köyden indim şehire

ertem eğilmez' in yönetmenliğini yaptığı 1974 yapımı filmdir. senaryoyu zeki alasya yazmıştır.
köyde define bulan kardeşlerin şehire gitmesiyle yaşadıkları maceraları anlatır.
oyuncu kadrosu şu şekildedir.
zeki alasya ,kemal sunal, metin akpınar,halit akçatepe, meral zeren, perran kutman vemine mutlu.

filmin yapım şirketi arzu filmdir. yapımcısı aynı zamanda filmin yönetmeni olan ertem eğilmezdir.
filmi daha önce yüzlerce kez izlemiştim. hiçbirinde açıp izlememiştim tabii televizyonda defalarca denk gelmişti ve izlemiştim. zaten bilenler bilir böyle filmler televizyonda denk gelirse asla o kanal değiştirilmez. tekrar tebessüm ederek izlenilir. dün netflixte denk gelmemle beraber açıp izleyeyim dedim ve keyif alarak izledim. çok uzun bir film değil. 1 saat 18 dakika sürüyor. izlerken çok eğlendim. şaşırdığım sahneler oldu. duygulandığım sahneler oldu. türk sinemasında çok büyük oyuncular varmış. hepsi çok değerli büyük ustalar. özellikle zeki alasya ve metin akpınar mükemmellerdi.

çok güçlü kadro aynı zamanda büyük risktir ama işin altından nefis kalkmışlar. eğlenceli, sıcak, samimi bir film yapmışlar. arzu film teşekkürler.
filmde dönemin şartlarını görmek seyirci olarak beni çok mutlu etti. karakterlerin şehir hayatında şaşırmaları çok gerçekçiydi. para ve kardeşlik ilişkileri güzel şekilde eleştirilmiş. şehir hayatının zorluğu güzel şekilde aktarılmış. o adaptasyon sürecini seyretmesi çok güzeldi.

filmde en sevdiğim sahne ise kardeşler ankara'ya gittiklerinde atatürk bayraklarını görüyorlar. kemal sunal, atatürk bayrağını görüp "canıımmm" diyor. geriye sarıp sarıp tekrar izledim. harika bir sahne. çok güzel yansıtılmış gerçek bir duyguydu. huzur içinde uyusun.

açın ailenizle veya arkadaşlarınızla tekrar izleyin. netflixin bu filmleri alıp yayınlaması da ayrı bir teşekkürü hak ediyor. bu gece bir başka eski film izleyeceğim.

güleyim diye izlerken duygulandıran filmdir. bunun spoilerı olmaz;

macera gereği kardeşler ankara'ya gelince zafer bayramı törenlerine denk geliyor ve her yerdeki atatürk resimlerine bakakalıyorlar ya, orada rahmetli kemal sunal'ın atatürk'lü afişe bakıp bir "cağğnım" diyişi var ki hem güldürdü hem de bir anlığına duygulandırdı. biliyorum çok matah bir şey değildi ama eski türkiye'yi bazen özlüyorum.

yönetmenliğini ertem eğilmez'in yaptığı,kemal sunal,zeki alasya,metin akpınar ve halit akçatepe gibi türk sineması'nın usta isimlerinin yer aldığı ve her anında birbirinden güzel sahneleriyle dikkat çeken komedi tarzı yerli film.

kemal sunal, zeki alasya, metin akpınar, halit akçatepe gibi yeşilçam'ın komedi üstatlarının oynadığı klasiklerden . filmin her sahnesi daha dün seyretmişiz gibi ezberimizde ama ilk aklıma gelen ise altınları sayma sırasında himmet abi diye diye sayının karıştığı sahne oluyor ve ister istemez gülüyorsun .
dai.ly/xd6p7c

senaryosunun ilkokul düzeyinde bile fizik bilgisi olmayan biri tarafından yazıldığı belli olan film.
altınları sayarken 4400'e kadar geldiler. 4400 altın yaklaşık 32 kg gelir. geride bunun üç katı kadar daha altın var. böylece toplam 128-130 kg altın olduğunu söyleyebiliriz. bu kadar altını
1) bir torbada taşıyamazsınız, torba yırtılır.
2) bir kişi sırtında da taşıyamaz. o ağırlığı taşımak için en az üç insana gerek var.
biliyoruz da söylüyoruz.

ortada menfeat varsa kardeşine bile güvenmemelisin temalı film. bir zamanlar o kadar çok izledik ki ezberledik artık. buna benzer filmlere bir ara sararsam izlememe bile gerek yok her gün gözümüzün önündeydiler çünkü. her detayını biliyoruz. altın sayma sayneleri büyük dalga konusu olmuştur ve her zaman kullanılır.

senaryosu zeki alasya imzalı 1974 yapımlı türk filmi;
ertem eğilmez tarafından yönetilmiştir.

başrolde zeki alasya
metin akpınar
kemal sunal
halit akçatepe gibi oyuncular yer alıyor.


saffet - hayret- gayret ve himmet adlı 4 köylü kardeşin bir küp altın bulduktan sonraki maceralarını konu ediniyor.
kardeşler hem saf hem de uyanık insanlardır, üçü evli olan kardeşlerin en küçüğü bekardır.
altınla ne yapacaklarını bilemeyen ve her kafaları karıştığında altınları yeniden sayan bu kardeşler şehrin yolunu tutarlar ve ali rıza emmi dedikleri kuyumcu adamı bulur ve onun evinde kalmaya başlarlar, öncesinde otele de gitmişlerdir.
bu ali rıza emminin ise en sevdiği şey paradır, sırf altınları olduğunu anladığı için onlara değer veriyormuş numarası yapar ve her türlü gevezeliklerine katlanır.

en sonunda ise altınları yüksekçe bir binadan yanlışlıkla dökülür ve dört kardeş filmin en sonunda en başa dönerler, bir küp altın daha buluruz umuduyla tarla sürmeye devam ederler.

şimdi film hakkında kişisel fikrime geçiyorum;
bildiğim bir film olsa da baştan sona izlediğimi hatırlamıyorum, yalnızca konusunu az çok biliyordum ve filmde kimlerin oynadığını biliyordum.

filmi komik ve iyi buldum, konu ve oyunculuklar açısından değil de oyuncu kadrosunun güçlü olması ve filmin komikliğinden dolayı izlenebilir olduğu fikrindeyim.
dram filmi olmadığı için oyunculuklar ön planda değildi ama komik bir filmdi.

zeki alasya filmde en ciddi olan karakterdi, belki senaryo kendisine ait olduğu içindir.
halit akçatepe gerçek hayatta aralarında en büyük olduğu halde filmde en küçük ve en ciddiye alınmayan, her şeyi ağzından kaçıran karakterdi.

metin akpınar'ın filmde karısı perran kutman'a gülerek bakıp kes lan b*k karı dediği sahnede baya güldüm, repliği söyleme biçimi oldukça komikti.

zeki alasya'yı baş aşağı sallandırdıkları sahne komikti,
zeki alasya'nın vincin içinde havada olduğu sahneler de komikti.

filmimizin ise insanın para karşısındaki değişimini ele almak istediği söylenebilir.
köy insanı da şehir insanı da para görünce kendi değerlerini ve vicdanını yitirir, tıpkı kardeşler gibi.

ve filmin son sahnesinde gördüğümüz gibi;
'' senin olmayan hiçbir şey sana ait değildir, eninde sonunda onu kaybedersin.''