merdiven

ahmet haşim’in sevilen bir şiiridir.
“ağır ağır çıkacaksın bu merdivenlerden
eteklerinde güneş rengi bir yığın yaprak
ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak
sular sarardı yüzün perde perde solmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta
eğilmiş arza kanar muttasıl kanar güller
durur alev gibi dallarda kanlı bülbüller
sular mı yandı neden tunca benziyor mermer
bu bir lisân-ı hafidir ki ruha dolmakta
kızıl havaları seyret ki akşam olmakta.”



ağır ağır çıkılan merdivenler, insan olarak hayatımızın geride kalan yıllarını temsil eder.
hayattan umduğunu bulamayanlar mazide üzücü hatıralar bırakarak ömürlerinin sonuna doğru yaklaşırlar.
“sular mı yandı? neden tunca benziyor mermer?” dizelerinde akşam güneşinin ışıklarının suya yansımasıyla suyun yanıyor gibi görünmesi, beyaz mermerin de koyu kızıl bir renk alması anlatılmaktadır.

doya doya yaşayın hayatınızı. bir kere dünyaya geliyorsunuz. hiçbir şey için, hiç kimse için canınızı sıkmayın. çünkü değmiyor.
siz çok değerlisiniz. kendinizi sevin, hayatı sevin.

"küle döndüysen, yeniden güle dönmeyi bekle. ve geçmişte kaç kere küle dönüştüğünü değil, kaç kere yeniden küllerin arasından doğrulup yeni bir gül olduğunu hatırla" – hz. mevlana.

yaş ilerledikçe geride bıraktıklarımızı ve de önümüzde uzananın bilinmezliğini, imgeler ve semboller ile aktaran saf şiirin güçlü örneklerindendir. fecr-i ati'nin içinde bulunduğu melankolik ruh halini de bünyesinde barındırır.

bir de amatör sesler tarafından şarkılaştırılmış hali vardır. hemen iliştireyim.

çıkması zor, inmesi kolay olan şeyin adı.
merdivenleri üçer beşer çıkmanın sevinci yok içimde diye şiir olmuştur birhan keskin ' e.

evde uzun boylu biri yoksa perde asmaya yarayan alet.

muhteşem bir ahmet haşim şiiridir;

basamaklar silsilesi... trabzanını tutmadan çıkmam bir merdivenden. yavaş yavaş çıkarım, koşaradım çıkmam.

eski yapıları ve o yapıların içindeki döner merdivenleri çok seviyorum. görünce bakar dururum. eskiye dair her şey etkiler beni.

geçen bu merdivenin altında, vaktinde bu binada insanların yaşadığını, bu merdiveni kullandığını düşündüm. belki bir gelin çıktı bu merdivenlerden, tabut indi, çocuklar koşuşturdu.

ihtiyaç anında yoksunluk durumu çok kötü olan nesne.

#1641332

littlefinger tarafından kaosun tanımıdır

ve bir zaman bakacaksın semaya ağlayarak.

böylesini hiç görmemiştim. meksika'nın güneybatısındaki oaxaca'nın bir kasabası san agustín etla'da bir yapının kuboidal merdivenleri. bu nasıl bir zarafet nasıl bir empati derinliği... şapkam uçtu.

küçük küçük yükselmek/inmek zorunda olan yaşlılar ya da çocuklar için de uygun üçer beşer adımlarla hızla tırmanabilenler için de. zig zag çizerek inilebilir de hop hop zıplayıp çıkılabilir de. nereden baksan kullanışlı, nereden baksan eğlenceli.

hep aşağı inilir bu merdivenden. yukarı çıkana hiç rastlamadım.

bina için, beşinci kata kadar olan evlerde kullanmasını asansöre yeğlediğimdir.
özellikle inerken asansör beklemekten hiç hoşlanmam.

evin içinde olanını hiç sevmem.
bir tür çile bence.
bir şey unuttun in aşağı,
aradığın üst katta,
çık yukarı.
gün içinde habire bir aşağı bir yukarı yapması yorucu bence.
köydeki ev aklıma geldi yoruldum valla.

hiç sevmem. seveni de hiç sevmem.
ama şarkı olarak güzel.

tek bir merdiven vardır, zamanın yönetiminde olan. yeni doğanın ilk basamağına adımını atarken görürüz, son basamağına adımı ilerde ölümü.

inilebilir ve çıkılabilir olması gereken mimari yapıdır . aklımızla oynayın arkadaşlar.*
(bkz: sonsuz merdiven)

çok katlı binalarda aşağı inip yukarı çıkmak için kullanılan bölüm.

1986 yılında serkan kelleözü tarafından kurulan şahane grup. çiçeği burnunda albümü tadından yenmez.

apartmanlarda katlar arasında ortalama 17 ile 18 basamağı olan ineç çıkaç.

normalde inmesi kolay çıkması zorken, topuklu ayakkabıyla tam tersidir. aynı şey yokuş inip çıkarken de geçerlidir. dizleri zorlar.