öne çıkanlar | diğer yorumlar

2020 yapımı, apple tv+’ta yayınlanan ve iki sezon, 16 bölümden oluşan antoloji dizisi.
bölümler, 2013 yılında amerika'da kurulan epic magazine adlı, gerçek hayat hikayelerine yer veren bir dergide yayımlanan; amerika’da yaşayan göçmenlerin yazılarından esinlenerek hazırlanmış. her bölüm başında, bölümün başrolü hangi ülkedense o dilde “gerçek hikayeden uyarlanmıştır” ibaresinin yer alması ve bölüm içinde o dile ait şarkılar kullanılması, kültürel çeşitliliğe önem verilmesi hoştu. bölüm sonlarında da hikaye sahipleri gösterilerek güncel hayatlarının nasıl sürdüğüne dair kısa notlar paylaşmışlar.

göçmen hikayeleri olunca fazlasıyla dramatize edilmiş bölümler bekliyordum ama aksine, insanı gülümseten, hayata tutunma ve başarı hikayeleri ağırlıklı bölümler olmuş. şimdilik ilk sezonu izledim. en çok üçüncü (the cowboy) ve dördüncü (the silence) bölümü beğendim.

dördüncü bölümde, heroes’taki sylar’ı ve soysuzlar çetesi’ndeki "yakarım bu gezegeni yakarım!" shosanna’yı görünce "ay bu kimdi yaa" oldum.

imdb


ilk bölümde bush'un hanımına fena kuruldum.** bir tek bu bölümde gözüm doldu herhalde.

üçüncü bölümü baya beğendim. adamın siyahi olmasu yüzünden sürekli ayrımcılığa uğradığını sandım ama hikaye, uyum problemi üzerinden ilerledi. bir de bu uyum meselesini de farklı bir şekilde işlemişler. bir garipti. ayrıca nijerya üzerine konuştukları kısımda yapılan hollanda sendromu göndermesi iyiydi.
ailesiyle birbirlerine gönderdikleri kasetlerin dinlenme anlarında kişileri hayal edip görme sahneleri accayip hoşuma gitti.

dördüncü bölümü izlerken “ayyyy, aşkkkkk yani loveeee ihihihi” modundaydım. “acaba hiç konuşmadığım, sadece duyusal şekilde iletişim kurduğum birine aşık olabilir miydim? aşık olsam, sonra konuşmaya başlasak… adamın sesi ince ve diksiyonu kötü olsa soğur muydum? ama o zaman da aşk olmazdı..." gibi şeyler düşündüm ama sonra dedim ki "aman sen aşık oldun da duyusal iletişimi kaldı... " neys. bir de bu bölümün başında “gerçek hikayeden uyarlanmıştır” ibaresinin bilerek fransızca yazılmaması güzel detay olmuş.

bir de iranlı faraz’ın bölümünde ise iranlıların ingilizce aksanlarını az daha abartılı yapsalardı keşke. iç anadolu’da her sözcüğün başına “i” ekleyen (leğen → ileğen) yaşlılar gibi, onlar da her kelimenin başına “e” ekliyor (street → estreet). çok tatlı geliyor. *
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"little america" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim