklıma pek getirmiyordum. o zamanlar faizler de uygundu. anadolu'nun bir ilçesinden eh işte diyebileceğiniz 2+1 daireyi biraz kredi desteği ile alabilecek duruma sahiptim. fakat daha iyisini alabilirim diye düşünüp bekledim.
gel zaman git zaman ülkenin geldiği durum sebebiyle artık ev almayı düşünemiyorum bile. ben 1 biriktiriyorum, evler 2 zamlanıyor. ama kafamı taşlara da vuracak değilim. ayrıca dünyayı gezip görmenin güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. her şeyden önemlisi de şu, insan gençken gezdiğini anlar. yani evini aldın, arabanı aldın ama geldin 50'ne, o yaştan sonra hayattan, renklerden, müzikten 20-30 yaşındaki kadar keyif alabilecek misin? bence insan burasını da düşünmeli. dersin ki kardeşim benim için garanti yaşam daha önemli... eyvallah derim.
benim öyle bir akrabam var. aldılar çok güzel bir daire, ortalama bir araba. son evlerini birkaç kez al-sat işleminden sonra bir siteden aldılar. sonra site 6 şubat depreminden etkilendi ve oluşan hasar nedeniyle büyük masraf çıktı başlarına. yani parayı eve gömünce de "oldum ben tamamım" diye bitmiyor hikaye. bu arada bu akrabalarım hiçbir yeri gezemediler. evden işe, işten eve. ha dersin ki 10 sene sonra gezerler, tabi doğrudur. ama o zamana kadar 50 olurlar rahat.
kısacası ben gezmeyi tercih ederim arkadaşlar. belki yaşlanınca sokak röportajında "eve 50 milyar kira ödüyok acız" diyen amcalar gibi de olabilirim bilemiyorum. sizleri de tebrik ederim, malınızla mülkünüzle mutlu yaşayın.
gel zaman git zaman ülkenin geldiği durum sebebiyle artık ev almayı düşünemiyorum bile. ben 1 biriktiriyorum, evler 2 zamlanıyor. ama kafamı taşlara da vuracak değilim. ayrıca dünyayı gezip görmenin güzel bir şey olduğunu düşünüyorum. her şeyden önemlisi de şu, insan gençken gezdiğini anlar. yani evini aldın, arabanı aldın ama geldin 50'ne, o yaştan sonra hayattan, renklerden, müzikten 20-30 yaşındaki kadar keyif alabilecek misin? bence insan burasını da düşünmeli. dersin ki kardeşim benim için garanti yaşam daha önemli... eyvallah derim.
benim öyle bir akrabam var. aldılar çok güzel bir daire, ortalama bir araba. son evlerini birkaç kez al-sat işleminden sonra bir siteden aldılar. sonra site 6 şubat depreminden etkilendi ve oluşan hasar nedeniyle büyük masraf çıktı başlarına. yani parayı eve gömünce de "oldum ben tamamım" diye bitmiyor hikaye. bu arada bu akrabalarım hiçbir yeri gezemediler. evden işe, işten eve. ha dersin ki 10 sene sonra gezerler, tabi doğrudur. ama o zamana kadar 50 olurlar rahat.
kısacası ben gezmeyi tercih ederim arkadaşlar. belki yaşlanınca sokak röportajında "eve 50 milyar kira ödüyok acız" diyen amcalar gibi de olabilirim bilemiyorum. sizleri de tebrik ederim, malınızla mülkünüzle mutlu yaşayın.
devamını gör...
9.
adamın biri çıktı ferrari'mi sattım nirvana' dayım dedi, bizimkiler evi barkı satmaya başladı .
kek misiniz olm? satacak ferrari' si olanın miami' de de 5 tane rezidansı vardır zaten.
senin neyin kalacak elinde , dededen çankırı' da ahırlı köy evi.
tevekkeller ya.
kek misiniz olm? satacak ferrari' si olanın miami' de de 5 tane rezidansı vardır zaten.
senin neyin kalacak elinde , dededen çankırı' da ahırlı köy evi.
tevekkeller ya.
devamını gör...
10.
uzun uzun analiz kasmaya gerek yok. ekşi de 0.65'den ev kredisi açılsın diye kampanya yapıyorlar.
devamını gör...
11.
ev alma komşu al.
devamını gör...
