1.
eskiden makina denirdi. çünkü kelime italyanca macchina kelimesinden gelir. makine mühendisleri odasının adında da bu yüzden makina olarak geçer, makine olarak değil.
peki makine nedir? 3 idiots filminden şu sahne açıklıyor.
türkçe meali üç aşağı beş yukarı şöyle:
öğretmen: bir makine nedir? neden gülüyorsun sen ?
ranço: mühendislik okumak benim çocukluk hayalimdi, efendim. sonunda burada olduğum için, çok mutluyum.
öğretmen: o kadar hevesli olma. makine’yi tanımla.
ranço: bir makine, insanın daha az emek harcamasını sağlayan herhangi bir şeydir.
öğretmen: daha ayrıntılı, lütfen?
ranço: işi kolaylaştıran, ya da zamandan kazandıran herhangi bir şeydir. sıcak günlerde, bir tuşa basarsınız, serin hava gelir. klima… bir makine! kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarınızla konuşursunuz. telefon… bir makine! saniyeler içinde milyonlarca işlem yaparsınız. hesap makinesi… bir makine! etrafımız makinelerle dolu. kalemden fermuara kadar hepsi makine! aynı saniye içinde aşağı ve yukarı. aşağı ve yukarı.
öğretmen: tanım dedim sana.
ranço: ben de tanım yaptım, efendim.
öğretmen: sınavda bunu mu yazacaksın? bu bir makine, aşağı yukarı… aptal! başka tanımlayacak olan?.. evet?
çatur: efendim, makineler hareketleri kısıtlanacak şekilde bir araya getirilmiş parçalardan oluşan bir bütündür ve bu da demektir ki, güç ve hareket, vida ve yuvasına girmesi, levyenin kaldıraç gibi kullanılması, çıkrık ve dönme noktası vb. olaylarda, aktarılabilir ve dönüştürülebilir hale getirilir, özellikle de az ya da çok komplike olarak, hareketli parçalar kombinasyonundan, ya da tekerlek, levye, dişli gibi basit parçalardan oluşan yapılardır.
öğretmen: enfes. mükemmel. oturabilirsin.
çatur: teşekkürler.
ranço: efendim, ben de aynı şeyleri, sadece daha basit bir dil kullanarak söyledim.
öğretmen: daha basit bir dil istiyorsan, git güzel sanatlara yazıl.
ranço: ama efendim, anlamını da bilmemiz gerekmiyor mu? sadece kitaptaki tanımı ezberlemenin anlamı nedir ki?
öğretmen: kitaptan daha mı zeki olduğunu söylüyorsun? geçmek istiyorsanız, kitaptaki tanımı yazacaksınız, küçük bey.
ranço: ama başka kitaplar da var..
öğretmen: çık dışarı!
ranço: neden?
öğretmen: daha basit bir dille, dışarı! aptal! evet, makinelerden bahsediyorduk.. neden geri döndün?
ranço: birşey unutmuşum efendim.
öğretmen: ne unuttun?
ranço: görsel ya da dokunsal yollarla; aydınlanma, anlama, bilgiyi artırma, beynin eğitilmesi amacıyla yapılmış olan; resimli, resimsiz, kauçuk kapak, kâğıt kaplama, jelatinli, jelatinsiz türleri olup; içerisinde önsöz, tanıtım, fihrist bulunan; bilgileri kaydeden, analiz eden, özetleyen, organize eden aletlerdir.
öğretmen: bu da ne demek?
ranço: kitap, efendim. kitaplarımı unutmuşum, alabilir miyim?
öğretmen: neden daha basitçe söylemedin?
ranço: az önce denemiştim, efendim. ama basitçesi işe yaramadı.
not: başlığın mühendisiyim. keşke okulda bizede böyle açıklasalardı. bize böyle öğretmediler ama mesleğimi çok seviyorum.
peki makine nedir? 3 idiots filminden şu sahne açıklıyor.
türkçe meali üç aşağı beş yukarı şöyle:
öğretmen: bir makine nedir? neden gülüyorsun sen ?
ranço: mühendislik okumak benim çocukluk hayalimdi, efendim. sonunda burada olduğum için, çok mutluyum.
