lisede yaşanmış en garip olay

karma meslek lisesi ve erkeklerin sayıca fazla olduğu bir sınıfta okuyunca haliyle her günümüz olaylıydı. nöbetçi hocanın da yokluğunu fırsat bilip bölüm derslerinin dışında ki dersleri işlediğimiz sınıf parkedendi ve sınıfın kapisi da dandik çelik kapıdandı. ne yapsak da okul müdürümüzü şaşırtsak diye düşünürken birden "sınıfın çöp kovasının içine kağıt dolduralim yakalım da ısınalım " dedi biri. sıraları kenara çektik sınıfça, çöp kovasını ortaya koyduk." keşke yiyecek bir şeyler de olsaydı " dedi biri. tabi kimse de para da yok. oturduk kara kara yemek alacak parayı nasıl bulacağımızı düşünüyoruz. dedik bari sınıfın kapısını 2 sokak ötede ki eskiciye satalım, eskiciden aldığımız parayla da yol üstündeki ucuzcu donerciden yemek alır keyfimize bakarız dedik. elektrik -elektronik okumanın da vermiş olduğu el becerisinden dolayı,herkes takim çantasından tornavida pense ne kadar ıvır zıvır varsa çıkardı ve kapıya giriştik. 2 kişi koridorda gözetçilik yapıyor tabi. uzun uğraşlar sonucu kapıya zarar vere vere söktük. 25 kişinin arasından bir allahin kulu da çıkıp demedi ki "biz bu kapıyı okuldan nasil çıkaracağız?" diye. sınıfın zeka seviyesini düşünün. neyse, sınıfın penceresinden aşağı atalım nasıl olsa atacağımız yer çim çok ses çıkmaz dedik. bu arada eski lisemiz tarihi bir binaydi. önceden akil hastalarını da tedavi etmek amacıyla kullanılırken zamanla okul olmuştur. bu yüzden sınıfın penceresi tavana yakin yükseklikte ve geniştir. önce sınıfça herkes çelik kapiyi havaya kaldırmaya yardım etti tam sinif penceresinden atacağımız sırada, biri dedi ki" asagida biri varsa veya başka sınıfların beden dersi varsa yakalaniriz. en iyisi aşağıya telefonu olan 2 kişi insin baksin haber etsin " dedi. bu sırada bizim çöp kovası söndükce sınıftakiler mangal yapar gibi kağıt vs ne bulursa atmaya ateşi harlamaya devam ediyorlar. sınıfın ortasında yanan bir çöp kovası, camdan atılmayı bekleyen sınıf kapisi var. neyse aşağıya inen 2 arkadaş aradılar. "asagida kimse yok salın aşağıya emaneti" dediler. sınıfça abanıp aşağıya attığımız kapı güm diye yere düştü. oyle bir ses çıktı ki , tüm okulda bir sessizlik oldu size anlatamam. deprem olduğunu sanan mi dersin, sınıfın kapisi olmadığı için ve yanan çöp kovasından ötürü her yer dumanalti olduğu için yangın çıktı sanan mi dersin, üst kattaki öğrenciler panikle aşağıya inmeye çalışırken birbirini ezen mi dersin... ortalık bildiğin savaş alanı oldu.tabi bunun cezası da çok ağır oldu. yemek yemeden karnı doyan tek liseli bizdik.

arkadaşın teklif ettiği kızın kuzeni çıkması.

ya kanka bizim bi eleman vardı, bu işte bi kızdan hoşlanıyodu, ders aralarında sınıflarının önünden geçiyor, kantin sırasında arkasında kalan parfümünü kokluyo falan. e biz de seviyosan git konuş abi bence dedik, gaza geldi bu mal. bizim okulun bahçesi de görünüyo bizim sınıftan, öğle arası oldu 1 saat falan sonra bu kızı aldı hocaların arabalarının olduğu yere götürdü, ordaki çitlere dayanıp konuşuyolar falan. böyle bi beş dk. sürdü, biz de pencereden bakıyoz bunlara, sonra kızla tokalaşıp ayrıldılar. anasını satim lise 2 lan, kıza teklif ediyorsun tokalaşıp ayrılıyosun böyle.

cem sınıfa geldi, noldu aga dedik, anasını satim kız kuzenim çıktı lan dedi dalskjdlaskjdlasjda, hala gülüyorum. la koca mersin'de çocuk kuzenine aşık oldu aga.

arkadaşımın uzaktan sevdiği çocuğun gözünü açmak için onlar beden dersindeyken sınıflarına girip sırasının altından kitabını bulup "biraz etrafına bak aptal, gör artık beni" gibi bir sürü mesaj yazmıştık. tabi çocuk çok tembeldi, muhtemelen kitabın kapağını hiç açmadı.

sevgilimle en yakın arkadaşım yatmış. bunu da bana müdür yardımcısı söylemişti

aklıma tek gelen niye diye dusunmeden amacsızca bagırırarak kufur ediyordum birine. alnımda da su sisesi etiketi yapısıktı. mudure tam geldi kapıya bakıyorken ceneyi kapatamadım. tam o..... dedim yüzüne sonra kaldım öyle. çok rezil bir andı. sonra beni sıkıstırmıstı.o an olumune iserim diye korkmaktan olaya odaklanamamıştım. dusunuyorum tamam sucluyum ama yani hoca okuldan at gitsin. nicin tartakladin,niye bir kez kufrettim diye bana kızarken otuz kez aynı kufru kullanarak vaaz verdin ki?

şahsıma diploma verilmesi.

#355200 şunun üzerine bir şey yazmaya utandığım başlık. * formasyon stajını ticaret meslek lisesinde yapmış biri olarak sınıfların çelik kapıları gözümde canlandı adeta. *

ingilizce öğretmenimiz tuhaf biriydi. bir keresinde bize kolayı kapağını açarak güneşe koyduğunu, asidi kaçtıktan ve ısındıktan sonra içmeyi sevdiğini söylemişti. bir de okula su kaplumbağası getirmişti.

baska bir okuldan bizi dovmeye gelen cocuklari dovmek icin beden egitimi ogretmeni ve mudur yardimcisinin yanimizda gelmesi.

bilerek herkese düşük not veren hocaya sınıfın ortasında bağır çağır itiraz etmem ve sonucunda hocanın "aferin hakkını hep böyle savun" diyerek sadece benim sözlü notumu 100 yapması..

bedencinin bizi 'anam avradım olsun beyzbol sopasıyla döverim',diye tehdit etmesi.
bi arkadaşımın öğretmenler ve müdürler dahil herkesi almanyaya ameliyata gideceğim diye kandırıp,sosyal deney yaptım demesi.

okul formasının üstüne farklı kazak giyenler disipline gitmişti. ben bi de 7 erkek arkadaşım bööyle dizildik hocanın karşısına. garip de bir kişilikti kendisi, baktı suratımıza 'soyunun' dedi, öyle bir tonluyor ki istese vericez öyle bir an. sonra dank etti tabi ne dediği topladı kazakları.

arkadaşı dövmeye 2 3 araba adamın okul önünde beklemesi arkadaşı arka kapıdan kaçırmamız.

bizim katın olduğu koridora biber gazı atmışlardı, hayatımda ilk kez biber gazına orada maruz kalmıştım. sanki günlerce genzimde acı bir tat var gibi hissetmiştim. *

kızlar kavga ederken biz gaz veriyorduk baktık olay yatıştı gittik diğer kıza senin annene sövdü dedik kız gitti kızı dövdü kavga eden onlar ama disipline giden bizdik .

okula kahve makinesi götürüp türk kahvesi yapıp hocaya ikram etmek. bir de aynı makinede noodle yapmıştı arkadaş.

sigara içilmesi en zor olan yer müdürün odasıydı, her yer bi şekilde mümkün olsa da, o odada içmek imkansızdı. mezuniyet yaklaşırken, konuşma yapmak için aşağı inen müdür, imzalı evrakların masasına bırakılmasını o gün nöbetçi olan arkadaşımızdan istemişti, biz de yaklaşık 6 kişi bu durumu fırsata çevirip, sigara içmesi imkansız olan o odaya girip duman altına çevirecektik. müdürün odasında kamera yoktu ama kapısına giden yolu gözetleyen kısımda bir adet kamera vardı, iki arkadaş, sırta çıkma pozisyonunda kameranın yönünü değiştirdi, sanırsın banka soyuyoruz, arkadaşlardaki heyecan taşıyıcı'da yok, gerilim hat safhada. neyse uygun pozisyon hazırlanınca hepimiz odada sigaraları ateşledik, pencere müdürün konuşma yaptığı alanı direk görüyordu. 6 kişi birden sigara yakınca pencereden çıkan dumanın haddi hesabı yok tabii. öğrencilerden biri "müdürüm odanız yanıyor!" diye bağırınca bizde telaş hat safhaya ulaştı. elinin içinde sigara söndüren arkadaş gördüm. en mantıklı olan saksıda söndürmekti, onu yaptım. sönen sigaraları da cebimize falan koyduk. sonra koşup aşağı indik. üzerimizden resmen hala duman çıkıyordu, karşımızda bize doğru yangın söndürme tüpüyle koşan üç kişi gördük. ikisi öğrenci biri de müdür.

olayı tabi örtbas etmek için yalan beyanlar verdik komplike şekilde, herkes dışarda içtik de, arkadaş imzalı belgeleri koyduktan sonra kıyafetinin üzerindeki oluşan tekstil hatası ipi çakmakla yakmak istemiş de, oradan elindeki kağıtlardan biri yanmış, biz de arksdaşın bağırma sesine çıkmışız falan. berbat bir yalandı ama tutuyordu, çünkü yakalanırsak kağıt yaktık deriz diye saçma bir fikir sunan arkadaş kağıt da yakmıştı. çok da saçma değilmiş aslında.

başka bir liseden 6-7 öğrencinin bizim okul koridorunda 3-4 öğrenciyi dövmesi ve hocaların izlemesi. bana baya garip gelmişti. ha bir de okulumuzda ülkü ocaklarına mensup bir grup öğrencinin öğretmenler gününde baklava alıp herkese dağıtması ve müdür/müdür yardımcısının, öğretmenler odasının önünde sıraya dizilip el öpmesi.

bir arkadaşımın derste yüksek sesle bir şey okurken, arkadan gelen gülüşmelere sinirlenip ders arasında çocuğun birine uçan tekme atması.

nectar adlı yazarla sınıf arkadaşı olabileceğimizi düşündüren başlıktır. #699228