#televizyon dizileri
bilim kurgu / dram / gerilim / gizem / macera
9.5 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

******spoiler içerir******
sizlere çok tartışılan lostun finalini anlatmak istiyorum. çünkü herkes farklı bir yere çekmiş finali. anlamayanlar rüyaydı deyip geçmiş. rüya olan bir şey yok arkadaşlar her şey gerçekten yaşandı. bilim kurgu, felsefe, din içinde bolca vardı dizinin. kısa bir hatırlatma yapayım. dizide kaldıkları adayı koruyan jacob ve kardeşi black smoke var bu ada gizem, bilim her şey içeriyor. jacob iyiyi temsil ederken, black smoke kötüyü temsil ediyor. black smoke adadan gitmek istiyor ama kardeşi asla izin vermiyor o yüzden onu öldürmesi gerek ve öldürüyor. ama jacob adaya kendinden sonra koruyacak kişiler getiriyor. bu kişilerden biri aday olacak kennedy diyorlar dizide. bu kişiler hayatları kötüye giden bir şans daha isteyen kişiler. daha sonra bunlar hep birlikte bir uçak kazası sonucu adaya düşüyorlar. şimdi finale gelirsek finale finalde adanın yapı taşını yerinden çıkarıyorlar bu şekilde kurtulacaklarını sanıyorlar ama taş yerinden çıkınca ada yok olmaya başlıyor. bu arada black smoke öldürelemiyor öncesinde bu sayede onu da öldürebiliyorlar. daha sonra hugo aday oluyor benjamin ile adada kalıyor. jack taşı yerine koyuyor. yaralandığı için adada ölüyor. gidenler de yaşayıp ölüyor. kimisi adada kimisi dünyada ölüyor ve farklı zamanlarda. daha sonra tanrı iyi olanlara bir şans daha veriyor arafta buluşuyorlar. michael arafta hiç olmuyor çünkü kötülük yapan bir karakterdi. benjamin de daha benim zamanım var ve beni kabul eder mi bilmiyorum diyor. hugo ve benjaminden sonra adanın koruyucusu walt oluyor. ama bu sahne dizinin final bölümünden çıkarılmış nedendir bilmem. ve arafta bulundukları yerde jack babası ile konuşurken arkada bütün dinlerin sembolü vardı. aynı zamanda felsefe yönünden john locke, hume gibi filozof isimleri bulunuyordu dizide. dini yönden melek isimleri vardı. bilim yönünden de faraday gibi isimler vardı. benden bu kadar.
devamını gör...
not penny's boat diyorum ve yazmaya başlıyorum. tamamı 121 saat süren 6 sezonluk bir dizi. karakterlerin her birinin birbirlerinin hayatlarında fark etmemiş olsalar dahil olmuş olduğu gösteriliyor bazı ara sahnelerde. dizi içindeki küçük detaylar ve şifreleri anlayarak izleyenlere çok keyif veriyor. herkesin izleme listesinde olması gereken bir dizidir.
devamını gör...
öncelikle kimse yapmadan geyiği yapayım : (bkz: lost çok bozdu)

şimdi öncelikle bu dizi bir mihenk taşı. son sezonlara doğru ipin ucu kaçsa ve bazı bağlantılar kurulamadan final yapsa bile, süreç ve o süreçteki akış süperdi. ben isterdim ki olayı mitolojik veya dini bişeye bağlasınlar ama olmadı napalım.

yayınlandığı dönemde dünyada yarattığı çılgınlığı yaratabilen dizi sayısı bir elin parmaklarını geçmez. kaldı ki o dönemde netflix, hbo falan yoktu dijital ortamda. anca download edip ya da dvd lerini kopyalatıp izliyordu tüm dünya.