öğretmen: o kadar hevesli olma. makine’yi tanımla.
ranço: bir makine, insanın daha az emek harcamasını sağlayan herhangi bir şeydir.
öğretmen: daha ayrıntılı, lütfen?
ranço: işi kolaylaştıran, ya da zamandan kazandıran herhangi bir şeydir. sıcak günlerde, bir tuşa basarsınız, serin hava gelir. klima… bir makine! kilometrelerce uzaktaki arkadaşlarınızla konuşursunuz. telefon… bir makine! saniyeler içinde milyonlarca işlem yaparsınız. hesap makinesi… bir makine! etrafımız makinelerle dolu. kalemden fermuara kadar hepsi makine! aynı saniye içinde aşağı ve yukarı. aşağı ve yukarı.
öğretmen: tanım dedim sana.
ranço: ben de tanım yaptım, efendim.
öğretmen: sınavda bunu mu yazacaksın? bu bir makine, aşağı yukarı… aptal! başka tanımlayacak olan?.. evet?
çatur: efendim, makineler hareketleri kısıtlanacak şekilde bir araya getirilmiş parçalardan oluşan bir bütündür ve bu da demektir ki, güç ve hareket, vida ve yuvasına girmesi, levyenin kaldıraç gibi kullanılması, çıkrık ve dönme noktası vb. olaylarda, aktarılabilir ve dönüştürülebilir hale getirilir, özellikle de az ya da çok komplike olarak, hareketli parçalar kombinasyonundan, ya da tekerlek, levye, dişli gibi basit parçalardan oluşan yapılardır.
öğretmen: enfes. mükemmel. oturabilirsin.
çatur: teşekkürler.
ranço: efendim, ben de aynı şeyleri, sadece daha basit bir dil kullanarak söyledim.
öğretmen: daha basit bir dil istiyorsan, git güzel sanatlara yazıl.
ranço: ama efendim, anlamını da bilmemiz gerekmiyor mu? sadece kitaptaki tanımı ezberlemenin anlamı nedir ki?
öğretmen: kitaptan daha mı zeki olduğunu söylüyorsun? geçmek istiyorsanız, kitaptaki tanımı yazacaksınız, küçük bey.
ranço: ama başka kitaplar da var..
öğretmen: çık dışarı!
ranço: neden?
öğretmen: daha basit bir dille, dışarı! aptal! evet, makinelerden bahsediyorduk.. neden geri döndün?
ranço: birşey unutmuşum efendim.
öğretmen: ne unuttun?
ranço: görsel ya da dokunsal yollarla; aydınlanma, anlama, bilgiyi artırma, beynin eğitilmesi amacıyla yapılmış olan; resimli, resimsiz, kauçuk kapak, kâğıt kaplama, jelatinli, jelatinsiz türleri olup; içerisinde önsöz, tanıtım, fihrist bulunan; bilgileri kaydeden, analiz eden, özetleyen, organize eden aletlerdir.
öğretmen: bu da ne demek?
ranço: kitap, efendim. kitaplarımı unutmuşum, alabilir miyim?
öğretmen: neden daha basitçe söylemedin?
ranço: az önce denemiştim, efendim. ama basitçesi işe yaramadı.
not: başlığın mühendisiyim. keşke okulda bizede böyle açıklasalardı. bize böyle öğretmediler ama mesleğimi çok seviyorum.
devamını gör...
2.
makineler, emekçinin kendilerine hizmet etmesini, gövdesinin doğal ritmini makinelerin hareketine uydurmasını isterler... en rafine alet bile ele yön vermekten ya da onun yerini almaktan aciz, bir hizmetkâr olarak kalırken, en ilkel makine, bedenin çalışmasına yön verir ve nihayet onun yerini alır.
(bkz: vita activa)
devamını gör...
3.
motorcular arasında motora bazen verilen isimdir.
devamını gör...