1.
fransa'nın son kraliçesi. (d. 2 kasım 1755 viyana - ö. 16 ekim 1793 paris)
devamını gör...
2.
ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler sözünü söylemiş fransa kraliçesi..
devamını gör...
3.
4.
kutsal roma cermen imparatorluğu hanedan ailesi olan habsburglar'a (bkz: habsburg hanedanı) mensup eski fransız krallığı'nın eski kraliçesidir. 1770 yılında bourbonlar'dan (bkz: bourbon hanedanı) louis ile evlenmiş, louis'in dedesi xv. louis'in hayatını kaybetmesiyle "xvi. louis (veya louis capet)" adıyla 10 mayıs 1774'te fransa'nın bourbon hanedanı'ndan beşinci kralı olmasıyla kraliçe olmuştur.
sanıldığının aksine orijinali "s’ils n’ont pas de pain, qu’ils mangent de la brioche" olan, "ekmek yoksa pasta yesinler" şeklinde çevrilen cümleyi söylememiş fransız imparatorluğu kraliçesidir. o dönem aşırı yoksul hayat geçiren fransız halkı, hanedanın sarayda lüks ve şatafat içinde yaşadığına dair bir takım sözler duymaktadır. aç olmanın verdiği huzursuzluk ile bu duyumlar birleşince halk galeyana gelmiştir ve bu efsane de bunların sonucu olarak versailles*'deki kadınların versailles sarayı'na yürümesinin sonucunda çıkmıştır. aslında kraliçe böyle bir söz söylememiş, o zamana dek çokça yapıldığı gibi halkın tepkisini büyütmek maksadıyla kraliçe'nin böyle bir söz söylediği iddia edilmiştir. bu ve buna benzer kışkırtmalar ve ayaklanmalar sonucunda 1789'daki meşhur fransız ihtilali gerçekleşmiş ve eşi xvi. louis ile birlikte başarısız bir kaçma girişiminin ardından 16 ekim 1793'te paris'teki concorde meydanı'nda giyotin ile idam edilmiştir.
daha fazlasını okumak isteyenler için hakkında stefan zweig'in kaleminden "marie antoinette: vasat bir karakterin portresi" isminde bir biyografi vardır.
sanıldığının aksine orijinali "s’ils n’ont pas de pain, qu’ils mangent de la brioche" olan, "ekmek yoksa pasta yesinler" şeklinde çevrilen cümleyi söylememiş fransız imparatorluğu kraliçesidir. o dönem aşırı yoksul hayat geçiren fransız halkı, hanedanın sarayda lüks ve şatafat içinde yaşadığına dair bir takım sözler duymaktadır. aç olmanın verdiği huzursuzluk ile bu duyumlar birleşince halk galeyana gelmiştir ve bu efsane de bunların sonucu olarak versailles*'deki kadınların versailles sarayı'na yürümesinin sonucunda çıkmıştır. aslında kraliçe böyle bir söz söylememiş, o zamana dek çokça yapıldığı gibi halkın tepkisini büyütmek maksadıyla kraliçe'nin böyle bir söz söylediği iddia edilmiştir. bu ve buna benzer kışkırtmalar ve ayaklanmalar sonucunda 1789'daki meşhur fransız ihtilali gerçekleşmiş ve eşi xvi. louis ile birlikte başarısız bir kaçma girişiminin ardından 16 ekim 1793'te paris'teki concorde meydanı'nda giyotin ile idam edilmiştir.
daha fazlasını okumak isteyenler için hakkında stefan zweig'in kaleminden "marie antoinette: vasat bir karakterin portresi" isminde bir biyografi vardır.
devamını gör...
5.
stefan zweig'ın hakkında kitap yazmış olduğu, kendisine mal edilen "ekmek bulamıyorlarsa pasta yesinler" sözüyle tanınan, eşiyle birlikte devrimciler tarafından giyotine gönderilen kraliçe. devrimciler eski rejimi (ancien regime) hatırlatan herkese ve her şeye yaptıkları gibi ona da türlü iftiralar atmışlar, şeytanlaştırmışlardır. onun adına uydurma mektuplar bile üretmişlerdir. fransız devrimi üzerine incelemelerde bulunmuş olan gustave le bon ve tocqueville'in de dediği gibi devrimciler devri sabık yaratmışlar, bunu yaparken de aşırıya kaçmışlardır. devrim öncesini tamamen karanlık, yozlaşmış, şeytani bir şekilde resmetmişlerdir. kraliçe de bundan nasibini bolca almıştır. aynısını emevileri deviren abbasiler de yapmıştı. ünlü tarihçi barthold "halife ve sultan" adlı eserinde bunu çok güzel bir şekilde gözler önüne seriyor. her devrimin geçmişi abartıp karaladığı, tüm olumsuzları ona yüklediği bilinen bir gerçektir zaten efendim.
devamını gör...