see ya in another life bro!
devamını gör...
geçen ay dizi açlığım bastırdığında "şunu izleyeli yıllar oldu bölümleri bile hatırlamıyorum! haydi bir daha izleyim baalım!" deyü iç alemimde enteresan bir monolog yaşadım.
lost ilk sezonlarda ardı ardına hiç durmadan merakla ve tarifsiz bir keyifle izlenilen sonlara doğru senaristlerin birbirine bakıp ee şimdi ne yapacaz, bakma bana öyle fikir ver lan..
dediği bir seridir. gizem ve merak ilk sezonlarda kaf dağına çıkarılıp son sezonlarda yerin dibine sokulur. bunun en büyük sebebi ise maalesef çıkılan yolda plan yapmaktan geçer.
spoiler alert
elbette büyük bir sawyer and juliet hayranı olarak final de ikisini birlikte görmek bütün sezonda en çok tatmin olduğum sahnelerden biriydi her zaman. çünkü juliet in ölümünde içime öküz oturmuştu.
her ne kadar kate sawyer ın karakterine yakın dahi olsa juliet kadınlığı ve sawyer ın içten içe her zaman istediği yuva hissini yaşatan tam manasıyla bir kadındı. bu yüzden klişeleşmiş karakter birleşmeleri yerine senaristlerin sawyer ve juliet gibi uyumsuz ama uyumlu iki karakter dizide birleştirmeleri insanın romantik açıdan tatmin etmiştir.
devamını gör...
kafa sözlük'ün sırf bu başlık altına gönlümüzce yazmak için istisnai bir küfür serbestisi getirmesi lazım.

zamanında uğruna gençliğimizi vakfettiğimiz, her bölüm sonrası teori kastığımız, forumlarda klavye parçaladığımız ve artık klişeleştiği üzere finaliyle hayatın amacı ve rasyonelliğini sorgulatan yapım.

ya hu sen git "the constant" gibi efsaneler ötesi bir bölüme sahip ol, sonra da böyle bi final yap. bak yine sinirleniyorum... neyse küfür yok.
devamını gör...
2004 yılında başlayan amerikan dizisi. oceanic havayollarına ait bir uçağın sidney'den kalkıp , los angeles'a giderken kaza yapması sonucu bir adaya düşen çeşitli insanların yaşadığı ilginç olayları konu alan, 6 sezonluk efsanevi dizi.
devamını gör...
üniversitede bizi deli eden dizi . çarşamba yayınlanırdı perşembe türkçe çevirisi gelirdi. çok ekmeğini yedik ama çok çok sonra izlediğim finaliyle herkes gibi beni de üzen dizi.
devamını gör...
sanırım izlediğim ilk yabancı dizi. o zamanlar evimde internet yoktu, cdciden parayla sezon satın alarak izlemiştim. farklı konusu sebebiyle sürekli yeniliğe açıktı, her an her şey dahil edilebilirdi ve bu sayede merakı hep diri tutuyordu. sonunu pek anlayamamıştım ama benim için efsaneydi. artık bölümleri falan hatırlayamasam da, arasıra tekrar başlasam mı diye düşünüp dururum.
devamını gör...
dizi sektörünün öncüsüdür bana göre. flashback olayının dizideki müthiş kullanımı diğer dizilere ilham vermiştir.izlerken kattığı gizem, insanda bıraktığı tat, hissettirdikleri apayrı bir diziydi. sanki o adada ormanların içinde geziniyorduk onlarla birlikte.izlediğimiz şeylerin ya da okuduğumuz kitapların bizi içine çekmesi en önemli özelliğidir bana göre.tamamen sıfırdan izlemek harika olurdu
devamını gör...
her "previously on lost." sesini duyduğumda tüylerim ürperirdi. dizi tarihinde en kısa olan ama en efsane olan intro lost introsudur. 7 sezon boyunca ekrana kocaman çapraz gelen bir lost yazısı ve arkada tarif edemeyeceğim bir ses ile geçti. lost, bozdu diyenlere aldırma sen. sen hep en iyi dizilerden biriydin.
--! spoiler !--

my name is sayid jarrah, and i'm a torturer.

