lisede yaşanmış en garip olay

hazırsanız, size bir lise öğrencisinin yapacağı en saçma şeyi anlatacağım. lise olmayabilir ama bir iki sene için birbirimizi kırmayız bence.
beden eğitimi dersiydi, kıyafetlerimizi değiştirdiğimiz bir oda vardı. bu odanın iki de karşılıklı kapısı. bu ayrıntı önemli bakın.
kapılardan birinde bir gömlek asılıydı.odanın tek kapısı kilitliydi her zaman. diğerinden girip çıkıyorduk. gömlek de bu kapı üzerindeydi.
neyse eşofmanlarımı giydim ve sonra neden bilmiyorum ama kendi etrafımda dönmeye başladım. bu arada tekim orada.
bir süre döndükten sonra başım da dönmeye başladı.
sonra durdum. kapıya yöneldim çıkmak için, gömleği gördüm. allah allah dedim bu gömlek neden bu tarafa asılmış. insan düşünür bu kapıdan insan çıkacak diye.
gidip diğer kapıya astım. geri dönüp çıkmaya çalıştım. kapı kilitli. bir iki defa denedikten sonra panik yapmaya başladım.ama nasıl panik haldeyim. üzerime kapıyı kilitlediler dedim. küfür ediyorum bir yandan da ağlamaklıyım.
bir süre sonra durdum. diğer kapıyı denemek geldi aklıma.
başım o kadar dönmüş ki kapıları şaşırmıştım.
çok az kişiye anlattım bunu.
çok saçma lan.
neden böyle bir şey yaptığımı hala bilmem.
sonradan hatırlanan not:o baş dönmesi ve mide bulantısını şu an yeniden hissettim.

normal genişlikten daha geniş büyük bir kaleye geçip hiçbir arkadaşımdan gol yememeyi başarmam . hırs yapıp hepsinin ders boyunca gol atmaya çalışması ve tek bir gol yemeden dersin sonunu getirmem.

bana deliler gibi aşık mantık dersi öğretmenimizin dersin ortasında durduk yere bana bakıp " okulun en yakışıklı erkeği kim ? " diye sınıfa soru sorması.cevabı da sınıftaki birkaç kız arkadaş ile beraber kendisinin vermesi.
popülerdim ama yine de utanmıştım. sınıfta böyle birşey sorulur mu allah aşkına!

sağlık dersinin senenin en zor dersi olmuş olması

hoşlandığım çocuktan hoşlanan kız hoşlandığım çocuk başka biriyle sevgili oldu diye omzumda ağladı. ağlamayı en çok ben hak ediyordum bence hem yıllarca deli gibi takıntı yapmıştım çocuğu hemde sevgilisini ben ayarlamıştım.
bu günlere iyi gelmişim ben

lise binamız tarihi bir binaydı ve yaylı sistem ile inşa edilmişti. aynı şekilde sınıflar da içinde at koşturulabilecek boyuttaydı.

bir gün, bizimkiler bu nimetten faydalanmak üzere ip atlamaya karar verdiler sınıfta. kendisi yaklaşık 1.90 civarı bir arkadaşımız da ip atlamaya hevesli bir şekilde attı kendini ortaya. işte, bir atladı iki atladı. o atladıkça biz sarsılıyoruz zira gerçekten sınıf olduğu yerde hafif yaylanıyor. sonra biri hocanın sınıfa yaklaştığını haber verince tabi ip toparlanıp saklandı, herkes yerine geçti.

kapı aniden açıldı, fizik hocası suratı kıpkırmızı bir şekilde sınıfta ne yaşandığını sordu. alt kattaki fizik laboratuvarının sıvası dökülmüş meğer o sırada, adam deprem korkusu yaşamış. o yüzü hiç unutmuyorum, bildiği tüm dualar film şeridi olmuş yani o yaşanmışlık vardı bakışında.

lise çok enteresan bir yer ya, o anda sınıfta olanların hepsi doktor, mühendis falan oldu şimdi. demek ki olay bunlardan bağımsız başka bir şey.