yazar: halil cibran
özgün adı : the madman
ilk yayınlanma tarihi : 1918
halil cibran'ın en önemli eserlerinden ve ingilizce olarak yayımladığı ilk eseri olarak dikkat çeken eserdir.
cibran bu eserde toplumun büyük bir çoğunluğuna ulaşmayı başarmıştır; zira her insan aynaya bakıp kendi içini, en duru halini görmek ister. 35 hikaye, her hikayede ayrı bir gerçek ve sonunda hakikate varmaya çalışan insanoğlu...
hakikat bazen ben dediğimiz şey bazense toplumun tamamıdır; cibran bu gerçekliğin üzerine derin toplumsal eleştiriler yaparak okurun dikkatini daha çok üzerine çekmeye çalışmıştır.
özgün adı : the madman
ilk yayınlanma tarihi : 1918
halil cibran'ın en önemli eserlerinden ve ingilizce olarak yayımladığı ilk eseri olarak dikkat çeken eserdir.
cibran bu eserde toplumun büyük bir çoğunluğuna ulaşmayı başarmıştır; zira her insan aynaya bakıp kendi içini, en duru halini görmek ister. 35 hikaye, her hikayede ayrı bir gerçek ve sonunda hakikate varmaya çalışan insanoğlu...
hakikat bazen ben dediğimiz şey bazense toplumun tamamıdır; cibran bu gerçekliğin üzerine derin toplumsal eleştiriler yaparak okurun dikkatini daha çok üzerine çekmeye çalışmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "ivanmilinski" tarafından 18.12.2021 23:25 tarihinde açılmıştır.
1.
gbkz: halil cibran)'ın yazdığı ilk ingilizce kitap.
toplumun yarattığı kolektif benlikten kopmanın özgürlük'ün yanında yalnızlıkta getirdiği, kısa hikayelerden oluşan toplum eleştirisidir.
"bir gün göz dedi ki: bu vadilerin ötesinde, mavi sisle örtülü bir dağ gördüm. güzel değil mi?
kulak bir süre dikkatle dinledikten sonra dedi ki: ama nerededir bu dağ? duyamıyorum.
sonra el konuştu: ona dokunmak ya da onu hissetmek için kalkıştığım arayış beyhude, dağı bulamıyorum.
burun da dedi ki: dağ diye bir şey yok, kokusunu alamıyorum.
daha sonra göz başka bir tarafa bakınca hepsi de gözün garip yanılgısıyla ilgili konuşmaya başladılar: gözün bir sıkıntısı olmalı."
toplumun yarattığı kolektif benlikten kopmanın özgürlük'ün yanında yalnızlıkta getirdiği, kısa hikayelerden oluşan toplum eleştirisidir.
"bir gün göz dedi ki: bu vadilerin ötesinde, mavi sisle örtülü bir dağ gördüm. güzel değil mi?
kulak bir süre dikkatle dinledikten sonra dedi ki: ama nerededir bu dağ? duyamıyorum.
sonra el konuştu: ona dokunmak ya da onu hissetmek için kalkıştığım arayış beyhude, dağı bulamıyorum.
burun da dedi ki: dağ diye bir şey yok, kokusunu alamıyorum.
daha sonra göz başka bir tarafa bakınca hepsi de gözün garip yanılgısıyla ilgili konuşmaya başladılar: gözün bir sıkıntısı olmalı."
devamını gör...
2.
bir halil cibran kitabıdır.
kitap 35 farklı hikayeden oluşuyor. kısa kısa hikayeler insanı ve insanın duygularını anlatıyor.
insanın farklı yüzlerini gösteren ve anlatan hikayeleri okuyoruz.
hikayelerin hemen hemen hepsi bir şeyler anlatma ve nasihat verme amacıyla yazılmış.
hikayeni okuyorsun ve üzerinde düşünüyorsun. sorguluyorsun, bazı cümleleri tekrar okuyorsun. yazarın bu şekilde yazdığı kitapları seviyorum. düşünmemizi sağlıyor hatta öğretiyor.
kitap ince bir kitap. hızlı bir okuma sunuyor gibi görünüyor ama irdelemesi uzun sürüyor. anlama kaygısı içine düştüğünüz zaman bazı sayfaları çok geç değiştiriyorsunuz.
basit ama vurucu bir anlatım var.
kısa hikayelerden büyük anlamlar çıkaranlar için yazılmış bir eser. bence herkese hitap etmeyecek bir eser.
kimisi ne lan bu der geçer. kimisi derin düşünür beğenir. ben eh işte diyorum. eh işte bir kitap. okurken keyif aldım düşündüm ama o kadar.
sebebi ise bazı hikayeler gerçekten çok iyi bazı hikayeler ise gerçekten çok kötü.
