meslek lisesinde okumak

aslında mantığı güzel uygulaması sıkıntılı olan yer. insanlar başarısızsanız meslek lisesine gideceğinizi düşünür. evet, başarılı insanların tercih ettiği bir okul değil. ben ve erkek kardeşim meslek lisesinde okuduk. kendim için demiyorum ama kadeşim çok parlak bir öğrenciydi. teknik işlere merakı çoktu. meslek lisesine gitti ve merağı söndü gitti.
benim zamanımda motorlu bebeler kızları okul çıkışı beklerlerdi. kızlarda bayılırlardı bu tiplere. öğretmenler bize değer vermez bizlerin boş beleş olduğunu düşünürdü. alan dersime türkçe dili hocası girer, alan dışı derslerime başka okulda hoca gelirdi. birine kız meslekteyim deyince alttan alttan güler, siz çocuk düşürüyormuşsunuz. derlerdi. şimdi ki imkanım ve kafam olsa asla asla gitmek istemeyeceğim okul.

ilk yıl ben nerdeyim diye başlayan meslek hayatı sonrasında yerini mesleki şakalaşmalarla çarpılmanın keyif verdiği hayat serüvenine dönen meb kurumu.

4 senelik işkence


de olabilir, 4 senelik krallıkta. secim sizin elinizde

her şey olabileceğini söyleyen motivasyon konuşmalarının anlamsızlaşması

şimdilerde deli gibi restorasyon ve metal işçiliği videosu izliyorum. keşke metal öğretmenliği falan okuyup evde çifte su verilmiş bursa işi bıçak yapmayı öğrenseydim ya da kill bill misali hatori hanzo kılıcı yapardım. bence çok seksi.

meslek lisesi mezunuyum. ortamın tamamen ergen erkek olması, nereye düştük hissi yaratır. üniversiteye gittiğinizde mağara da mı yaşadım acaba diye düşündürür.

tek pozitif yanı tamir işlerine yatkın olmak. başka bir artısı yok.

“x erkeğe y erkeğin düştüğü yerdir” gibi tanımları görmek üzere geldiğim ve yeterince görmediğim için, ne yalan söyleyim azizim, şaşırdığım başlıktır.

meslek lisesinde okumadığım için yorum yapamayacağım ancak meslek lisesi ne kadar çoğalırsa o kadar iyidir şeklinde ahkam kesebileceğim başlıktır.

bi önce çalıştığım firma sosyal sorumluluk projesi çerçevesinde gönüllü olan çalışanları belirlenen meslek lisesi öğrencilerine koçluk yapmaya gönderdi. konu ile ilgili eğitim aldık profesyonel koçlardan vs öncesinde.

işte bi sınıf var yine gönüllü öğrencilerin olduğu ve siz iki arkadaş tamamen o sınıf içinde birbirinizle dertleşip gelecek hakkında yol göstermeye çalışıyorsunuz. hiçbi şekilde orada konuşulanlar dışarı çıkmıyo öğretmenleri ile paylaşılmıyo.

normalde medeni ülkelerde meslek liseleri üniversiteler kadar önemlidir. bizde ise tam tersi. unutulmuş ve boş verilmiş eğitim yuvaları. katılan öğrencilerin gözünde ne bi ışık ne bi gelecek hayali... geneli gelir seviyesi düşük ailelerin çocukları; iyi niyetle meslek öğrensinler diye gönderilmiş ama ne mümkün...

kısacası gördüğüm; meslek lisesi ülkemizde maalesef eğitimin yarım yamalak bile verilmediği (gerçi diğer okullar çok mu iyi eğitim veriyor; hayır) gelecek hayallerini körelten, kaba kuvvetin geçtiği ve giren öğrencinin bi an önce mezun olup kurtulmak istediği yer...

(bkz: zordur) derste ağda yapılır kaş bıyık alınır ve doğrudur tuvaletlerde birbirlerini elleyen öpüşen kızlar vardır.
pencereden gelen geçenle bakışılır erkeklere laf atılır. önündeyse barzo barzo erkekler bekler. çoğunlukla kızların kıro sevgilileriyle muhattap olmak zorunda kalırsın. okul çıkışı nargileye gidersin.
bense kızları şikayet eder erkeklerle kavga eder okul çıkışı sahaflara uğrar oradan da sahilde kitap okur çayımı içerdim kız kulesine karşı.
kadıköyde üstümü değiştirir publarda daha kültürlü insanlarla denk gelir sohbet ederdim.

aslında çok önem verilmesi gereken liseler. etrafta bir sürü mühendis var ama koskoca istanbul'da ara eleman bulamıyorsun. hele bizim sektörde o kadar önemli ki işsiz kalmaz yani iyi bir usta ama yeni nesil sabırsız , teknik işlere burun büküyor; mesleki liselere hiçbir yere yerleşemeyen, ders çalışma konusunda isteksiz öğrenciler gidiyor.

