metro 2033

rus yazar dmitry glukhovsky'nin imzasını taşıyan serinin ilk kitabı. post apokaliptik bilim kurgunun başarılı örneklerinden biridir. serinin konusu nükleer savaş sonrası yanıp kül olmuş bir dünyada, patlamalar esnasında moskova metrosuna sığınarak hayatta kalmayı başarmış birkaç bin insan etrafında şekillenmektedir. nükleer silahların sebep olduğu zehirli gazlar nedeniyle yeryüzü artık yaşanabilir halde değildir ve insanoğlu yerin altında varlık mücadelesi vermektedir. önlerindeki tek zorluk zehirli hava da değildir ki mutasyona uğramış yaratıklar ciddi bir tehdit olarak tehlike arz etmektedir. metro sakinlerinden genç artyom, kaderin ona biçtiği rol üzerine metronun merkezi olan "polis" istasyonuna doğru bir yolculuğa çıkacaktır. serinin ilk kitabı olan 2033, bu genç adamın yolculuğunu konu edinmektedir.

seriyi ilk oyunuyla tanıdım sonra tüm kitaplarını aldım.
dmitry glukhovsky tarafından üçleme olarak kaleme alınan, nükleer bir patlama sonrası yer altında metro da bir dünya kurup yaşayan ve bağlantılı hadiseleri anlatan roman serisidir.
oyunlarda hiç konuşmayan artyom un romanlarda haliyle konuşması karakteri hakkında bilgi verilmesi güzel hissettiriyor. olayin geçtiği post apakoliptik dünya tasviri ciddi başarılı, hayal dünyasına hayran kalmamak elde değil. hikaye zaten bu tarzı sevenler için çok merak uyandırıcı. tek hoşuma gitmeyen taraf karakter tasvirinin yok denecek kadar az olması. bu durum karakterler ile bütünleşmenizi onları tanımanızi engelliyor. en azından artyom un betimlemesini beklerdim lakin o da yok. kitapla ilgili benim için en büyük sıkıntı yazarın karakter betimlemesi üzerine ketum davranması oldu.

üçlemenin ilk kitabı, artyom'un etkileyici serüveninin başlangıcı. vdnh istasyonunda başlayan ve yazgısının verdiği rolle sürüklenen artyom'un anlam arayışı. yeraltı dünyasına sıkışıp kalmış insanlığın gün geçtikçe kan kaybedişi, mutant canlılar, karaderililer. betimlemelerin(özellikle istasyonlar için) bol olduğu, anlatımda göndermeler, sorgulayan diyaloglar ve monologlar bulunan sürükleyici bir kitap. rusya'daki yapılar veya kullanılan silahlar ile ilgili bolca dipnot olması çok hoşuma gitti.(triloji baskısını okudum) her şeyi kaybetmesine karşın hala birbirine girmeye devam eden, fikir ayrılıklarını hala olumsuz şekilde kullanan, faşistliğin var olduğu, dini kullanımın var olduğu insanlığın, bitmek bilmeyen yok etme davranışları... "insanoğlu, diğer canlılardan çok daha iyi bir katildi." kitabın sonu ise gerçekten etkileyiciydi.
hoşuma giden bir söz;
"kim karanlığa ömür boyu cesaretle ve sabırla bakarsa, oradaki umut ışığını da ilk o fark edecektir."

metro üçlemesinin ilk kitabı olup 2033 de baş karakterimiz artyom un hikâyesini okuyoruz. 2034 hunter a geçen sevgili yazar 2035 de tekrar artyom ile kapanışı yapıyor.
glukhovsky nin post apokaliptik türünde yazdığı bence muhteşem bir seridir. oyunlarını oynamanızı da kesinlikle tavsiye ederim. ve artyom ne karizma bir isim değil mi ya...