6.
zweig’ın şaheseri diyebileceğim müthiş bir biyografi kitabıdır da aynı zamanda.
bu kitabı okumasam marie antoinette benim için ekmek yoksa pasta yesinler kıvamında kalırdı. ancak anlıyorsunuz ki naif ve sıradan bir karakterin talihsiz bir zamanda doğmasının ürünü marie antoinette. senin benim gibi (sizi bilemem belki ekşi sözlükteki gibi herşeyi bilen on üstünden on dörtlük bir insansınızdır) bir insan olan antoinette ne cahil ne de döneminin aydını. kuşkusuz ki ilgi çekici bir hayatı olmuş ama karakter olarak daha sıradan olarak nitelendirebilirsiniz.
fakat zweig antoinette’in bu talihsizliğini anlatırken öyle bir gömmüş, öyle bir dil kullanmış ki inanılmaz zevk aldım. zweig’in daha önce geçmişe yolculuğunu okumuş ve o duygusallığını hissetmiştim. bu kitapta gördüğüm zweig’sa tam bir komedyen. sırf bu keyifli dili için bile okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap.
bu kitabı okumasam marie antoinette benim için ekmek yoksa pasta yesinler kıvamında kalırdı. ancak anlıyorsunuz ki naif ve sıradan bir karakterin talihsiz bir zamanda doğmasının ürünü marie antoinette. senin benim gibi (sizi bilemem belki ekşi sözlükteki gibi herşeyi bilen on üstünden on dörtlük bir insansınızdır) bir insan olan antoinette ne cahil ne de döneminin aydını. kuşkusuz ki ilgi çekici bir hayatı olmuş ama karakter olarak daha sıradan olarak nitelendirebilirsiniz.
fakat zweig antoinette’in bu talihsizliğini anlatırken öyle bir gömmüş, öyle bir dil kullanmış ki inanılmaz zevk aldım. zweig’in daha önce geçmişe yolculuğunu okumuş ve o duygusallığını hissetmiştim. bu kitapta gördüğüm zweig’sa tam bir komedyen. sırf bu keyifli dili için bile okumanızı tavsiye edeceğim bir kitap.
devamını gör...
7.
16 ekim 1793 sabahı, marie antoinette'in idam edildiği günün sabahı. giyotine doğru adım adım merdivenlerden çıkarken ayağı takıldı, ayakkabısının tekini oracıkta bıraktı ve ölüme doğru devam etti.
idamından geriye kalan bu ayakkabı, sadece tüyler ürperten bir hatıra değil aynı zamanda marie antoinette ve kocası louis xvı'nın cömert ve savruk hayatlarındaki abartının fransız devrimi sırasında ölümlerine nasıl katkıda bulunduğunun da bir sembolü.
infaz alanından kimin aldığına dair bir bilgi yok bu ayakkabıyı. şu anda fransa'daki musée des beaux-arts de caen koleksiyonunda sergileniyor.

idamından geriye kalan bu ayakkabı, sadece tüyler ürperten bir hatıra değil aynı zamanda marie antoinette ve kocası louis xvı'nın cömert ve savruk hayatlarındaki abartının fransız devrimi sırasında ölümlerine nasıl katkıda bulunduğunun da bir sembolü.
infaz alanından kimin aldığına dair bir bilgi yok bu ayakkabıyı. şu anda fransa'daki musée des beaux-arts de caen koleksiyonunda sergileniyor.


devamını gör...
8.
15 ekim 1793 günü idam edileceğini öğrendiği zaman, üzüntüden saçlarının bir gecede beyazladığı rivayet edilir.[kaynak belirtilmeli] 16 ekim 1793 sabahı, bir gardiyan saçlarını kesmek ve ellerini arkadan bağlamak için geldi. alelade, römorklu bir at arabası ile paris sokaklarında bir saatten fazla dolaştırılarak devrim meydanı'na (concorde meydanı) getirildi. arabadan yavaşça indi ve giyotine şöyle bir baktı. kendisine eşlik eden papaz kulağına, "bu an madam, cesaretinizi kuşanmanız gereken andır" dedi. marie antoinette papaza dönerek gülümsedi ve "cesaret mi? tüm sıkıntılarımın sona ereceği bu an, cesaretimin yüzümü kara çıkaracağı an değildir" dedi. bir söylentiye göre daha sonra cellatın ayağına bastı ve "özür dilerim mösyö, istemeden oldu" dedi.[1][11] cellatla dalga geçtiği için ceza olarak çırılçıplak soyuldu.
kaynak-wikipedia
devamını gör...
9.
10.
stresin neden olduğu, saçta hızlı ve erken grileşme durumuna isim veren, "bir gecede yaşlanan"* ve grileşen saçlarıyla infaz edilen fransa kraliçesi.
(bkz: marie antoinette sendromu)
(bkz: marie antoinette sendromu)
devamını gör...
11.
(bkz: queen)-killer queen parçasında da ismi geçen eski fransız kraliçesi.
"let them eat cake" she says, just like marie antoinette.
"let them eat cake" she says, just like marie antoinette.
devamını gör...
12.
çok kafasız bir kadındı diyorlar kendisi için.
devamını gör...
13.