--! spoiler !--
devamını gör...
izlediğim ilk yabancı dizilerden biriydi,bir solukta takip ettiğim ve diziler içinde ayrı bir yeri olan ondan sonra gelen dizilerin (ormanda geçen,mistik.gizemli ögeler,flashback )ondan etkilendiği dizidir.
devamını gör...
kötü diziydi diyeni zoppaynan kovalarım. muhteşem bir diziydi. fakat senaristi jj, muhteşem bir öykücü olsa da berbat bir matematikçi sanırım. zira bu işlerle ucundan kıyısından ilgilenen herkes bilir ki senaryo aynı zamanda iyi matematik işidir. bizi merak içinde bırakan harika sökükleri bir yerlere bağlayamamasını buna bağlıyorum. kötü bir terzi de olabilir.

belki size inanılmaz gelecek ama üzerine bir anımı anlatmak istiyorum. daha ilk bölümü izlerken anam demişti ki ''olum bunlar arafta'' ben de ona ''hee anne hee, çok biliyonn'' demiştim.
son bölümü izlerken anladım ki anneler her şeyi biliyor.
devamını gör...
öncelikle yakın zamanda feyyaz yiğit'in söyleşilerini izlerken 11 yıl önce söylediği lost çok bozdu repliği düştü ve inanamadım lost 2010 da bitmişti.

o zamanlar 2010 gelecek diye korkarken şimdi üstünden geçen 12 yılı düşünüyorum ve insan yılların nasıl geçtiğine inanamıyor.

bence her şeyin bir zamanı var. sinemada matrix izledim. perşembe akşamı kurtlar vadisi ve sezonun ilk bölümünü sabaha karşı ispanyolca olarak izlemiştim 2008 di. *

şimdi düşünüyorum da bu zamanda her şey çok çabuk tüketiliyor. en en zirve dediğin la casa de papel ve squid game kaç gün sürdü mesela.

lost yıllar geçse de izlenir çünkü hikayesinin temelinde aslında insan var. insanlık devam ettiği sürece varoluşu ile ilgili krizi de süreceği için lost hiç bitmez.
devamını gör...
genel olarak kaliteli ve saran bir dizi olsa da her amerikan dizisi gibi son sezonlara doğru bozulmuş ve saçma bir finalle bitirmiştir. onun dışında değişik konusu ve orjinal karakterleri ile kesinlikle izlemeye değer bir dizi olduğu söylenebilir.
devamını gör...
son sezonda bozulduğunu söyleyenler için, finali bence gayet yeterliydi sizin tahmin etmediğiniz gibi olması kötü yapmaz. her karakterin süreç içindeki gelişimini, hislerini gördük, sadece görmedik yaşadık.
james ford(sawyer) gibi bir karakterin nasıl birine bağlanabileceğini gördük her şeyden önce. bir doktorun nasıl kendi hayatından vazgeçtiğini. bir babanın oğlu için her şeyi yapabileceğini. lost bize hayattan kesitler sundu, insanların ne kadar değişebileceğini, kimsenin aynı kalmayacağını gösterdi. desmond hume gibi eşsiz bir karakter vardı dizinin kilit adamlarından. benim de favorim kendisi. izledikçe izlettirdi yani lost. ayrıca jacob ve black smoke, habil ve kabil ikilisine benziyor.
devamını gör...
finali kötü değildi belki ama doyurucu değildi. diziyi bitirdikten sonra j.j. abrams dahil tüm beyin takımının açıklamalarını okudum. final mevzusu kısaca einstein'ın maddenin her iki evrende aynı anda var olabileceği tezi üzerinden yürütülüyor. 5. sezonda juliet'in taşla patlattığı hidrojen bombası sonrası ekibin paralel yaşamları uçak düşmeseymiş gibi başlıyor ve paralel evrenin portalı açılıyor. jack'in ölümüyle birlikte de adanın fizik ve metafizik kabiliyetleri ile her iki evrenin kesişim kümesi bir alan yaratılarak ekip mutlu sona kimine göre sonsuzluğa hep beraber yol alıyor. ada tüm semavi dinlerdeki iyilik kötülük metaforu üzerinden ekibin yaşamını ve profillerini izleyiciye aktarmakta başarılı. 3 sezon olsa daha iyi olabilirmiş. ayrıca kate'in sürekli jack'e gösterip sawyer'a verme merakı insanı çileden çıkartıyor.
devamını gör...
epey zamandır ailece izlediğimiz diziyi bitirdik. çok özleyeceğim yine. ilk izlediğimde oğluma hamileydim, şimdi 16 yaşında ve beraber yorumlaşa yorumlaşa izledik. zamanında sevdiğin şeyleri gün gelip de evladınla paylaşmak, güzel ve ilginç.
her ne kadar finaline çok söz söylense de ben yine de sevdim.
seneler önce ilk izlediğimde desmond favorimdi. şimdi de çok sevdiğim karakter olarak kaldı ama bu kez locke'u daha farklı bir bakış açısı ile izledim. dizide en haksızlığa uğramış, canı çok yanmış karakter ve inandığı şey için fazlaca gayret etmişti.
gülüşü sıcacık bir adam.