12.
dünyayı gezip görmek için ülkemizde ne yazık ki başka bir yerden tasarruf gerekiyor. asıl eleştirilmesi gereken durum ülkenin bu halde olması ancak dünyayı keşfetmek isteyen ve bunun için başka bir yerden fedakarlık yapmak zorunda kalan kesimin eleştirilmesi, hatta biraz da dalga geçilmesi çok acı.
devamını gör...
13.
konut alma karavan al, dünyayı gez dolaş yine.
devamını gör...
14.
kendi tercihleriydi tabi kimse bir şey diyemez ama bari gezdiğin bir boka yarasın.
tarih, estetik, mimari hakkında gram bilgi edinmeden gezmiş bide gidip foto çekmiş.
kâmil merkeze gidip 10 dakika video kaydı alıp youtube'a koysa oradan bile para gelirdi.
tarih, estetik, mimari hakkında gram bilgi edinmeden gezmiş bide gidip foto çekmiş.
kâmil merkeze gidip 10 dakika video kaydı alıp youtube'a koysa oradan bile para gelirdi.
devamını gör...
15.
merkez bankası tarafından 1 senede tedavüldeki banknot miktarı 2.5 katına çıkarılan, bu paraları kamu bankalarına pompalayıp, oradan da millete seçim ekonomisi ayağına ucuz kredi olarak pompalayan bir ülkede yaşamıyor ise, dünyayı gezmiş dolaşmış tayfadır.
insanımızda bedavadan edindiği mala karşı dahi içgörü körlüğü var.
nasreddin hoca hikayelerinde dahi "kazanın doğurduğuna inanırsın öldüğüne inanmazsın" denerek bu durum hicvedilmiş.
0.64, 0.69, 0.74, ve dahi bilinçli olarak enflasyon oranı ile arasında uçurum bırakılmış kredileri kullanarak ev alanlar, tedavüle para sokularak tüm toplumun cebinden kendilerine bir ev hediye ettiği insanlardır.
ama adamlara bakıyorsun, bir ekonomik duayen gibi, kendi çabasıyla böyle bir duruma girmiş gibi üstten üstten konuşuyorlar. aslında mevzu devletin çanak tuttuğu modern bir dilencilik.
ben dini hassasiyetlerim sebebiyle kredi kullanmayan bir kimseyim. kullansam o dönem belki 10 tane ev alabilirdim rahatlıkla, ama benim için bu bir fırsat değil, nötr bir durum. 1000 tane alabilecek olsam da almazdım.
ha alana bir şey demem. bu kredilere girenler sonuçta banka soymadı, yanlış varsa sorumluluk konusunda aslan payı hükümete ait.
ama dağıtılan ulufeden hesabına düşeni almak dışında hiçbir şey yapmamış bu insanlardan, abuk subuk konuşanlara tahammülüm yok.
kapağı atmışsın devlete, bari ötede beride lafını yapma.
insanımızda bedavadan edindiği mala karşı dahi içgörü körlüğü var.
nasreddin hoca hikayelerinde dahi "kazanın doğurduğuna inanırsın öldüğüne inanmazsın" denerek bu durum hicvedilmiş.
0.64, 0.69, 0.74, ve dahi bilinçli olarak enflasyon oranı ile arasında uçurum bırakılmış kredileri kullanarak ev alanlar, tedavüle para sokularak tüm toplumun cebinden kendilerine bir ev hediye ettiği insanlardır.
ama adamlara bakıyorsun, bir ekonomik duayen gibi, kendi çabasıyla böyle bir duruma girmiş gibi üstten üstten konuşuyorlar. aslında mevzu devletin çanak tuttuğu modern bir dilencilik.
ben dini hassasiyetlerim sebebiyle kredi kullanmayan bir kimseyim. kullansam o dönem belki 10 tane ev alabilirdim rahatlıkla, ama benim için bu bir fırsat değil, nötr bir durum. 1000 tane alabilecek olsam da almazdım.
ha alana bir şey demem. bu kredilere girenler sonuçta banka soymadı, yanlış varsa sorumluluk konusunda aslan payı hükümete ait.
ama dağıtılan ulufeden hesabına düşeni almak dışında hiçbir şey yapmamış bu insanlardan, abuk subuk konuşanlara tahammülüm yok.
kapağı atmışsın devlete, bari ötede beride lafını yapma.
devamını gör...