halil cibran’ın en son gezgin kitabını okumuştum. o kitapla kıyaslarsam çok daha iyi bir kitap.
tavsiye edebilirim.
elimdeki kitap iş bankası yayınlarından çıkmış. çevirmeni kenan sarıalioğlu.
kitabın indigo yayınlarından çıkan baskısı da var. onu da okumuştum. memnun kalmıştım. denk gelen olursa hangisi daha ucuzsa onu alsın memnun kalırlar mutlaka.
kitap 35 farklı hikayeden oluşuyor. kısa kısa hikayeler insanı ve insanın duygularını anlatıyor.
insanın farklı yüzlerini gösteren ve anlatan hikayeleri okuyoruz.
hikayelerin hemen hemen hepsi bir şeyler anlatma ve nasihat verme amacıyla yazılmış.
hikayeni okuyorsun ve üzerinde düşünüyorsun. sorguluyorsun, bazı cümleleri tekrar okuyorsun. yazarın bu şekilde yazdığı kitapları seviyorum. düşünmemizi sağlıyor hatta öğretiyor.
kitap ince bir kitap. hızlı bir okuma sunuyor gibi görünüyor ama irdelemesi uzun sürüyor. anlama kaygısı içine düştüğünüz zaman bazı sayfaları çok geç değiştiriyorsunuz.
basit ama vurucu bir anlatım var.
kısa hikayelerden büyük anlamlar çıkaranlar için yazılmış bir eser. bence herkese hitap etmeyecek bir eser.
kimisi ne lan bu der geçer. kimisi derin düşünür beğenir. ben eh işte diyorum. eh işte bir kitap. okurken keyif aldım düşündüm ama o kadar.
sebebi ise bazı hikayeler gerçekten çok iyi bazı hikayeler ise gerçekten çok kötü.
halil cibran’ın en son gezgin kitabını okumuştum. o kitapla kıyaslarsam çok daha iyi bir kitap.
tavsiye edebilirim.
elimdeki kitap iş bankası yayınlarından çıkmış. çevirmeni kenan sarıalioğlu.
kitabın indigo yayınlarından çıkan baskısı da var. onu da okumuştum. memnun kalmıştım. denk gelen olursa hangisi daha ucuzsa onu alsın memnun kalırlar mutlaka.
devamını gör...
3.
halil cibran'ın bir meczubun gözünden bir şeyler anlattığı kısa bir eseri. bu kitabı sevmeyeceğimi bile bile okudum. halil cibran alıntılarını görmediğimiz mecra kalmadı malum. mutlaka okunması gereken kitaplar, süper klasikler, muhteşem eserler vs vs ıvır zıvır listelerinde de bol bol görüyoruz yazarın eserlerini. cibran tarzını az çok tahmin edebildiğim için sevmeyeceğimi düşünüyordum. yine de okumadan yargılamak istemedim. okudum, şimdi yargılayabilirim. yok, yine de yargılayamam da fikir belirteyim.
hiç ama hiç bana hitap eden bir yazım şekli, üslup değil. sıkılıyorum, etkilenmiyorum. belki de ben bunun için yeterli değilimdir bilemeyeceğim ama bence benimle aynı fikirde olan çok insan vardır.
ben şiir de sevmem mesela pek. bu dallı güllü, soyutsal, bir kelimenin yüz elli milyon manaya geldiği dil bana göre değil çünkü. edebi eser mi okuyorum dini kitap mı? anlayayım diye mi yazılmış yoksa bulmaca çözeyim diye mi?
iyi ya da kötü diyemem kitap için, bu yüzden yargılayamam dedim zaten. anladığım, değerlendirebileceğim bir şey değil. düşünceleri bana yakın olan varsa bu kitap sizin için de vakit kaybı olacaktır.
hiç ama hiç bana hitap eden bir yazım şekli, üslup değil. sıkılıyorum, etkilenmiyorum. belki de ben bunun için yeterli değilimdir bilemeyeceğim ama bence benimle aynı fikirde olan çok insan vardır.
ben şiir de sevmem mesela pek. bu dallı güllü, soyutsal, bir kelimenin yüz elli milyon manaya geldiği dil bana göre değil çünkü. edebi eser mi okuyorum dini kitap mı? anlayayım diye mi yazılmış yoksa bulmaca çözeyim diye mi?
iyi ya da kötü diyemem kitap için, bu yüzden yargılayamam dedim zaten. anladığım, değerlendirebileceğim bir şey değil. düşünceleri bana yakın olan varsa bu kitap sizin için de vakit kaybı olacaktır.
devamını gör...
"meczup (kitap)" ile benzer başlıklar
meczup
18