öyle bir sonu hiç yakıştıramadım ona.
jack'in en nihayetinde mantığını bir kenara koyup john'a hak vermesi ve black smoke'a itiraf etmesi üzdü.
jack çok sabit fikirliydi ve hatalar yaptı. sonlara doğru o sabit fikirli, mantık abidesi(!) adam john gibi inanmayı seçti.
zaten o adada neyin mantığını arıyordun jack!
devamını gör...
çıktığı sezonun en iyi bilimkurgu , gizem ve macera içerikli filmiydi. içinde ki aksiyon oldukça fazla etkilemişti kötü diyenin alnını karışlıyorlardı. sonu pek bi askıda kalmış olsa da bu filmin geneli hakkında kötü söylenebilecek bir durum oluşturmadı. hazır önüme çıkmışken hatırlama babında tekrar izleyeyim bari. belki o zaman madalyalık tanım girerim. ama şimdi bu kadar yeter. efsaneyi hatırlamak güzel oldu.
devamını gör...
amerikan televizyon tarihinin en ikonik dizilerinden biri. 2004'ten 2010'a kadar altı sezon boyunca yayınlanan dizi, bir uçak kazası sonrası hayatta kalanların adada yaşadığı sıradışı olayları anlatır.

lost'un ilgi çekici çok yönü var. çeşitli karakterlerin karmaşık ve derinlikli kişilikleri ve geçmişleri en çok ilgi çeken yönüdür. farklı kültürlerden, geçmişleri, inançları ve farklı hayat hikayeleri olan karakterlerin bir arada nasıl çalıştıklarını ve birbirlerini nasıl etkilediklerini izleyersiniz. dizi, hayatta kalma, aşk, kayıp, özlem, adalet ve insanın doğasına dair birçok meseleyi de ele alır.

lost'un başarısının bir diğer nedeni, çekim tekniklerinin mükemmelliği ve kurgusudur. dizinin sahne düzeni, zaman atlamaları ve geri dönüşleri, izleyiciyi olay örgüsüne dahil eder ve onları dizinin gizemli evrenine çeker. ayrıca, dizinin müzikleri, set tasarımları ve atmosferi, izleyicilerin adanın yarattığı gizemli atmosfere dalmalarını sağlar.

haklı olarak bu dizi 21. yüzyıl televizyonunun en ikonik yapımlarından biri olarak kabul edilmektedir. dizinin etkisi, hayatta kalanların dünya dışı gizemleri ve karakterlerinin karmaşıklığı ile ilgili pek çok tartışmayı beraberinde getirmiştir. ayrıca, lost'un final sezonu, hayranlar tarafından oldukça eleştirilmiştir. ancak tüm eleştirilere rağmen, lost hala televizyon tarihinin en önemli yapımlarından biri olarak kabul edilmektedir ve bir neslin hayatında iz bırakmıştır.
devamını gör...
bir devrin efsanesi. ne yazık ki yayınlandığı sıralar bebe olduğum için* günceline yetişememişimdir. korona zamanı oturup lost izlemek en büyük hobimdi. hele ki 3, 4 ve 5. sezonlar... tadlarından yenmez.

dizinin pek çok pozitif yanı olsa da final sezonu ciddi manada hayal kırıklığıdır. özellikle şu soru hala akıllardadır:


black smoke neydi ki şimdi?
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"lost" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim