kişisel hayallerinin peşinden koşan bir jazz sanatçısı ve bir oyuncunun tanıştıktan sonra yaşadıkları olaylar silsilesini müzikal bir dille anlatan yapım.
yönetmen
damien chazelle
oyuncular
ryan gosling, emma stone, rosemarie dewitt, j.k. simmons, sonoya mizuno
damien chazelle
oyuncular
ryan gosling, emma stone, rosemarie dewitt, j.k. simmons, sonoya mizuno
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zarifethecurly" tarafından 23.02.2021 00:57 tarihinde açılmıştır.
1.
dans, müzik ve renklerle inanılmaz bir seyir zevki veren ama sonuna doğru insanın boğazını düğümleyen bir son bakış sahnesi barındıran ryan gosling - emma stone filmidir.
devamını gör...
2.
müzikal olmasına rağmen film bittikten sonra akılda ne filmin müziği kalıyor ne de herhangi bir melodisi.
müzikal bir film için en büyük kayıp ve eksiklik bu olsa gerek.
ve evet biraz abartı
müzikal bir film için en büyük kayıp ve eksiklik bu olsa gerek.
ve evet biraz abartı
devamını gör...
3.
müziklerini çok sevmeme rağmen izlememek konusunda sıkı sıkıya direndiğim müzikal filmdir. emma stone ve ryan gosling başrollerde ekrana çıkar. açıkcası film hakkında çok fazla şey duyduğum için ve müziklerinden de ne anlattığını az çok çözdüğüm için sanırım hiç izlemeyeceğim. ama kolay kolay müziklerinden de vazgeçmeyeceğim.
bu şarkıyı günün en güneşli ve göğün en mavi olduğu bir zaman diliminde olduğu gibi gece yarısına doğru, ayın parlamaya başladığı ve silikleşen yıldızları izlemeye eşlik ederken dinleyebiliyorum. zira çıkış noktaları ne kadar dinlersem dinleyeyim hep tüylerimi diken diken ediyor. artık çok dinlemekten korkuyorum etkisini yitirir diye.
sanırım bu müzik filmin ana tema müziği ancak bu halini bir ayrı seviyorum. klasik piyano ya da çello ile çalınan hali güzel olsa da bu hali bir başka. sanki kulağıma bir masal doluşuyor. biri sözcüklerle anlatsa bu kadar etkili olmaz bu masal, bunu hissedebiliyorum.
bunlar da dinlemek içim şanş verilmesi gereken diğer müzikler. enerji seviyenizi neredeyse fulleyecek ve sizi daha soft bir ruh haline sürükleyecektir.
bu şarkıyı günün en güneşli ve göğün en mavi olduğu bir zaman diliminde olduğu gibi gece yarısına doğru, ayın parlamaya başladığı ve silikleşen yıldızları izlemeye eşlik ederken dinleyebiliyorum. zira çıkış noktaları ne kadar dinlersem dinleyeyim hep tüylerimi diken diken ediyor. artık çok dinlemekten korkuyorum etkisini yitirir diye.
sanırım bu müzik filmin ana tema müziği ancak bu halini bir ayrı seviyorum. klasik piyano ya da çello ile çalınan hali güzel olsa da bu hali bir başka. sanki kulağıma bir masal doluşuyor. biri sözcüklerle anlatsa bu kadar etkili olmaz bu masal, bunu hissedebiliyorum.
bunlar da dinlemek içim şanş verilmesi gereken diğer müzikler. enerji seviyenizi neredeyse fulleyecek ve sizi daha soft bir ruh haline sürükleyecektir.
devamını gör...
4.
pek nadir bir müzikal güzellik, müzikallere güzelleme. masalsı bir dilde gerçekleri iğne gibi yavaş ve sağlam bir darbeyle yerleştirme. iğneler acıtıyor ama batırıp çıkartmaya devam ediyorsun. hani şu acabalar var ya, ya öyle olmasa? olsa da, olmasa da... piyano nasıl büyülü bir icat, aşk acı kahve gibi sert bir tat, bayat bir kurabiye kadar hüzünlü bir tablo hayat. sağ yandan minik bir kanca yukarıya doğru, kalpte ince bir sızı, sonra bir çift aşağı düşmüş ok. yaylar çoktan kırık artık ve saplanacak başka bir yer de yok. siz de birbirinizi aramazsanız zaten. perde kapansın madem. müzikalleri pek de sevmezdim ya aslında. nasıl olduysa oldu, son.
devamını gör...