diğer bölüm kızlarıyla aram iyiydi aslında ta ki içimizden bir arkadaş kızın bacaklarına laf atana kadar. gören de roma sütunu zanneder batık dolu bacaklara laf atınca benim bütün aforizma yerlerde tabi. sonrasında affedildim ama baya bi zamanımı aldı yarım dönem gittiydi.

bölümünüze bağlı olarak okul işlerinde çalıştırılmak. mesela bizim okulda her türlü elektrik-elektronik işlerine öğrenciler bakardı. bilgisayarlar bozulursa hemen bilişim bölümünden birileri gelirdi. herhangi bir özel günde tören olacaksa radyo tv bölümünden birileri kamera başında durur sonra o görüntüleri montajlardı.

doğru değerlendirilse çok avantajlı olan eğitim kurumu. genel manada meslek lisesi mantığı öğrenciyi belirli bir alanda uzmanlaştırmak üzerinedir. öğrenci puanına göre alan seçer ve ana derslerin yanında yoğunlukla meslek dersleri almaya başlar. 12. sınıfa geldiğinde ise (bazı turizm meslek liselerinde 10-11-12. sınıfta staj yapılır.) haftada 3 gün, not ortalaması baz alınarak okulun belirlediği bir kamu kurumu veyahut öğrencinin kendi bulduğu özel kurumda staj yapılır. staj yaptığı dönem boyunca aylık min. asgari ücretin %30'u kadar maaş alır.

gelelim bana bende bir meslek liseliyim adalet meslek lisesi 12. sınıf öğrencisiyim şuan adliyede zabıt katipliği stajı yapıyorum. genel manada bölümümün bana çok katkısı oldu gerek hak hukuk vs. gerekse okulumda bulunan mahkeme salonunda işlenen dersler ve tabi on parmak f klavye bana mesleğimi sevdirdi. üniversitede meslek lisesinde okuduğunuz alanı kapsayan bir bölümden devam etmek istediğinizde okul tarafından yerleştirmeye ek puan verilir. mezun olunca ise lise diplomasının yanında işyeri açma belgesi, mesleki yeterlilik belgesi, bilgisayar sertifikası (ilgili bölümler için) ve avrupa'da bir çok avantaj sağlayan europass belgesi verilir. çoğu okul avrupa birliği projesinde olduğu için erasmus + projeleri yapılır ve yurtdışı deneyimi imkanı doğar. artı olarak meslek lisesi 11. sınıf öğrencisi iken 2 yıl geçerli olduğu için mezun olmadan da ortaöğretim kpss sınavına girebiliyorsunuz. benim şahsi planım ilk olarak kpss ile zabıt katipliğini kazanmak ve memurken aynı zamanda üniversite okumak. artı olarak meslek lisesi ile ilgili sorusu olan bana ulaşabilir. :)

bu ülkede okuyabileceğiniz en gerçek okul.

bakmayın güzelleyenlere tek hayalleri yaşıtları kızlarla tanısmak olan genclerin zamanlarını kaybetmelerini sağlayan aslında bi bakıma 3 5 matematik yapamayan aptalları toplumdan uzaklastırmak adına iyi bir yol düşününce bunlar büyüyünce bi tık düzeliyorlar yine ama ergen hallerine katlanmak zor.

anadolu meslek, yani amele.
karşı blok endüstriydi, bize amele diyorlardı.
süt oğlanı değildik ama, okulun sitesini loglardık.
telefon dolandırıcılıkları yapardık, pistik biz de.

"başarılı değilsen meslek lisesine gidersin..."

bu konu hakkında uzun uzun konuşmak istiyorum ve anlatmak istediklerimin temelinde önyargılar var.

insanların gözünde meslek liselerinin kötü bir imajının olmasının başlıca nedeninin orta doğu zihniyeti olarak insanlar mesleklerini ve dolayısıyla da emeklerini küçümsemek olduğunu düşünüyorum.

emeklerini küçümsediğiniz çocuklar motivasyonunu kaybederek umutsuzluğa düşüyor ve bunun sonucunda da wage slave oluyor insanlar. (maaş kölesi)

üretmek istiyorsak üreten "meslek" liselerine sahip çıkıp oradaki çocukların parlamasını sağlamamız gerekiyor.


çok uzatmadan...

başta meslek lisesi öğretmenleri olmak üzere herkes ön yargılarını kırmalı ve ülkedeki meslek liselerine sahip çıkmalı.

meslek lisesi, memleket meselesi...

bir meslek liseli olarak;
kız meslek lisesinde okudum. kısaca manastır diyorduk okula. bazı öğretmenler çok iyi bazıları gerçekten rahip ve rahibe gibilerdi.
yan okul endüstri meslekti. öğle arasında onların erkekleri bizim okulun önünde parmaklıklar ardında onlar içinde biz yarı açık ceza evi gibiydi.
yazılım bölümü mezunuyum sonrasında üniversiteye de gittim o yüzden bana göre diğer kullardan farkı yoktur aslında.
en azından elimde bie meslek var diyebiliyorum.

(bkz: yeryüzündeki cehennem)

insanı çeşitli yönlerden geliştirebildiği gibi insanlardan soğumaya ve insan ayırmaya da itebilen durum.