1.
eren erikli tarafından senaryosu yazılan ve aynı isim tarafından yönetilen yaklaşık 6 dakikalık kısa film;
2020 yılında yayınlanmıştır.

merdivenlerden inip bir sigara yakan genç bir adamın var sandığı ama olmayan kişileri konu ediniyor.
bilirkişi gibi konuşmak istemem,
gördüğü genç kız bir var bir yok, bir serap gibiydi, yalnızca filmin benim için ifade ettiği anlamı yazıyorum.
film bence insanın hayalinde yarattığı insana duyduğu aşkı ya da takıntıyı anlatmak ister gibiydi, kızla şarap içerken aslında orada kimsenin olmadığını görmesi sonucu kendi aklından şüphe etmeye başlaması, duvara silah sıkması, gerçekle hayalin karıştığı noktada yenildiğini anlamanın verdiği acı ve uğrattığı hayal kırıklığı gibi şeylerdi gördüğüm.
hayatta her şeyin her zaman istediğimiz gibi olamayabileceğini hatırlatan bir kısa film oldu.
bazen insanlar öyle yok olur ki sanki ya o ya da kendiniz hiç var olmamış gibi hissedersiniz.
bunu hatırlatan bir kısa film olduğunu söylemem mümkün.
bazen insanlar giderler, günün birinde her şey biter, gelmiş olsalar bile akıllarında yoksunuzdur, hiç gelmemiştir aslında, onun için aslında hiç olmamışsındır, var sandığın aslında bir düştür, tıpkı kısa filmdeki çocuğun gördüğü serap mı gerçek mi belli olmayan sanrı gibi.
konu, ana fikir ve sinematografik açıdan yetersiz bulsam da düşündürdüğü şeylerden dolayı izlediğime pişman olmadığım bir kısa filmdi.
kısa filmi izlerken konuyla alakalı bir şarkı sözü aklıma geldi, onu bırakıp tanımı burada bitiriyorum.
kısa film
2020 yılında yayınlanmıştır.

merdivenlerden inip bir sigara yakan genç bir adamın var sandığı ama olmayan kişileri konu ediniyor.
bilirkişi gibi konuşmak istemem,
gördüğü genç kız bir var bir yok, bir serap gibiydi, yalnızca filmin benim için ifade ettiği anlamı yazıyorum.
film bence insanın hayalinde yarattığı insana duyduğu aşkı ya da takıntıyı anlatmak ister gibiydi, kızla şarap içerken aslında orada kimsenin olmadığını görmesi sonucu kendi aklından şüphe etmeye başlaması, duvara silah sıkması, gerçekle hayalin karıştığı noktada yenildiğini anlamanın verdiği acı ve uğrattığı hayal kırıklığı gibi şeylerdi gördüğüm.
hayatta her şeyin her zaman istediğimiz gibi olamayabileceğini hatırlatan bir kısa film oldu.
bazen insanlar öyle yok olur ki sanki ya o ya da kendiniz hiç var olmamış gibi hissedersiniz.
bunu hatırlatan bir kısa film olduğunu söylemem mümkün.
bazen insanlar giderler, günün birinde her şey biter, gelmiş olsalar bile akıllarında yoksunuzdur, hiç gelmemiştir aslında, onun için aslında hiç olmamışsındır, var sandığın aslında bir düştür, tıpkı kısa filmdeki çocuğun gördüğü serap mı gerçek mi belli olmayan sanrı gibi.
konu, ana fikir ve sinematografik açıdan yetersiz bulsam da düşündürdüğü şeylerden dolayı izlediğime pişman olmadığım bir kısa filmdi.
kısa filmi izlerken konuyla alakalı bir şarkı sözü aklıma geldi, onu bırakıp tanımı burada bitiriyorum.
kısa film
devamını gör...